Buradasınız
Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
Milyonlarca işçiyi ilgilendiren asgari ücret görüşmeleri başladı. Siyasi iktidarın uyguladığı politikalar nedeniyle Türkiye işçi sınıfı Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir yoksullaşma yaşarken, 2023 yılı için geçerli olacak asgari ücret Türk-İş, patron örgütü TİSK ve hükümet temsilcileri arasında gerçekleştirilecek görüşmeler sonucunda belirlenecek. Sıkışan ve oy tabanı eriyen siyasi iktidarın sözcüleri, asgari ücretliyi enflasyona ezdirmeyeceklerini iddia ediyor. Yandaş medya, “büyük bir zam” yapılacağına dair haberler yapıyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonuna sözde işçileri temsilen üye gönderen Türk-İş’in Genel Başkanı Ergün Atalay ise “kırmızıçizgi”sini açıkladı: 7.785 lira! Açlık sınırının bile altında kalan bir asgari ücret önerisini utanmadan “kırmızıçizgi” olarak sunan bu kişinin işçi temsilcisi olmadığını dünya âlem biliyor! Özetle bir kez daha, işçi sınıfının tüm kesimlerini ilgilendiren asgari ücret konusu siyasi iktidar, sermaye sınıfı ve Türk-İş’in tepesine çöreklenmiş bürokratlar tarafından bir orta oyununa dönüştürülmek isteniyor. Günün sonunda ise gerçek enflasyonun (yüzde 170) çok çok altında kalan ücret artışını “büyük zam” olarak sunacaklar!
Türkiye’de asgari ücret yıllar içinde alabildiğine yaygınlaştı. Gelinen aşamada Türkiye adeta bir asgari ücretliler ülkesi oldu. Merkez Bankası ve DİSK’in açıkladığı verilere göre her iki işçiden biri asgari ücret civarında ücret alıyor. Özel sektör işçilerinin yüzde 65’inin ücreti, asgari ücretin en fazla yüzde 10 üzerinde! TÜİK’in verilerine baktığımızda asgari ücret ile ortalama ücret makasının yıllar içinde iyice kapandığını görüyoruz. Ayrıca asgari ücretin genel ücret seviyesini belirleyen bir taban ücret olduğunu da akıldan çıkarmamalıyız. Yani sendikaların imzaladığı toplu iş sözleşmelerinden kamudaki sözleşmelere yahut kalifiye işçilerin ücretlerine kadar tüm ücret pazarlığı süreçlerine asgari ücret artışı temel oluşturuyor. Yani asgari ücret tespit edilirken Türkiye işçi sınıfının tamamını ilgilendiren, adeta ülkenin en büyük toplu sözleşmesi gerçekleştiriliyor.
Türkiye’de asgari ücret yıllar içinde yaygınlaşmakla kalmadı aynı zamanda reel olarak düştü! Yani tüm zenginliği üreten işçi sınıfı, ürettiği zenginlikten yıllar içinde çok daha az pay almaya başladı. DİSK’in verilerine göre, 1974 yılında asgari ücret kişi başı milli gelirin yüzde 80,6’sına tekabül ediyordu. Bu oran 2016’da yüzde 59,7’ye, 2022 yılında ise yüzde 43,7’ye geriledi. Asgari ücret kişi başına düşen milli gelire paralel olarak artsaydı brüt asgari ücretin 2022’de ortalama 5 bin 738 TL değil, 10 bin TL’nin üzerinde olması gerekirdi. DİSK-AR’ın verilerine göre 2003 yılında asgari ücretin yıllık tutarıyla 25 cumhuriyet altını alınabiliyordu. Oysa 2022’de yıllık net asgari ücret tutarıyla sadece 9 cumhuriyet altını alınabilmektedir. 2012’de Türkiye’den daha düşük asgari ücrete sahip 12 Avrupa ülkesi varken, 2022’de bu sayı 2’ye düştü. Bu da demektir ki yıllar içinde asgari ücret baskılanmış, böylece işçilik maliyetleri (işgücü maliyeti) aşağı çekilerek reel ücretler düşürülmüş ve aynı zamanda sömürü katmerlenmiştir!
