Buradasınız
EBA Sistemine Ulaşamıyoruz! Çöküyor!
Gebze’den bir kadın işçi
Merhaba. Sizlere son birkaç günde etrafımdaki insanlarla sohbetlerimden örnekler aktarmak istiyorum. Bu insanların anlattıkları işçi ve emekçilerin nasıl yaşadığını, ne düşündüğünü, birlikte hareket etmenin ve bizi bu hale getirenlerden hesap sormanın önemini gösteriyor.
Petrokimya işçisi: Okullar açılıyor ya dertlerimiz de bitmiyor. EBA ile başımız dertte. “Bilgisayarın var mı? İnternetin var mı?” diye soran kimse yok. Haberlerde duyuyoruz Doğu’da öğrenciler EBA’ya bağlanabilmek için dağa çıkıyorlarmış. Biz de ovadayız, şehirdeyiz ama evlerimizde bilgisayar alacak paramız bile yok. Akıllı telefonlarımızla girmeye çalışıyoruz. Zaten uzun zamandır da giremiyoruz. Sistem kaldırmıyormuş.
Benim de 2 çocuğum var. Biri 18, diğeri 9 yaşında. Büyük olanı yarım gün çalışıyor. Genellikle 9 yaşındaki kızımla ben ilgileniyorum. Ben de işyerinde üç vardiya çalışıyorum. Hem fabrikada çalışıyorum, hem temizlik, yemek ve çocuğumun eğitimi derken genellikle işe uykusuz gidiyorum. Şimdi okullar açılacak ve ben kızımı okula göndermek istemiyorum. Doğru mu yapıyorum, bilmiyorum. Çok kararsızım. Çünkü kızım doğuştan tek böbrekli, hastalanırsa kurtaramayız diye korkuyorum.
Petrokimya işçisi: Ben iki çocuklu bir anneyim. Liseye giden bir oğlum ve üniversiteye giden bir kızım var. Koronavirüs sebebiyle ikisi de uzaktan eğitim aldılar. Fakat evimizde bilgisayarımız bir tane. Allahtan internetimiz var. Fakat kızım ve oğlumun dersleri çakışıyor. İkisi de bilişim okuyor ve bilgisayar artık kaldırmıyor. Onların istediği bilgisayarın fiyatı ise 12 bin lira. İkisine alsak 24 bin lira. Ben bir işçi olarak nasıl alabilirim ki? Sistem bu şekilde çöküyor işte.
Kasiyer: Ekonomi çok kötü. “Bunu nereden anlıyoruz?” diye soracak olursanız, ben bunu her gün her saniye canlı canlı yaşıyorum. Mesela bugün yaşlıca bir kadın yanında bir çocuk ile kasaya geldi. Elinde birer paket makarna, pirinç, şehriye ve çocuğun elinde Eti Puf vardı. Kadının elinde 10 lira vardı. Bu aldıklarının 10 lirayı geçtiğini söylediğimde, kadın da “o zaman şehriye ve makarnayı çıkaralım, pirinç ve Eti Puf’u alalım” dedi. Ama o da yetmedi. Çocuğun elindeki Eti Puf’u alamazdım. Kadın da elindeki pirinci bırakmak istemedi. Toplam 10,5 lira tuttu. “Tamam, teyze” dedim. Bunun gibi onlarca kişi geliyor her gün. Her gün bu manzara ile karşılaşıyorum. Kimisi bir ekmek istiyor, kimisi “bozulmuş, çürümüş veya günü geçmiş ürününüz var mı?” diye soruyor bizlere. Hırsızlık yapmak da demiyorum ama süt veya ekmek çalmaya çalışan mı desem, ne ararsanız var. Benim maaşımdan gidiyor, ne kadar yapabilirim ki? Ben de çok zor geçiniyorum. Ben her gün 12 saat çalışıyorum. Bu gidişat iyi değil, gittikçe yoksullaşıyoruz.
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 19 Ocakta Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaparak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenlerin ve terapistlerin sorunlarına değindi.
- İngiliz egemenleri, sömürge döneminde ticaret gemilerini, donanmalarını korumak için vahşi bir yöntem geliştirmişler. “Yamyam fare yöntemi” olarak adlandırılan bu yöntem şöyle: Açık denizdeki gemilerde fareler çoğalınca önce bir fare yakalanır, boş...
- Asgari ücret pek çok işçinin beklediğinin tersine 23 bin lirayı bile bulmadı. Utanmadan “işçiyi enflasyona ezdirmedik” dediler, gözlerimizin içine baka baka bizimle dalga geçtiler. Hiçbirimiz bu yalana inanmıyoruz. Çünkü yoksulluğu biz yaşıyoruz,...