Buradasınız
Sefaköy’de de “İstikrar” Var!
Sefaköy’den UİD-DER’li bir işçi

1 Kasım seçimlerine “Bize Oy Verin İstikrar Sürsün” diyerek katılan AKP, işçilerden emekçilerden ciddi bir oy topladı. 7 Haziran seçimleri sonrasında özellikle AKP’nin art niyetli çabalarıyla hükümet kurulamamış, örgütsüz işçi kitleler sonu belirsiz bir girdabın içine çekilmişti. Bu belirsizliğin işçilerde yarattığı ruh hali çeşitli kaygılarla birleşerek işçilerin tercihini AKP’den yana kullanmasına sebep oldu. Bu tercihin önemli bir boyutunu da AKP’nin iyice harladığı savaş hali oluşturdu. Öyle ki fabrikada aynı bantta düne kadar dostça çalışan işçiler, 7 Haziran seçimlerinden sonra yükseltilen milliyetçilik ve kutuplaştırıcı politikalar sonucu kavga eder oldu.
Geçtiğimiz günlerde UİD-DER’in internet sitesinde Esenyurt’tan bir metal işçisinin mektubunu okudum. İşçi arkadaşım, AKP’nin bahsettiği istikrarın bizler için ne anlama geldiğini “Esenyurt’ta İstikrar Var” adlı mektubunda çok iyi anlatmış. Mektubun sonunu da “Peki, sizin oralar nasıl?” diye bitirmiş. Sefaköy’de yaşayan bir işçi olarak ben de buralardan bu soruya cevap vermek istedim.
Sefaköy bir işçi semti. Adı bizleri yanıltmasın bu semtte işçiye sefa mefa yok. Kanarya, Söğütlüçeşme, İnönü, Kartaltepe gibi mahallelerde on binlerce işçi, çok düşük ücretlerle, kötü koşullarda yaşıyor. Öyle ki bu semtteki işçi evleri kutu kadar, resmen dökülüyor. Duvarları rutubetten küf tutmuş, sıvaları dökülmüş evlerde bin türlü hastalıkla baş etmeye çalışarak yaşıyor Sefaköylü emekçiler. Üstelik her geçen gün kiralar katlamalı bir şekilde artıyor. Geçen sene 500 liraya kiraya verilen evler bu sene 800-900’e çıkmış durumda. İrili ufaklı fabrikaların bulunduğu Halkalı Caddesinde sendikalı tek işyeri yok. Ücretler o kadar düşük ki bu fabrikalarda çalışan işçi arkadaşlarımızın bir kısmı, vardiyalarından çıktıktan sonra Sefaköy merkezde işportacılık yaparak geçinmeye çalışıyor. Esenyurt’taki gibi Sefaköy de uyuşturucu satıcılarının kol gezdiği bir semt. Sefaköy Polis Karakolu’nun hemen 50 metre ötesinde torbacılar uyuşturucu satışı yapıyor. Semtte oturan emekçilerin bile tanır hale geldiği bu uyuşturucu satıcıları için polis kılını kıpırdatmıyor, 50 metre öteden izlemekle yetiniyor. Böylece göz göre göre her geçen gün uyuşturucu bataklığına yeni gençler itiliyor.
AKP’nin bahsettiği “istikrar” ve seçim başarısı, bu semtte yaşayan emekçiler için bu sorunların istikrarlı bir şekilde artacağı anlamına geliyor. Ama ben umutsuz değilim. Çünkü bu semtte istikrarlı yürüyen başka bir şey daha var; mücadeleci bir işçi örgütü olan UİD-DER’in faaliyeti. Lotus çiçekleri bataklıklarda boy veren çok güzel bir çiçektir. UİD-DER aynı lotus çiçeği gibi Sefaköy’de varlığını sürdürüyor. Her geçen gün daha çok sayıda genç işçi ve emekçi, UİD-DER’in etkinliklerine, toplantılarına katılıyor, faaliyetlerinde görev alıyor. AKP ve patronların “istikrarlı” bir şekilde bataklığa çevirdiği tüm işçi mahallelerinde böyle bir çiçeğin açması için mücadeleyi büyütelim.
