Buradasınız
İşçiler Birlik, Halklar Kardeş Olmalı
Şişli’den bir işçi-öğrenci
Irkçılık ve milliyetçilik, egemenlerin işçileri ve emekçileri yönetmek, egemenlikleri altında tutabilmek için ortaya çıkardıkları ve kendi çıkarları doğrultusunda kullandıkları ideolojilerdir. Bu gibi kavramlar, bir avuç egemen tarafından çeşitli yollarla doğal hale getirilmeye çalışılıyor. Bize sürekli pompalanan milliyetçilik düşüncesi günlük hayatımızdaki bazı söylemlerimizle kendini ortaya çıkarıyor. Geçmişten bugüne değin gelen ve günümüzde halen kullanmaya devam ettiğimiz atasözleri ve deyimler buna örnektir.
“Arap saçına dönmek” asıl anlamıyla bir şeyin karmaşık olması olarak kullanılsa da aslında Arap halkına yönelik ırkçı bir yaklaşımdır. “Ayıdan post, Kürt’ten dost olmaz”, “Ermeni dölü”, “Rum tohumu”, “Yahudi pazarlığı yapmak” “Çıfıtın oğlu” (Yahudiler kast ediliyor) gibi pek çok örnekleri olmakla birlikte tüm bunlar, egemenlerin tehdit olarak gördüğü kesimi dışlamak, aşağılamak ve bu durumu halkın gözünde meşru kılmak için ortaya atılmıştır. Günümüzde de bu tip deyimleri çevremizden sık sık duyuyoruz. İnatçı birine inatçısın demek yerine “sende de gavur inadı var kardeşim” deyip, aslında dini farklı olan insanları bu tarz söylemlerimizle dışlayabiliyoruz. Ama şunu tekrar hatırlamalıyız ki bu tarz ayrımlar ancak patronların işine yarar. Oysaki aynı fabrikada çalışan, aynı işi yapan, aynı maaşı alan işçileri birbirinden ayıran bir nokta yoktur.
Bu yüzden ki işçi abilerim, ablalarım, arkadaşlarım, gelin ayrımları bir kenara bırakalım, bugünlerde artarak devam eden saldırılara geçit vermeyelim. Fabrikalarımızdaki, işyerlerimizdeki, okullarımızdaki arkadaşlarımızın dili, dini, ırkı ne olursa olsun el ele, omuz omuza verelim ve bu saldırılara karşı hep beraber mücadele edelim.
Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!
Susmak Kabullenmektir
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.