Buradasınız
Kuyumculuk Sektöründe İşçiler Sigortasız Çalıştırılıyorlar
Kuyumcukent’ten bir işçi

Kuyumculuk sektörüne, yakın zamanda değişen ismi ile takı sektörüne 16 yılını vermiş bir işçiyim. İşçilik hayatım 12 yaşında başladı. Çalıştığım sektörde işçiliğe başlama yaşı benim başladığım yıllarda 11-12 idi. Şu an işçiliğe başlama yaşı 15’e çekilmiş durumda.
24 yaşına kadar bu sektörde sigortasız çalıştım. Üstelik bu sigortasızlık meselesi çalıştığım sektörde çok yaygın bir durum. Bu sigortasızlığın ne kadar vahim bir hal aldığını anlatmak istiyorum. Tanıdığım bir işçi ağabeyimin 28 yıldır çalışıyor olmasına rağmen sigortası yoktu. Yoktu diyorum. Çünkü son iki senedir kendisini görmediğim için sigortası başladı mı başlamadı mı bilmiyorum. 28 yıllık işçiliği ise aynı patron yanında geçmişti. Patronu imalatı bıraktığında bu ağabeyim de işsiz kaldı ve sigortasız çalışmasından kaynaklı çok sorun yaşadı. Örneğin o dönem çocuğu rahatsızlanmıştı ve yararlanacağı sigortası yoktu.
24 yaşıma kadar beni de oyaladılar. Bir gün canıma tak etti ve “sigortamı yapmazsanız çıkacağım” dedim. Çalıştığım imalathanede bir iki kişi sigortalıydı ve onlar da servislerden yararlanmıyordu. Ben ise eve giderken servisle gidiyordum. Benden sigorta ya da servis imkânı arasında tercih yapmamı istediler. “Ayrıca sigortanı da evlendikten sonra yapacağız” dediler. Ben de “35 yaşında evlenirsem o zaman mı yapacaksınız?” diye sordum. O zaman bana “çıkacaksan çık” dediler. Pazartesi günü işe devam ettim ve bir yandan da iş aramaya başladım. Yerime başkasını bulamayınca sigortamı yaptılar. Ama tehdit etmeyi de unutmadılar: “Yerine adam bulur bulmaz seni işten çıkaracağız!”
Çalıştığım sektörde işçilerin yarıdan fazlası sigortasız çalışmaktadır. Kuyumcukent’te yaklaşık 4000 işçi çalıştığı söyleniyor. Ama net rakam bir türlü bilinemiyor. Nedeni ise, sigortasız çalışmanın yaygın olmasıdır.
Sigortalı çalışanların ise sigortası genellikle asgari ücret üzerinde yatırılıyor. Oysa aldıkları maaşlar asgari ücretin oldukça üstünde.
Ankara’da Torba Yasa Protesto Edildi
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...