Buradasınız
UİD-DER Kadın Komitesi: Özgecanların Hesabını Örgütlü İşçi Sınıfı Soracak!
Özgecan Aslan, henüz 20 yaşındaydı. 11 Şubatta, Mersin Tarsus’ta bindiği bir minibüsün şoförü Özgecan’a önce tecavüz girişiminde bulundu ardından genç kadını tarifi imkânsız bir vahşetle öldürdü. Özgecan’ın katledilmesi hem kadına yönelik şiddetin ne boyutlara geldiğini gösterdi hem de toplumda büyük bir tepki yarattı. Kadınlar başta olmak üzere binlerce insan sokaklara döküldü “kadına yönelik şiddete hayır!” dedi.
Özgecan’ın bir emekçi olan babası ağlayarak yaptığı açıklamada “ben günahkârların günahkârı, fakirlerin fakiri, acizlerin acizi bir garibim, başka söyleyecek bir şey yok” diyor. Aslan, bu sözleriyle şiddet gören, tecavüze uğrayan, aşağılanan, katledilen kadınların işçi ve emekçi sınıfların çocukları olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Medya, olayın yürekleri dağlayan ayrıntılarını tekrar tekrar servis ederken işte bu gerçeğin üzerini örtmeye çalışıyor. Emekçi sınıfların kadınlarının hem kapitalist sömürü düzeni hem de erkek egemen anlayış nedeniyle çifte ezilmişlik altında olduğunu, sömürüldüğünü, bedensel ve cinsel saldırılara maruz kaldığını, aşağılandığını, değersizleştirildiğini gizlemeye çabalıyor.
Kapitalist sömürü düzeni altında kadına yönelik şiddet sistematiktir ve her türlü yol ve yöntemle kışkırtılmaktadır. Geçmişin Başbakanı, şimdinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “bir tane kadın mıdır, kız mıdır bilmem” diyerek eyleme katılan kadınları aşağılamıştı. AKP Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, Meclis İnsan Hakları Komisyonunun başındayken “tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur” diyerek tecavüzcülere sahip çıkmıştı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, tecavüze uğradığı için hamile kalan ve çocuğu doğurmak istemeyen kadınlar için “anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün? Anası ölsün!” diyecek kadar gözü dönmüştü. İstanbul Emniyet Müdürü olduğu dönemde Celalettin Cerrah, katledilen Münevver Karabulut’un ailesi ile ilgili olarak, “kızlarına sahip çıksalardı” diyerek egemenlerin vicdanını ortaya koymuştu. Kadın cinayetleri tırmanışını sürdürürken Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin büyük bir aymazlık göstermiş ve “medya olayları abartıyor, kadına yönelik şiddet algıda seçicilik” demişti. Egemen sınıfların emekçi kadınlara bakış açısı budur ve bu bakış açısı ile şekillendirilen bir toplumda kadın cinayetleri ve şiddet giderek yaygınlaşmaktadır. 2014 yılında 281 kadının katledilmesi, 506 kadının yaralanması, 109 kadın ve çocuğun tecavüze uğraması bu gerçeği gözler önüne sermektedir.
İnsanın insanı ezdiği, insanların ulusları, cinsiyetleri, renkleri, inançları nedeniyle ayrımcılığa, baskı ve zorbalığa maruz kaldığı, toplumun sınıflara ayrıldığı, küçük bir azınlık olan sermaye sınıfının işçi yığınlarını sömürdüğü bir dünyada Özgecan’ın tek bir katili yok. Hükümet yetkilileri utanmazca katilin en ağır şekilde yargılanacağını söylüyorlar, idam konusunu gündeme taşıyorlar. Özgecan’ın katili elbette cezalandırılmalıdır. Ancak onun bu toplumun yarattığı bir canavar olduğu unutulmamalı ve tüm katillerden hesap sorulmalıdır.
Özgecan’ın katledilmesinin sorumluları arasında emekçi kadınlara her gün yeni dayatmalarda bulunan, emekçi kadınlar talepleriyle ortaya çıktıklarında onları aşağılayan Cumhurbaşkanı ve hükümet vardır. Cumhurbaşkanı, olay kendi ülkesinde olmamış gibi, cinayette hiç sorumluluğu yokmuş gibi davranıyor. İktidarda olduğu dönemde kadın cinayetlerinin %1400 artmasının hesabını vereceğine Özgecan’ın katledilmesi karşısında tepkilerini çeşitli yöntemlerle ortaya koyanlarla uğraşıyor, onlara hakaretler yağdırıyor.
Özgecan’ın katledilmesinin sorumluları arasında koruma isteyen kadınları evine yollayan, şikâyet için karakola gelen kadını bir de kendisi taciz eden polisler vardır. Sokaklarda hakları için mücadele yürüten emekçi kadınlara, işçilere, tüm toplumsal muhalefete azgınca saldıran kolluk kuvvetleri vardır.
Özgecan’ın katledilmesinin sorumluları arasında kadını bir meta olarak görüp pazarlayan medya vardır. Medya kadın cinayetlerini engellemek için kılını kıpırdatmayanların, kadını ikinci sınıf insan olarak görüp aşağılayanların yanında saf tutuyor, timsah gözyaşlarını seyir malzemesi haline getiriyor.
Özgecan’ın katledilmesinin sorumluları arasında kendi çıkarları ve sefahatleri için işçi sınıfını ve toplumu bölük pörçük parçalayan patronlar, sermayedarlar vardır. İşçi sınıfını her türlü yol ve yöntemle bölen sermaye sınıfı, insani değerleri yıkıyor, bunun yerine çürümeyi dayatıyor. Dayanışma yerine rekabeti, vefa yerine nankörlüğü, paylaşım yerine bencilliği koyan kapitalist sömürü sistemi canavarlar yaratıyor. Erkeği insan soyunun bir cinsi olmaktan çıkaran, bir canavar haline getiren kapitalist sömürü düzeni, kokuşmuş ve çürümüştür, yıkılmayı çoktan hak etmiştir.
İnsanın insanı sömürmesini ortadan kaldıracak olan, kapitalizmin tahrip ettiği değerleri yeniden insanlığa sunacak olan, erkeği canavarlaşmaktan, kadını pasiflikten ve güçsüzlükten kurtaracak olan işçi sınıfının örgütlü mücadelesidir. İşçi sınıfının misyonu kapitalist sömürü düzenini yıkıp yerine bambaşka bir dünya kurmanın yolunu açmasıdır.
UİD-DER Kadın Komitesi, tüm emekçi kadınları mücadelede öne çıkmaya ve işçi sınıfının mücadelesine güç vermeye çağırıyor.
Özgecanların hesabını örgütlü işçi sınıfı soracak!
Kadınlar mücadeleye katılmadan işçi sınıfı kurtulamaz, işçi sınıfı kurtulmadan insanlık kurtulamaz!
Yeni Bir Dünya Kuracağız
UİD-DER Böyle Bir Şey Ayşe
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Emeğin Mücadelesi Emekçi Kadınlarla Büyüyor!
- Asgari Ücret Dört Kişilik Ailenin İhtiyaçlarına Göre Hesaplansın!
- Geleceğini Arayan Gençlik: Yarınlar İçin Mücadele Edelim!
- Sömürüye, Baskı ve Zorbalığa Karşı Gücümüzü Birleştirelim!
- Çorlu Tren Katliamı Davası Sonuçlandı: “Üst Düzey Sorumlular da Yargılanmalı”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...