Buradasınız
Çayınız, Yemeğiniz Benden!
Tuzla’dan bir işçi
Gittiğimiz bir ev ziyaretinde patronların saldırılarına karşı dik durmuş ve işçi arkadaşlarıyla birlik olmaktan yılmamış bir işçi abimizle tanıştık. Bize evini açtı ve ailece çok sıcak karşıladılar.
İşçi abimiz, bize daha önce çalıştığı bir işyerinde sendikalaştıklarını ve bu yüzden işten atıldıklarını anlattı. Açtığı işe iade davası hâlâ devam ediyormuş. Bize biraz sendikalaşma süreçlerinden bahsetmesini rica ettik. O da başladı anlatmaya. “Patron sendikayı öğrendiğinde bize çok ılımlı yaklaştı. Hatta ‘çadırınızı kurmaya başlayın, çayınız ve yemeğiniz de benden. Her türlü desteği veririm’ bile dedi. Ama kapının önüne çıktığımız an bizim yüzümüze dahi bakmadı.” Abimiz patronun bu sözlerine gerçekten iyi niyetiyle inanmıştı.
İşçiler sendikalaşma mücadeleleri sırasında karşılaşacakları zorluklardan habersizce örgütlenme çalışmalarını yürütüyorlar. Patronların sendikal mücadeleye bakış açıları ve tepkileri bellidir. Ufacık bir hak arayışında ekmeğinden olan, kapı önünde beklerken patronların çıkarlarını gözeten polisin şiddetine uğrayan biz işçileriz. İşçiler sendikal bürokrasi tarafından bilgilendirilmeden ve gerekli eğitimden geçirilmeden sendikalaşma mücadelesine atılıyorlar.
Yukarıdaki örnekte de gördüğümüz gibi işçiler, patronun “çadırınızı kurun, çayınız, çorbanız benden” sözlerine inanabiliyorlar. İşçilerin örgütsüzlüğünden ve sendikal hareketin geriliğinden güç alan patronlar sınıfı, bunu bir fırsat olarak kullanıyor. Sermayenin saldırılarına boyun eğmemenin yolu işçilerin bilinçlenmesinden ve örgütlenmesinden geçiyor. İşyerlerinde hakkını arayan işçi, kapının önüne çıktığı an nelerle karşılaşacağına, kendisini nelerin beklediğine, sendikal mücadelenin nasıl yürütülmesi gerektiğine ve her şeyden önce patronlar sınıfına karşı nasıl mücadele edilmesi gerektiğine dair hazırlıklı olmalı. Bilinçsiz ve örgütsüz girişilen mücadelenin sonu maalesef olumsuz sonuçlanıyor. Hazırlıksız girişilen mücadelelerin sonucunda başarıya ulaşamayan işçiler çoğu zaman mücadeleden soğuyor. İşçileri bu algı çarpıklığına sürükleyen bilinçsizlik ve örgütsüzlüktür.
Bu gidişata dur demenin yolu bellidir. UİD-DER’in yıllardır mücadelede biriktirdiği deneyim işçilerin yolunu aydınlatıyor. Bu deneyimi işçi sınıfına ulaştırmak, bilinçlenme ve örgütlenmenin önemini anlatmak kısmında da UİD-DER’li işçilere büyük görev düşüyor.
Analar
Metroçüşş!
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
- Son Gülen İyi Güler!
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...