Buradasınız
İşçilerin Sordukları/7
Patron işyerinde iş hakkında işçiye eğitim vermek zorunda mıdır?
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 17. maddesinde, “Çalışanların Eğitimi” başlığı altında, iş kazalarına ve meslek hastalıklarına karşı işçilerin, iş ve işyerinin riskleri hakkında eğitilmesi konusu ele alınmıştır. Bu maddeye göre hem asıl patron, hem de taşeron patronu işçilerin iş sağlığı ve güvenliği eğitimi almalarını sağlamakla yükümlüdür. Bu eğitimler işe başlamadan önce; çalışma yeri, işçinin yaptığı işin ya da kullandığı ekipmanların değişmesinde veya yeni teknoloji uygulanması halinde verilir. Eğitimler, değişen ve ortaya çıkan yeni risklere uygun olarak yenilenir, gerektiğinde ve düzenli aralıklarla tekrarlanır.
17. maddeye göre verilecek eğitimin maliyeti çalışanlara yansıtılamaz. Eğitimlerde geçen süre çalışma süresinden sayılır. Eğitim sürelerinin haftalık çalışma süresinin üzerinde olması hâlinde, bu süreler fazla mesai sayılır.
Mesleki eğitimin zorunlu olduğu tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde, yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgeleyemeyen işçiler çalıştırılamaz. Bu sektörlerde çalışacak işçilerin mesleki eğitim diploması, sertifika ya da belgelerinin olması şarttır. Bir işyerinden başka bir işyerine çalışmak üzere gönderilen işçiler de yapacağı işlerde karşılaşacağı sağlık ve güvenlik riskleri ile ilgili yeterli bilgi ve talimatları içeren eğitimi almadan işe başlatılamaz.
Fakat yasada bunlar yazılmasına rağmen, gerçek böyle değil. Yasa var ama uygulama ve denetim yok. Bize almadığımız eğitimi almış gibi kâğıtlar imzalatılıyor. Hükümet gerekli denetimleri yapmıyor. Genellikle işe başladığımız ilk gün makine başına veriliyoruz. Eğitim verilmeden makine başına geçmek iş kazalarına davetiye çıkarmak anlamına gelir. İşe başladığımız ilk gün, yaptığımız iş değiştiğinde ya da başka makinelerle, ekipmanlarla çalıştığımızda mutlaka eğitim verilmesini talep etmeliyiz.
İş kazası geçiren işçi işten çıkarılabilir mi?
İş Kanunu’nda, işçinin iş kazası ya da hastalık nedeniyle raporlu olduğu süre boyunca işten atılmasını engelleyen bir yasal düzenleme yoktur. Ancak işverenin işçiyi “haklı nedenlere” dayanarak işten atabilmesi için bir bekleme süresi tarif edilmiştir. İş kazası geçiren işçinin istirahat süresi, ihbar süresini 6 hafta geçiyorsa, işveren işçiyi tazminatını ödeyerek işten çıkarabilir.
İstirahat süresinin İş Kanunu’nun 17. maddesinde belirtilen ihbar sürelerini 6 hafta geçmemesi durumunda işten çıkarılan işçi, işe iade davası açabilir. Meselâ, işyerinde 1 yıl çalışan bir işçinin ihbar süresi 4 haftadır. Bu işçi iş kazası geçirip istirahat alırsa, patronun onu “haklı nedenle” işten atabilmesi için istirahat süresinin 4 haftalık ihbar süresine ek olarak, 6 hafta daha geçmesi gerekir. Yani bu işçi 10 hafta sonra işten çıkarılabilir. Bekleme süresi dolmadan, meselâ istirahat aldıktan 5 hafta sonra işten çıkarılırsa haksız nedenlerle işten atıldığı için işe iade davası açabilir.
Sonuç olarak iş kazası, hastalık ya da meslek hastalığı nedeniyle raporlu olduğumuzda işten atılmamızı engelleyen bir yasa yoktur. Ancak istirahat süresi tamamlanmadan işten çıkarılan işçi, istirahatlı olduğu süre boyunca ücretini SGK’dan almaya devam eder.
Bir işçinin trafikte geçirdiği kaza iş kazası mıdır?
5510 Sayılı Kanunun 13. maddesi hangi hallerin iş kazası sayılabileceğini belirlemiştir. İşçinin hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen sağlığını bozan olaylar iş kazasıdır. Bu maddeye göre:
Patron tarafından verilen iş ve görevi nedeniyle işyeri dışında,
Bir işverene bağlı olarak çalışan işçinin, işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
Emziren kadın işçinin çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
İşçilerin işveren tarafından sağlanan bir taşıtla işyerine gidip gelmeleri sırasında meydana gelen kazalar iş kazası sayılır.
Burada göz önünde bulundurulması gereken husus, meydana gelen kazanın işverenin işçiye verdiği görevle ilgili olup olmadığı, görevin yapılması için geçen süre içinde meydana gelip gelmediğidir.
Babam Bir Göçmen İşçi
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...