Buradasınız
El Ele Hep Beraber
Mersin’den bir kadın işçi
İktidar uzunca bir süre “kriz yok”, “işsizlik yok”, “ülke refah içinde” dedi. Bu sorunlar karşısında “dış güçlerin oyunu”, “bizi çekemeyenlerin uydurduğu yalanlar…” gibi söylemlerine bıkmadan, usanmadan, utanmadan devam etti. Artık bu yalanların inandırıcılığının kalmadığını anlayınca da “kriz”i ağzına almaz oldu. Çünkü artık iktidar da biliyor ki bu sözler, yoksullukla boğuşan insanları ikna etmeye, gerçeklerin üzerini örtmeye yetmeyecek.
Ekonomik kriz, gün geçtikçe üreten ve alın teri döken emekçilerin canını daha fazla yakıyor. Emekçi sınıf yoksullukla boğuşurken, iktidar kendisinden başka herkesi suçluyor; muhalefet eden herkesi, üreticileri, pazarcıları, işçileri suçlu ve hatta “terörist” ilan ediyor. Emekçilerin aldığı ücret, enflasyon karşısında gün be gün eriyor, yoksulluk artırıyor, alım gücü düşüyor. İktidar yüksek perdeden bağırıyor; “kuyrukları bitirdik…”
İnşaat işçisi Hasan amca, akşam evine ekmeği nasıl götüreceğinin hesabını yapıyor, iktidar yüksek perdeden bağırıyor “ekmeğin fiyatını düşürdük”. Emine teyze pazar sokağının köşesinde bekliyor; hava kararsın, pazar kapansın da artıkları toplayıp akşama bir tencere kaynatabileyim. İktidar yüksek perdeden bağırıyor, “fırsatçılar soğanı, patatesi stoklamış”. Asgari ücretli Ahmet maaşı aldığı gün kart borçlarına yatırınca, akşam eve başı önde, cebi boş geliyor. İktidar yine bağırıyor “asgari ücrete enflasyonun üzerinde zam yaptık”. Emekli Aysel teyze utana sıkıla temizlik ve bulaşık yıkama işi arıyor; torununun okul masrafları, ev kirası, elektrik, su… derken yetiştiremiyor. Fakat iktidar utanmıyor ve yüksek perdeden bağırıyor “emekliye en yüksek zammı biz yaptık”.
Sonuç olarak bütün bunları yaşayanlar kim? Ahmet, Hüseyin amca, Emine teyze, sen, ben...! Bizleriz, yani çalışan, üreten, alın teri döken emekçi sınıf. Hal böyleyken, iktidar bunca haksızlığı yapma cesaretini ve rahatlığını nereden buluyor? Bu kadar rahat olmalarının en önemli sebeplerinden biri, bizlerin yani işçi sınıfının örgütlü olmayışı… Bizler, ayrışmak yerine örgütlü olursak, tek başımıza içimize kapanmak, kabuğumuza çekilip kendimizi yalnız hissetmek yerine birlik olursak ancak o zaman güçlü oluruz. Sorunlarımızı paylaşır, mücadele edeceğimiz elleri çoğaltır, büyürüz. Bizler, el ele ve hep beraber örgütlü bir mücadeleyle egemenlerin üstesinden gelebilir ve haklarımızı alabiliriz.
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...