Buradasınız
Müjdelerin Şahı: Kokteyl Maden Bulundu!
İstanbul’dan bir işçi
Bundan iki yıl önce İşçi Dayanışması’nda yayınlanan bir mektupta şöyle bir hikâye anlatılıyordu. “Vakti zamanında mahallelerde, köylerde, kasabalarda, semt merkezlerinde halkı eğlendirmek için sirk gösterileri düzenlenirmiş. Bu sirkler o kadar etkili olurmuş ki, ülkeyi yönetenler halkı oyalamak için bu sirklerin kurulmasını özel olarak teşvik ederlermiş. Bu gösterilerde birçok akrobatik hareket, sihirbazlık, soytarılık ve cambazlık yapılırmış. Ahali gösterileri merakla izler, kendinden geçmiş bir şekilde eğlenirmiş. Hal böyleyken hırsızlar boş durur mu? Hırsızlar, ahalinin dikkati dağılmasın diye ‘cambaza bak cambaza’ diye feveran edermiş. ‘Aha düştü, aha ayağı kayacak’ diyerek ödü kopan insanlar, ecel terleri dökermiş. Dikkatlerini cambaza veren ahalinin cebinde ne var ne yok birer birer kaybolurmuş. Paralarının çalındığını ancak gösteri bitip evlerine yollanınca anlayan ahali için iş işten çoktan geçermiş.”
Bu hikâyeyi tekrar anlatmak istedim çünkü ülkeyi yönetenlerin bize yaptığı aynen budur. Ahali “elektrik, doğalgaz, su faturalarını ödeyemiyoruz” diyor. İktidardakiler “gaz bulduk”, “petrol bulduk”, “diğer ülkeler Türkiye’nin kapısına geliyor” diyor. Gençler “cebimizde dışarı çıkacak para yok” diyor, iktidardakiler “uzaya insan göndereceğiz” diyor. Emekçiler “dayanacak gücümüz kalmadı” diyor, onlar “2023’ü bekleyin”, “bizi desteklemeye devam edin” diyor. Tüm bunlar “cambaza bak cambaza” taktiğinin örnekleri değilse nedir?
Geçtiğimiz günlerde bu taktiğe şahane örneklerden biri Elazığ’dan verildi. Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi yıllardır bu bölgede de çeşitli madenler çıkartılıyor, işleniyor. Devletin veya özel sektörün çıkartıp işlediği bu madenlerden şirketler büyük kâr sağlıyor. Yöre halkının payına ise bugüne kadar düşük ücretler, meslek hastalıkları ve çevre tahribatından başka bir şey düşmedi. Bölgede maden keşfedildiğini haber yapan medya ise sanki maden bulunmasından biz yararlanacakmışız gibi ahaliyi oyalamaya, sahte umutlar pompalamaya çalışıyor. AKİT gazetesinin müjdesine göre Maden Tetkik ve Arama Kurumu yaptığı incelemeler sonucunda Elazığ’da Türkiye tarihinin en büyük rezervini buldu. Bu rezervde altın, bakır, çinko, kobalt, ne ararsan varmış! Mübarek kokteyl maden! Ne ararsan var! Bu nasıl oluyor, onca maden aynı yerde bir arada nasıl bulunuyor? Maden şirketlerinin cirit attığı bölgede nasıl olmuşta bu dev rezerv şimdiye kadar bulunmamış? Üstelik bu Yıl Mart ayında da Mayıs ayında da aynı içerikte haberler yapılmış. Tek ayaküstünde kırk yalan söyleyen uzmanlar gibi yandaş gazeteler de bir sütunda kırk yalan sıralayıveriyor.
Hani dış mihraklar madenlerimizi işlememize izin vermiyordu? Gerçekten öyleyse bu sevinç niye? Ha bir de şu var: Bölgede ihaleyi alan iki yandaş şirket her türlü usulsüzlüğü yaparak adeta madene çökmüş. Elazığ Mermerciler ve Madencileri Derneği bu duruma itiraz etmiş. Yani rezerv büyük müdür küçük müdür bilinmez ama bu işten kârlı çıkanlar belli. Lafı uzatmaya gerek yok. Onlar cambaza bak cambaza diyorlar, biz gerçeklere bakmalıyız. Bu yalanlara kanmamak için mücadele örgütlerimizde birleşmeli ve işçi sınıfının basınını takip etmeliyiz!
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...