Buradasınız
“İşçi Arkadaş, Üstünü Aratma!”
Ankara’dan bir market işçisi

Merhaba işçi kardeşlerim. Biz işçiler emeğiyle dünyadaki zenginliği var edenleriz. Bizim emek gücümüzden başka satacak hiçbir şeyimiz yok. Bizler emek veren, alın teri döken onurlu bir sınıfın evlatlarıyız. Kapitalist egemenler bütün pisliklerini bizlere dayatsalar bile biz insanlığımızdan asla taviz vermeyeceğiz. Pislik saçan çarkı bozuk bu düzeni kabul etmiyoruz.
Kardeşler, bu düzene olan öfkeme öfke katan utanç verici bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum. Ben bir market işçisiyim. Her iş çıkışı market müdürü çantalarımızı kontrol ediyor. Biz, işyerimizde emeğiyle çalışan bir işçi değil de bir hırsız muamelesi görüyoruz. Bu olay ilk defa başıma geldiğinde çok sinirlenmiştim. Başta çözümü çantamı götürmemekte buldum. Ama beni aramasalar bile arkadaşlarımın çantalarını arıyorlardı. Buna seyirci kalmak bile utanç verici. Hatta markete girerken sigara içenler sigarasını ve su içenler de dışarıdan getirdiği suyu müdüre gösterdikten sonra içebiliyorlardı. Ama beni asıl öfkelendiren patronların bu kepazeliği değil. Bu utanç verici aramaların normal olduğuna, olması gerekenin bu olduğuna işçilerin bir kısmının ikna olmuş olmalarıydı. Bazı işçiler rahatsız olsalar bile yapacak bir şey olmadığını söylüyorlardı.
Ben bu duruma öfkelenirken Maden-İş çalışma grubunun hazırladığı Derinden Gelen Kökler isimli kitapta Lastik-İş’in 1968 yılında başlattığı “Üstünü Aratma” kampanyasını okudum. Kampanya için sendikanın hazırladığı bildiride: “İşçi Arkadaş, insanlık onuruna aykırı hareketlere engel ol. Fabrikaya giriş ve çıkışta üstünüzü aratmak isteyen işverenlere üstünü aratma. Dünyanın hiçbir yerinde işçilerin üstü aranmaz. Bu kölelik devrinden kalma bir usuldür. İşçi hırsız değildir. İşçi emeğiyle çalışan insandır. İşveren veya vekili veya bekçisi zorla aramaya kalkarsa ‘ben sendikamdan emir aldım, üstümü aratmam’ diyeceksin. Sen üstünü aratma, gerisini sendikana bırak.”
Lastik-İş üyesi işçilerin yaptıklarını öğrendikten sonra daha da cesaretlendim. Bu muamelenin doğru olmadığını, böyle gelmediğini ve böyle de gitmemesi gerektiğini işyerindeki arkadaşlarıma bu deneyimi de örnek göstererek anlatıyorum. Şanlı işçi sınıfı tarihimiz bize ne yapmamız gerektiğini çok iyi bir şekilde gösteriyor. Onurlu işçiler ancak mücadele ederek bu onursuzluğa son vermişler ve verebilirler.
Bizler alın teriyle ekmeğini kazananlarız, hırsız değiliz. Asıl hırsız, bizleri uzun çalışma saatlerine mahkûm eden ve açlık sınırı altında ücret veren patronların ta kendileridir. Onlar emeğimizin hırsızıdır. Ürettiklerimize el koyanlardır. Onlar bizi iş kazalarında öldürenlerdir. Onlar evimizde ailemizle mutlu bir şekilde yaşamamızı istemeyenlerdir. Onlar kârlarına kâr katmak için savaşlarda evimizi başımıza yıkanlardır. Ve aynı zamanda onlar, işçi sınıfının örgütlü gücüyle tarihin çöplüğüne atılacak olanlardır.
Yaşasın İşçi Sınıfının Örgütlü Gücü!
Sağlıklı Ticaret Rantı
İstihdam Artıyormuş!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...