Yalanlara Kanmayalım!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- DİSK/Enerji-Sen’in örgütlü olduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketi olan İSPER AŞ’de çalışan İSKİ ve İGDAŞ işçileri toplu iş sözleşmesi sürecinde dayatılan sefalet zammına karşı 28 Şubatta İstanbul genelinde eylem yaptı. İzmir Torbalı’da...
- İzmir Pınarbaşı’nda Sunel tütün fabrikasında grevde olan işçileri ziyaret ettim. Tekgıda-İş Sendikası İzmir 7 No’lu Şube üyesi grevci işçiler, ücretlerine zam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini talep ediyorlar.
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden geçen iki yılda depremzedelerin yaraları sarılmadı. Devlet yetkileri hiçbir sorumluluk almadıkları gibi emekçilerin acılarına yeni acılar eklemeye devam ediyorlar. Mesela depremin ikinci yıldönümünde Adıyaman’da “...
- İzmir’in Bornova ilçesinde faaliyet gösteren, Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine yaklaşık 600 işçi 27 Şubatta greve çıktı.
- Dayanışma ve mücadele günümüz 8 Mart’ı karşılamaya hazırlanıyoruz. Sorunlarımızın büyüdüğü, kendimiz ve evlatlarımız için kaygılarımızın derinleştiği böyle bir dönemde 8 Mart’ın bizim için anlamı daha derin, önemi daha büyük. Çünkü 8 Mart,...
- İşçi sınıfının sömürüye karşı mücadelesinin güçlenmesi, işçilerin sınıf bilincinin güçlenmesiyle mümkün olur. Sınıf bilincinin güçlenmesiyse, işçilerin sınıflarını, sınıflarının tarihini, mücadele deneyimlerini ve yöntemlerini bilmesiyle mümkün olur...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Sermaye sınıfı, burjuvazi, sağıyla soluyla, iktidarıyla muhalefetiyle bir bütündür ve yoksul halka, işçi sınıfına düşmandır. Ancak bu utanmaz sınıf ve politikacıları, bizleri kandırmak için yapmadıklarını bırakmazlar....
- Türk Tabipleri Birliği (TTB), 25 Şubatta “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün, Başka Bir Hekimlik Ortamı Mümkün!” diyerek İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. İstanbul Kadıköy’de bir basın açıklaması yaparak yürüyüşlerini başlatan hekimler,...
- İstanbul Beşiktaş Belediyesi ve Seyhan Belediyesi işçileri ücret gaspına karşı 24 Şubatta geciken ödemelerinin yapılması talebiyle iş bıraktı.
- Bugün ilaç yazdırmak için aile hekimime gittim. Ama onu hiç bu kadar üzgün görmemiştim. Normalde güler yüzlü, hastalarına iyi davranan, insani ilişkileri güçlü biriydi. Üzüntüsünün sebebini sorduğumda iç çekerek anlatmaya başladı: “Gerçekten çok...
- Patronlar sınıfının biz işçilere topyekûn savaş açtıkları çok açık şekilde ortadadır. Her fırsatta mikrofonu kapan patronlar ve siyasetçiler büyümekten, gelişmekten, enflasyonun kısa sürede sona ereceğinden bahsediyor. Ancak gerçekler bunun tam...
- İşçi eylemlerinde, grev ve direnişlerde çokça atılan bir slogan vardır: Hak Verilmez Alınır! Bu yalnızca bir slogan değil, işçi sınıfının mücadele tarihinin bir özeti gibidir. Geçmişten bugüne sendikal ve siyasal hakların mücadeleyle kazanıldığını,...
- UİD-DER, 6 ay boyunca haklarını almak için mücadele eden ve sonunda patrona geri adım attıran Polonez işçileri ile birlikte 23 Şubatta etkinlik düzenledi. Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleştirilen “Polonez İşçileri Diyor ki:...