Buradasınız
İktidarın ve Patronların Salgın Fırsatçılığı
Türkiye’de ilk koronavirüs vakası 11 Martta açıklandı. Ardından toplum hızla korku ve paniğe sürüklenerek düşünemez hale getirildi. Pandora’nın kutusu açılmış gibi, o günden sonra siyasi iktidar ve patronlar “salgına karşı önlem” bahanesiyle başımıza nice çorap örüyorlar. Artan işsizlik, ücretsiz izinler, kısa çalışma, esnek çalışma, işsizlik fonunun yağmalanması, ücretlerin düşürülmesi, hayat pahalılığı, grev ve yürüyüş yasakları, kıdem tazminatının gasp edilmek istenmesi, iş güvenliği önlemlerinin ihmal edilmesi, uzaktan eğitim fiyaskosu… Ekonomik krizi koronavirüsün ardına gizleyen AKP iktidarı, işçi sınıfına bunları reva görürken patronlar sınıfını ise koruyup kollayarak kıyak üstüne kıyak geçiyor.
Patronlar sınıfına vergi indirimleri, sigorta prim desteği, düşük faizli kredi desteği, kredi garantörlüğü, borçların ertelenmesi, kira bedeli muafiyeti, bedava arsa tahsisi gibi kıyaklar zaten yapılıyordu. Ancak koronavirüs bu kıyakların daha fazla yapılmasının bahanesi oldu. Nitekim 16 Ekimde Meclis komisyonuna sunulan torba yasa teklifinde patronlara yine işsizlik fonundan SGK prim desteği verilmesi ve mevcut desteklerin süresinin uzatılması yer alıyor. Aynı şekilde mevcut vergi ve harç indirimlerinin süresinin uzatılması, ihracat yapan firmalara kazançlarının yüzde 50’sini gelir beyannamesinden düşme hakkı veriliyor. Cumhurbaşkanına yüzde 20 olan kurumlar vergisini 5 puana kadar düşürme yetkisinin tanındığı yasa taslağında, kısa çalışma uygulamasının Haziran 2021 tarihine kadar uzatılması da yer alıyor.
Ücretsiz izinler zaten Haziran 2021’e kadar uzatılmıştı. Bu sayede yasal olarak önü açılan patronlar, işçilere yönelik fiili saldırılarını daha da arttırdılar ve ücretsiz izinleri işçilerin sırtında şaklayan bir kamçı gibi kullanmaya başladılar. İş temposunu arttırmak, birkaç kişilik işi bir işçiye yaptırmak, ücretleri düşürmek, sosyal haklarda kesintiye gitmek ve sendikal örgütlenmeyi baltalamak gibi yasal olmayan her türlü uygulamayı ve hak gaspını hayata geçirmek için bu kamçıyı kullanıyorlar. Saldırılara sesini çıkaran, sendikalaşmaya çalışan işçi anında ücretsiz izne gönderiliyor. Daha önce sendikalaşan işçileri işten atarak örgütlenmeyi engellemeye çalışan patronlar, şimdi kendileri için daha az “baş ağrıtan” bir yöntem olarak ücretsiz izni kullanıyorlar. Bunun son örneği Dilovası’nda bulunan Systemair HSK fabrikasında yaşandı. Bırakalım işlerin azalmasını, yoğunluk nedeniyle fazla mesai yaptırılan fabrikada patron, Birleşik Metal-İş Sendikasına üye olan işçileri ücretsiz izne çıkardı.
Koronavirüs, esnek çalışmanın yaygınlaştırılması ve iş güvencesinin kaldırılmasına yönelik saldırıların da bahanesi oldu. Eylül ayında açıklanan Yeni Ekonomi Paketinde esnek çalışma biçimlerinin uygulanabilirliğinin arttırılacağı açıkça belirtiliyor. Nitekim Haziran ayında gündeme getirilen ama tepkiler üzerine geri çekilen, 25 yaş altı-50 yaş üstü işçilerin esnek çalıştırılmasına ilişkin maddeler bu programda yer alıyor. Bu program kapsamında 16 Ekimde komisyona sunulan torba yasa teklifinde esnek çalışma, güvencesiz çalışma ve belirli süreli sözleşmeyle çalışmanın kalıcı hale getirilmesine ilişkin çok daha ayrıntılı maddeler yer alıyor.
Siyasi iktidar aynı zamanda işçilerin üzerinden sopasını da eksik etmiyor. 9 Ekimde Soda Sanayii A.Ş işçilerinin grevi yasaklanırken, 12 Ekimde ödenmeyen alacakları için Ankara’ya yürümek isteyen Somalı ve Ermenekli maden işçilerine polis ve jandarma saldırdı. Öte yandan sadece bir hafta önce ise maden, doğalgaz ve elektrik şirketleri için hazırlanmış bir yasa teklifi komisyona sunulmuştu. Teklif yasalaşırsa bu şirketler ödemeleri gereken KDV’ler, harçlar, kira bedelleri ve yapım ücretlerinden muaf tutulacak. Ruhsat süresi biten maden işletmeleri, süre uzatım talebinde bulunmaları halinde ruhsatları yenilenene kadar hiç duraksatmadan faaliyetlerine devam edebilecek. Bu madenlerde iş güvenliği önlemleri alınıyor mu, işçilerin çalışma koşulları sağlıklı mı gibi meseleler ise iktidarın umurunda değil!
Özetle koronavirüs fırsatçılığı yapan iktidar, patronları her yolla ihya ederken, işçilere hak gaspları, saldırılar ve yasaklar getiriyor. Sonra da utanmadan yoklukta sabretmemizi, acıyı bal eylememizi tavsiye ediyor. Bu ikiyüzlülüğe bir cevabımız olmayacak mı?
- Çorlu Tren Katliamı Davası Sonuçlandı: “Üst Düzey Sorumlular da Yargılanmalı”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Unutma, Örgütlen, Hesap Sor!
- Bölünenler mi Birleşenler mi Kazanır?
- Örgütlülük İşçi Sınıfının Gücü, Toplumun Umududur!
- Asıl Düşman Olan Kim?
- “Dejavu” Sarmalını Kırmak İçin
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
Son Eklenenler
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....