Buradasınız
Hakkımızı Helal Etmiyoruz!
Esenyurt’tan bir emekçi

Eski Karabük Demir Çelik Fabrikasının Yönetim Kurulu Başkanı ve işadamı Mutullah Yolbulan’ın cenazesinde her zaman tanık olamayacağımız bir şey yaşandı. Bir grup işçinin helallik istenildiği esnada öfkeli bir şekilde “helal etmiyoruz” demesi haber sitelerinde yerini aldı. Medya bu haberi tam içeriği ile paylaşmadı. Cenaze töreninde işçilerin öfkesini skandal olarak değerlendirdi.
İşçiler neden bu kadar öfkeliydi? Çünkü ölen patron geçmiş yıllarda bu işçileri işten atmış, mağdur etmişti. İşçilerin işten atılma nedeniyse yasal haklarını kullanıp sendikaya üye olmalarıydı. İşçiler yasalara uygun hareket ederken, devlet madalyası almış patron yasadışı bir hareketle işçileri işten atmıştı. Tabi ki başına böyle bir işten atılma olayı gelmeyen birinin, haklarını helal etmeyen işçilerin öfkesini anlaması zor. “Ölmüş adamın cenazesinde bu da yapılır mı?” diyenler oldu. Oysa aynı haberi izleyen veya seyreden Avcılar Belediyesinde çalışıp işten atılan temizlik işçileri, işten atılan DHL işçileri, Aroma meyva suyu fabrikasından çıkartılan işçiler, Posco Assan veya Akkim’den atılan işçiler de aynı tepkiyi verirlerdi. Çünkü aynı şeyi kendileri de yaşadı. Onlar da yasal haklarını kullanıp sendikaya üye olan ve işten atılan işçiler. Patronlar, haksız yere işten atarak işçileri işsizlik, ödenemeyen kiralar, faturalar, çocukların eğitim ve sağlık ihtiyaçları üzerinden terbiye ediyor. Çalışan işçileri de, çıkarttığı işçiler üzerinden, “ses çıkarmayın sonunuz böyle olur” diye tehdit ediyor. İşte bu haksızlıkları yapan patronların cenaze töreninde işçiler haklarını helal etmemişler.
Bu konu üzerine babamla sohbet ederken “sizin zamanınızda işçilerin tepkisi nasıl olurdu?” diye sordum. “Bak oğlum bizim zamanımızda işçiler örgütlü işçilerdi, bunu sadece işçilerin sendikaya üye olması gibi düşünme. İşçiler bilinçliydi, patronun da kim olduğunu biliyorlardı kendi güçlerini de. Patron sendikaya üye oldu diye işçiyi işten atacaktı ha! İşçiler o fabrikayı patronun başına yıkardı, zaten patron da o yıllarda buna cesaret edemezdi. Çünkü o yıllarda işçiler bölünmemişti, bir fabrikada grev-direniş oldu mu, soluğu orada alırdık. Fabrikalarda işçiler direnişteki fabrika işçileri için para toplar, onları sürekli ziyaret ederlerdi. Patron eninde sonunda bilinçli, örgütlü mücadele eden işçilerin taleplerini kabul etmek zorunda kalırdı” dedi. Babamın da dediği gibi ancak bilinçli ve örgütlü olduğumuzda patronlara yaptıklarının hesabını sorarız. Yeter ki mücadele edelim, umudumuzu yitirmeden.
Çocuklarımızla Alanlarda Birleştik
Kity Genovese Sendromu!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...