Buradasınız
Engelliler Neden Uygun İşlerde Çalıştırılmıyorlar?
Kartal’dan bir İşçi Dayanışması okuru
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Bu mektubu arada bir istem dışı hareket eden ve kasılan sağ elime kalemi alarak kâğıda yazdım. Uzun zamandır bir arkadaşım İşçi Dayanışması veriyor bana. Daha çok işçilerin yazdığı mektuplar dikkatimi çekiyor. Yazan işçiler tam benim yaşadığım sorunların aynısı olmasa da kendi yaşadıkları sorunları ve neler yaptıklarını yazıyorlar. Yazan işçiler yazmamış ve İşçi Dayanışması bülteninde çıkmamış olmasaydı, ben onların ne yaşadıklarını ve ne yaptıklarını okuyup öğrenemeyecektim. Ben de yaşadığım sorunları yazmak istedim ama yazamayacağım diye düşünüyordum. Çünkü şimdiye kadar hiç yazmadım. İşçi Dayanışması bültenini bana veren arkadaşıma “ben de iş bulmak için yaşadığım sorunları yazmak istiyorum ama nasıl yazacağımı bilmiyorum” dedim. Arkadaşım yaşadığım sorunları kendisine anlatmamı istedi. Ben de anlattım. Arkadaşım “bana anlattıklarının aynısını oturup yaz” dedi. Bir iş bulup çalışmak için karşılaştığım sorunları ilk defa yazıp sizlerle paylaşmak istiyorum.
İstanbul’da oturan %52 engelli işsiz bir kadınım. Sağ kolumda kasılma, sağ bacağımda güç kaybı ve konuşurken takılma oluyor. İşkur’da kaydım var. İş bulabilmek için haftada iki üç gün İşkur’a gidiyorum. Her gittiğimde 4-5 ayrı işyerinin adres ve telefonunun olduğu kâğıtlar veriyorlar. Gideceğim işyerini telefonla arayarak açık adreslerini istiyorum ve görüşmeye gidiyorum. Benimle ilgili bilgi istiyorlar, veriyorum. Telefon numaramı alıyorlar. Bazıları “sana geri döneriz” diyor ama dönmüyorlar. Bazıları da tekrar işyerine çağırıyor ama yapamayacağım işlerde çalıştırmak istiyor. Yani yapabileceğim değil, yapamayacağım işleri göstererek işe almıyorlar. Meselâ geçen ay bir taşeron firma beni işe aldı. Anlaşmalı olduğu bir fabrikada işe başladım. İş koşulları çok ağırdı ve çok zordu. Buna rağmen işe devam edebilmek için diğer işçiler kadar çaba harcadım. Ama üç hafta sonra hastalandım. Şirket beni raporum bittiğinde bir ilaç fabrikasında işe başlattı. Sabah gidip işbaşı yaptım. Paketleme bölümünde çalıştım. Akşama paydos saatinde ustabaşı kadın beni odasına çağırdı, “sen galiba engellisin. Sen sadece paketlemede çalışmayacaksın. Biz gerekirse seni makine başında çalıştıracağız. Sana bir şey olursa biz mesuliyet almayız. Yarın gelme” dedi. “Evet, ben engelliyim, beni uygun işlerde çalıştırmanız gerekir” dedim. İşten çıkartılmama itiraz ettim. Ama itirazım bir fayda etmedi, çıkışımı verdiler. İşyerinden üzülerek ve öfkelenerek çıktım.
Anlayacağınız engellileri gücünün yetmeyeceği işlerde çalıştırmak istiyorlar işverenler. Bırakın fabrikaları, hastanelere temizlik işçisi olarak iş başvurusu için gidiyorum. Aynı fabrikalarda olduğu gibi yapamayacağım ve gücümün yetmediği işlerde çalıştırmak istiyorlar. Meselâ iş başvurusu için gittiğim bir hastanede benimle görüşen beyaz önlüklü biri, “bütün katların temizliğinin yapacaksın, sedye kaldıracaksın, hasta kaldırıp indireceksin. Bu şartları kabul ediyorsan seni işe alacağız” demişti. Ben de “beni buraya engelli kadrosunda çalışmam için gönderdiler. Sizin söylediğiniz işi sağlıklı biri bile yapamaz. Ben nasıl yapayım” dedim. Yani hangi işyerine gitsem engellilere hasta gözüyle bakıyorlar ve aşağılar gibi konuşuyorlar. Oysa yapabileceğim iş verildiğinde her işçi gibi ben de çalışabiliyorum. Meselâ Haziran ayında engelli kadrosundan temizlik işçisi olarak girdiğim işyerinde işimi gayet iyi bir şekilde yapıyordum. Ama şirketin ihalesi bittiği için iki ay sonra işten çıkartıldım.Hâlbuki bugün sağlam olan bir işçi yarın engelli durumuna gelebiliyor. Sağlam olanlar da engelli adayıdırlar. Biz engelliysek böyle olmayı kendimiz istemedik. Biz kendimizle gurur duyuyoruz. Kimseye muhtaç olarak yaşamak istemiyoruz. Çalışıp kendi emeğimizle yaşamak istiyoruz. Sayısını bile hatırlamadığım kadar işyerine başvurdum. Ama kendime göre bir iş bulamadım. İşverenler çok acımasızlar.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- Digel Tekstil İşçileri: Sendikalı Çalışmak İstiyoruz!
- Birinci Yılında İliç: Adalet Toprak Altında!
- Antep: İşçiye Yine Baskı ve Yasak!
- “Bu İşe Siyaset Karıştırmayın” Diyenlerin Siyaseti
- 24 Ocak Kararlarından Orta Vadeli Programa Saldırılar Sürüyor
- Kartalkaya Yangını: Denetimsizlik ve Kâr Hırsı Yine Can Aldı
- Çözüm Sınıfını Bilip Birlik Olmakta!
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- KESK TÜİK’in Sahte Enflasyon Rakamlarını Protesto Etti
- Harb-İş Eskişehir Şubesinden TİS Eylemi
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.