Buradasınız
Belirli ve Belirsiz Süreli Sözleşme Üzerine
Belirli süreli iş sözleşmesinde süre sınırı nedir?
2003 yılında değişen İş Kanunu’nda sözleşme türleri patronlar lehine çeşitlendirilmiştir. Eskiden sadece “belirsiz” süreli iş sözleşmesi yapılıyorken, yeni iş kanununda “belirli”, “çağrı üzerine”, “kısmı süreli” gibi iş sözleşmeleri de tanımlanmıştır. İşe başlarken sözleşmenin sona ereceği tarihin yazılı olarak belirtildiği sözleşmelere “belirli süreli iş sözleşmesi” denir. 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 11. ve 12. maddeleri belirli süreli iş sözleşmesiyle ilgili olarak düzenlenmiştir.
Belirli süreli iş sözleşmeleri, işin niteliğine göre en çok 3 yıllık olabilir. Esaslı bir neden olmadan üst üste birden fazla yenilenen iş sözleşmesi belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabul edilir. Örneğin, 5 yıl boyunca aynı işyerinde birbirini izleyen birden fazla belirli süreli iş sözleşmesi imzalayan taşeron bir temizlik işçisinin sözleşmesi belirsiz süreli olarak sayılır.
Belirli süreli iş sözleşmesinde süre, bir tarih olarak veya gün, hafta, ay, yıl gibi belirli bir zamanı gösterecek şekilde belirlenebilir. Bu nedenle çalışılacak olan süre sözleşmede açık bir şekilde yazılmalıdır. Örneğin, iş sözleşmesinin 8 ay, 6 hafta, 90 gün veya 2 yıl sonra sona ereceği kararlaştırılabilir. Ancak “yaklaşık 2 ay sonra”, “azami 1 yıl kadar” gibi sözleşmenin süresi konusunda tereddüde mahal verecek ifadeler kullanılması halinde, yapılan sözleşme belirli süreli sözleşme olarak kabul edilmeyecektir. Eğer imzalanan sözleşmede çalışılacak olan işin ne kadar süreceği belirli bir şekilde yazılmamışsa bu sözleşme daha baştan itibaren belirsiz süreli sözleşme olarak sayılır.
Patronlar için tazminatsız ve esnek çalıştırma türü olan belirli süreli iş sözleşmesi işçiler açısından birçok hak kaybına neden olmaktadır. Belirli süreli sözleşme, işçinin kıdem ve ihbar tazminat hakkını ortadan kaldırırken, işten atılan işçi pek çok durumda işe iade davası açamıyor. Belirli süreli iş sözleşmesi türüne göre çalıştırılan işçiler, pek çok yasal haktan mahrum ediliyorlar.
Belirli süreli iş sözleşmeleri hangi durumlarda yapılmaktadır?
- 6 aylık, 11 aylık, 3 yıllık, belli tarihler arasında gibi belli bir süre için,
- Binanın yapımı, kaba inşaatın tamamlanması, sıva işlerinin tamamlanması, ağaç kesim işinin yapımı, kalorifer kazanının imal ve montaj işinin yapımı gibi belirli bir işin tamamlanması, imalatın ya da inşanın tamamlanması için,
- Askerde olan, doğum izninde olan, hasta olan bir işçinin işine dönmesine kadar, ilave siparişlerin karşılanması (belli bir olgunun ortaya çıkması) gibi durumlarda yapılmaktadır.
Belirli süreli iş sözleşmeleri, işyerinde geçici olan işlerde uygulanması gerekiyorken, patronlar asıl işi yapan işçileri de belirli süreli iş sözleşmeleriyle işe almaktadırlar. Böylece işçi kadrosuz, tazminatsız, sendikasız çalıştırılmaktadır.
Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışırken, süre dolmadan işten çıkarıldığımızda kalan süre için dava açabilir miyiz?
Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiler, sözleşme süresi bitmeden önce patron tarafından haklı bir neden olmaksızın işten çıkarıldıklarında, kalan süreye ait ücretleri patron tarafından ödenmek zorundadır. Kalan süreye ait ücret işçiye brüt ücret üzerinden hesaplanarak ödenmelidir. Örneğin, bir yıllık iş sözleşmesi ile çalışan bir işçi, sözleşmenin sekizinci ayında haksız bir şekilde patron tarafından işten çıkarıldığında, kalan dört aylık süreye ait ücretini patrondan alma hakkına sahiptir. Eğer patron bu dört aylık süreye ait ücreti ödemezse işçi dava açarak bu ücretin kendisine ödenmesini talep edebilir.
Bu duruma, bir elektrokimya fabrikasında belirli süreli iş sözleşmeli olarak çalışan UİD-DER’li bir işçinin açtığı dava örnek olarak verilebilir. 11 aylık sözleşme ile çalışan işçi arkadaşımız, patron tarafından sözleşmenin 3’üncü ayında, Pazar mesaisine kalmadığı gerekçesiyle işten atılmıştı. İşten çıkarılırken, sözleşmeli olduğu ve hiçbir hak iddia edemeyeceği söylenmişti. Fakat işçi arkadaşımız boyun eğmedi ve kalan sürede çalıştırılmadığı ve kayba uğradığı için dava açtı ve kazandı.
