Buradasınız
Neden Olmasın?
Sefaköy’den iki işçi
“Olamaz uyuyakalmışım! Çocuklar da okula geç kaldı. Hemen kalkmalıyım!” deyip yataktan fırlar Sibel. “Çocuklaaar okula geç kaldınız. Ahmet oğlum hadi uyan. Zeeeynep kızım hadi okula, uyan bakalım. Ahmet sen büyüksün kalk da kardeşine yardım et, hazırlansın.” Apar topar hazırlanan ev halkı koşturarak evden çıkar. Ahmet, kardeşi Zeynep ile birlikte okul yoluna koyulur. Servisi kaçıran Sibel ise dolmuşun geçtiği caddeye doğru hızlı adımlarla yürür. Dolmuşa binebilirse işe zar zor yetişeceğini düşünürken “Şimdi bu saatte boş dolmuş bulmak da mesele. Vardiya amirini arayıp geç kalacağımı söyleyeyim bari. Korkuyorum arasam mı aramasam mı acaba? Şimdi arasam neden geç kalıyorsun diye azarlayacak, aramasam de niye haber vermedin diyecek. Bedava fazla mesailere gelince sesi çıkmayan amir, yarım saat işe geç kalınca kral kesiliyor! Aman be Sibel, sen de neden uyuyakalıp şu adama malzeme veriyorsun ki! Eee ne yapsın Sibel? Bütün gün koştur dur, insanda hâl mi kalıyor! İşe git bütün gün çalış, eve gel yemek yap, evi temizle, bir de çocukların ödeviydi derken yatağa kendimi zor atıyorum. E arada sırada da böyle uyanamıyorum işte...” diye kendi kendine söylenir.
Sibel içinden bunları geçirirken o sırada caddenin başından gelen bir ses duyar: “Yılbaşı biletleri! Bu sene tarihin en büyük ikramiyesi 60 milyon! Bana çıkmaz demeyin. Şansınızı deneyin!” Sibel bir anda 60 milyonun etkisiyle irkilir. “Ne büyük para: 60 milyon! Bana çıksa...” diye iç geçirip hayal âlemine dalar. “Önce oturduğum evi satın alırım. Yok yok, daha büyük daha güzel bir ev alırım. Hatta bir kaç tane ev alıp kiraya veririm. Çocukları şöyle iyi bir özel okula yazdırırım. Tahsili iyi olsun evlatlarımın. Çalışmama da gerek kalmaz. Sabahları yok işe geç kaldım, aman şimdi amir ne der stresim de olmaz. Paşalar gibi yaşarız, ooh! Bir de bahçeli, deniz kıyısından bir yazlık alırız Ege’den. Neler alınmaz ki 60 milyonla! Gerçi çok yükseklerde de gözüm yok. 1 milyon bile çıksa yeter. Öyle fazla para insanı bozar zaten. 1 milyon iyi para, yeter. Aman be Sibel, vallahi hayali bile içimi kıpır kıpır etti. Al bir bilet, şansını dene” der ve biletçinin yanına gider. Tam biletin 60 lira olduğunu söyleyen biletçinin yüzüne bakakalan Sibel, “60 lira benim bir günlük yevmiyemden fazla. Ben bu bilete 60 lira verirsem 3 gün aç gezmek zorunda kalırım. Neyse zaten büyük ikramiye de hep çeyreğe çıkıyor” der ve tam bilet almaktan vazgeçer. Bir haftalık ekmek parasını çeyrek bilete veren Sibel, biletin üstündeki numaralara bakıp, heyecanla yılbaşını beklemeye koyulur.
Aradan geçen 10 günün sonunda yılbaşı akşamı gelir. Yılda bir kere olsun güzel vakit geçirmeyi planlayan Sibel o gece için hazırlık yapar. İş arkadaşı ve aynı zamanda komşusu olan Gül ile çocukluk arkadaşı Melek, Sibel’in misafirleridir. Yemekten sonra, meyve ve çerezlere geçen arkadaşlar geçirdikleri yıl üzerine konuşarak, hem dertleşip hem eğlenirler. Saatin 12’ye geldiğini fark eden Gül “Şimdi bir sürü insan biletlerini eline alıp, televizyonun karşısına geçmiştir. Yine milyonlarca insanın hayalleri suya düşecek” diye arkadaşlarına laf atar. Bunu duyan Sibel “Aaa ben de bir bilet aldım. Bakarsın talih yüzümüze güler” deyip biletini çıkarır. Çekilişi beklerken Sibel arkadaşlarına kurduğu hayallerden bahseder. Sibel’i dinleyen Melek de arkadaşının heyecanına katılır. O sırada çekiliş başlar. Çıkan her numaradan sonra Sibel’in yüzü düşer. Biletine tek numara dahi isabet etmemiştir. Hayalleri suya düşen Sibel, “Bizde de şans mı var? Ne hayallerim vardı... Kira derdi yok, işe geç kalma stresi yok, çocuklar bir şey istediğinde yok demek yok... Amorti bile çıkmamış. Neyse artık seneye kaldı” diyerek kendini teselli eder. Arkadaşının rahat bir yaşam özlemini ve hayat karşısındaki çıkışsızlığını izleyen Gül, Sibel’e “Kurduğun hayaller şimdi suya mı düştü? Piyango sana çıkmadı diye bu hayalleri kurmaktan vaz mı geçeceksin? Bunlar sadece senin kurduğun hayaller değil ki. Her gün milyonlarca işçi daha iyi bir yaşam hayaliyle yanıp tutuşuyor. Peki ne yapalım, her sene piyango çıkmasını mı bekleyelim? Bizler çalışarak patronların zenginliklerine zenginlik katarken, bize sunulan sefalete ses çıkarmayalım mı? Her sene milyonlarca işçi bir iki gün bu hayallere kendini kaptırıp, ‘şanslı’ kişi olmayı bekliyor. Sonra hayatlarına kaldıkları yerden devam ediyorlar. Şunu artık bilmeliyiz ki milyonlarca kişinin hayalleri daha iyi bir yaşamsa bunu kurmak da yine o milyonların elindedir. Ama o milyonlar ‘şanslı’ kişi olmayı beklemeyi bırakıp, sömürüye karşı mücadele etmeye başladıklarında ancak bu mümkün olacak” der. Sibel ve Melek, Gül’ün söylediklerini haklı bulurlar. Üç arkadaşın sohbeti boş hayallerden kurtulmanın önemi üzerine devam ederler.
Gecenin ilerleyen saatlerinde arkadaşlarını yolcu eden Sibel, Gül’ün anlattıklarını mantıklı bulur. “Aynı hayalleri kuran milyonlarca insansak aslında her şey bizim elimizde, değil mi? Neden olmasın?” diye düşünerek uykusuna dalar.
Dünyadan İşçi Haberleri
Patronlar İşçileri Bölmek İster
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...