2023 yılı asgari ücretini önceki yıllardan daha önemli kılan husus, yoksulluğun çığ gibi büyümesidir. İktidarın uyguladığı ekonomi politikalarıyla işgücü maliyetleri alabildiğine düşürülmüş ve emekçilerin yaşam koşulları daha da kötüleşmiştir. İşçiler, Türkiye tarihinde görülmemiş hızda yoksullaşıyor. TÜİK’in tüm oyunlarına rağmen resmi enflasyon son 24 yılın zirvesine çıkarak yüzde 85’e dayanmıştır. Yine resmi rakamlara göre gıda enflasyonu yüzde 140’ı bulmuştur. Öte yandan siyasi iktidardan bağımsız ekonomistlerin yaptığı analizlere göre ise Türkiye’de gerçek enflasyon yüzde 170’in üzerindedir. Enerjiden gıdaya zam fırtınası dinmek bilmezken işçi ve emekçiler karakışı nasıl geçireceklerinin hesabını yapıyor. Diğer yandan bu yıkımı sadece işçi ve emekçiler yaşıyor, sermaye sahipleri ise ihya ediliyor.
Hangi sınıf için makul, hangisi makul?
Bu tablo, hangi partiye oy vermiş olursa olsun, etkilenen, yoksullaşan, nefessiz bırakılan kesimin işçiler olduğunu ortaya koyuyor. Bedel ödeyen işçi sınıfıdır. 2018’den bu yana kronik bir hal alan, dahası giderek şiddetlenen yoksulluk, emekçi kitlelerde büyük bir hoşnutsuzluk yaratmış durumda. İşçi ve emekçilerin öfkesinin büyüdüğünün farkında olan iktidar ise koro halinde tekrar ettiği “büyük zam” söylemiyle algı oluşturmaya çalışıyor.
Erdoğan, “Asgari ücret zammıyla ilgili bundan öncekilerden çok daha farklı bir hazırlık içerisindeyiz” derken, Çalışma Bakanı Vedat Bilgin “toplumu enflasyon karşısındaki tahribattan koruyacak en kapsamlı müdahaleyi yapacağız” dedi. AKP’li Numan Kurtulmuş ise, “Makul bir asgari ücretin belirlenmesine çalışılacaktır. Bir miktar refah payını da koyarak herkesin tatmin olacağı, ‘iyi oldu’ diyebileceği bir asgari ücret belirlenecektir” dedi. “Ayrı gemilerde değiliz” diyen patron örgütü TİSK’in başkanı da asgari ücretin “makul” olması gerektiğini ifade etti. Öte yandan iktidara yakın çeşitli yayın organları bir süredir toplumun nabzını ölçmek için 2023 yılı asgari ücretinin 7500-8500 bandında olacağına dair “kulis bilgileri” paylaşıyor, bunu “büyük zam” olarak pazarlıyorlar. Belirttiğimiz üzere Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay da beklentiyi en aşağı çeken bir açıklama yaparak iktidarın ve Erdoğan’ın elini güçlendirmek istiyor.
Bizzat Türk-İş’in verilerine göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 8 bin liraya yaklaşmış, tek başına yaşayan bir işçinin yaşama maliyeti aylık 10.170 lirayı bulmuş, öte yandan dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 25 bin lirayı aşmıştır! Milyonlarca işçiyi açlık sınırında kalan bir ücrete mahkûm etmek isteyen siyasi iktidar ve patron temsilcilerine göre bu durum “makul” olanmış! Bir taraftan enflasyonu düşük gösterip “büyük zam” yapılacağı müjdesi vererek olası bir seçim için hesaplar yapan muktedirler, diğer taraftan da telaffuz ettikleri “makul” rakamlarla işçilerin beklentilerini düşürme amacı taşıyorlar.