Yazın Çalışmak Ayrı Eziyet
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İşçinin Değeri Yok mu?
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- Sınıf Olarak Birleşelim, Yoksulluğa ve Sömürüye Hayır Diyelim!
- İşçi Dayanışması 197. Sayı Çıktı!
- Esirler Dünyasına Özgürlük Çağrısı: Enternasyonal!
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Hangi Milliyetten Değil Hangi Sınıftan Olduğundur Önemli Olan
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- Senin Memleket Nere?
- Sokak Köpeklerinin Katledilmesi Çözüm mü?
- Düşmanlığı ve Savaşları Nasıl Meşrulaştırıyorlar?
- İşçi Sınıfının Sömürüye Karşı Mücadelesi Durdurulamaz!
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlenen işçiler, sendikalı oldukları için işten atılan işçilerin işe iadesi, sendikal hakların tanınması ve işçi...
- “En zorlu sürecin önemli bir kısmı geride kaldı. Cumhurbaşkanımız da söyledi. 2025, 2024’ten daha iyi olacak. 2026 da 2025’ten çok daha iyi olacak.” Bu sözler 1,5 yıldır ekonomiyi düze çıkarma bahanesiyle emekçilerin ümüğünü sıkan Maliye Bakanı...
- Filistin Eylem Komitesi’nin çağrısı üzerine sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler “Siyonist saldırganlığa ve Gazze’yi ateşe veren petrol akışına son!” şiarıyla 15 Ekimde, Taksim’de bir araya geldiler. Taksim Tünel Meydanından...
- Sendikalarının aldığı grev kararına ve atılan arkadaşlarının geri alınması talebine coşkuyla sahip çıkan As Plastik işçileri grevlerine devam ediyorlar. Biz de bir grup UİD-DER’li işçi olarak As Plastik işçilerinin grevini ziyarete gittik.
- Zaten zor şartlarda, iş güvencesinden yoksun ve düşük ücretlere çalışan biz işçiler her fırsatta patronların ve iktidarın hedefi haline geliyoruz. İstanbul Ticaret Odası Başkanının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a sunduğu talepler...
- İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşın ve katliamın birinci yılı geride kalırken dünya meydanları emekçilerin “emperyalist savaşa hayır” sloganıyla yankılanmaya devam ediyor. İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü savaşın alevleri yeni bölgelere...
- Sendikalaştıkları için işten atılan ve buna karşı 89 gündür direnen Polonez işçileri, İstanbul’un çeşitli merkezlerinde gerçekleştirdikleri basın açıklamalarıyla Polonez ürünlerine boykot çağrısı yaptı. İstanbul’da Marmara Park AVM, Kadıköy İskele...
- Bir kadın olarak grevde olmaktan, hakkımı beraber çalıştığım işçi arkadaşlarımla birlikte aramaktan gurur duyuyorum. Grev çadırında beklerken, çadırımızın önünden sanayide bulunan farklı fabrikalarda çalışan işçi arkadaşlar geçiyor. Kimisi bizlere...
- Geçtiğimiz haftalarda Kocaeli’nde düzenlenen “İnsan Hakları Eğitim Kampı”nda gençlerle bir araya gelen Bilal Erdoğan’ın konuşması dikkat çekiciydi doğrusu. Geçen yıl 2023 genel seçimlerinden hemen önce sanki bir lütufmuş gibi yasalaştırılan EYT...
- Egemenler ve onların siyasetçileri suçu ve suçluyu tanımlarken de, adaletten bahsederken de “hukuk devleti” diye bir kavram kullanıyorlar. “Bu ülkede hukuk var” lafını dillerinden düşürmüyorlar. Onların iddiasına göre hukuk büyük sermaye sahibi...
- İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırım bir yılı geride bıraktı. İsrail devleti milyonlarca insanın tepesine bombalar yağdırıyor. Geçtiğimiz bir yılda yarısı kadın ve çocuk olmak üzere 40 binden fazla insan katledildi. Bugün ise İsrail’in saldırıları...
- 28 Ağustostan 11 Eylüle kadar her gün grev çadırına gittim. Annemin fabrika önünde direniş yapması beni çok gururlandırıyor. Annem 47 yaşında, ben ise 11 yaşındayım. Grev alanından çok şey öğreniyoruz, bu durum hem beni mutlu ediyor hem de annemi....
- DİSK Uluslararası İlişkiler Dairesi Müdürü Kıvanç Eliaçık, NotaBene yayınlarından çıkan “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” kitabı vesilesiyle 22 Eylülde UİD-DER’in konuğu oldu, kitap üzerine güzel bir söyleşi gerçekleştirildi. Ortadoğu ve...