Hatırlayalım, 2022’nin başında siyasi iktidar “asgari ücrete büyük zam yaptık” diye övünüyordu, o zam yılın daha ikinci ayında eridi. Temmuzda yapılan sözde enflasyon farkının kaderi de değişmedi. Temmuzda asgari ücret net 5500 liraya çıkartılırken, aynı ay açlık sınırı 7 bin lirayı zorluyordu. Her işçi geçtiğimiz sene “makul” diye pazarlanan rakamların esasında sefalet ücreti olduğunun nasıl kısa zamanda ortaya çıktığını hatırlamalıdır. İktidarın her zamanki algı oyunlarına başvurduğunu bilmeli ve bu oyuna gelmemeliyiz! Asgari ücret dört kişilik bir ailenin ihtiyaçlarına göre hesaplanmalıdır! Bu kapsamda acil olarak yıllardır baskılanan asgari ücretteki kayıplar telafi edilmeli ve ardından gerçek enflasyon oranında arttırılmalıdır. İşçilerin alım gücünü koruyabilmesi için gelecek aylar boyunca hayat pahalılığına karşı ek zamlar yapılmalıdır. Bu talebi gerçekleştirmenin yolu da işyerlerimizde, sendikalarımızda birleşmemizden, sermaye sınıfının algı oyunlarına ve saldırılarına karşı gücümüzü ortaya koymamızdan geçiyor. Ancak bu şekilde asgari ücret sefalet ücreti olmaktan çıkar ve temel ihtiyaçları karşılayabilecek bir ücret haline gelir!
- Asgari/Temel İhtiyaçları Gerçekten Karşılayacak Bir Asgari Ücret!
- Asgari Ücret Dört Kişilik Bir Ailenin İhtiyaçlarına Göre Hesaplansın!
- Asgari Ücreti İşçi Kurulları Belirlesin!
- Rejimin ve Sermayenin Saldırılarına Karşı Emek Cephesini Büyütelim!
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Emeğin Mücadelesi Emekçi Kadınlarla Büyüyor!
- Asgari Ücret Dört Kişilik Ailenin İhtiyaçlarına Göre Hesaplansın!
- Geleceğini Arayan Gençlik: Yarınlar İçin Mücadele Edelim!
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- “Beklenen Enflasyon Oranı” Oyunu
- Asgari Ücret Hep Siyah Duman!
- 2024 Yılı İçin Asgari Ücret Açıklandı: Biz Bu Tiyatroyu Çok İzledik!
- Başkasından Çözüm Bekleme, Derman Ellerimizde!
- Hem İşçilerin Onayını Alacak Hem de…
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- Yeni Asgari Ücret Eski Tiyatro
- Asgari Ücret: Refahtan Pay Değil Derinleşen Yoksulluk!
- DİSK’ten Açıklama: Asgari Ücret Değil Toplu Sözleşme!
- Asgari Ücret, Sefalet Ücreti
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Dolan Kimin, Boşalan Kimin Küfesidir?
- Asgari Ücret Açıklandı: Sefalet Baki, Algı Oyunları Sürüyor!
- Asgari Ücret, Zamlar ve İşçilerin Söz Hakkı
- Asgari Ücret Gerçeği: Reel Ücretler Düşüyor, İşçi Sınıfının Yoksulluğu Büyüyor!
- Metal, Petrokimya, Gıda ve Kargo İşçileri: Türk-İş Başkanı İşçilerin Değil Sermayenin Sözcüsüdür!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- Asgari Ücrete Zam Tartışmaları
Son Eklenenler
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...
- Kanada’nın batı eyaleti Britanya Kolumbiyası limanlarında işçiler, 4 Kasım itibariyle 72 saatlik grev kararı aldılar. Geçtiğimiz yıldan bu yana Kanada’nın çeşitli limanlarında gerçekleştirilen kısmi grevlerin ardından gelen yeni grev kararı, devam...
- Son zamanlarda siyasi iktidar vergi düzenlemeleri konusunda sınır tanımayan bir performans sergiliyor. O kadar ki hiç harcamadığımız ya da hiç almadığımız şeylerden bile vergi almak için kolları sıvadı. 100 bin liranın üzerinde kredi kartı limitine...
- “N’olmuş yani, yarın süte daha fazla su karıştırır satarsın, yapmadığın iş sanki!” Kemal Sunal’ın oynadığı “Yüz Numaralı Adam” filminde geçen bu cümle trajikomik bir durumu ifade ediyor. İzlerken gülüyoruz ama yaşadığımız tam da bu. Soralım...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- Japonya’da çeşitli sendikalar, 2-3 Kasımda yaptıkları eylemlerle derinleşen kapitalist sömürüye ve emperyalist savaşa karşı mücadele çağrısında bulundular. İnşaat ve Taşımacılık İşçileri Dayanışma Sendikası Kansai Bölgesi Şubesi (Kan-Nama), Metal ve...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere...
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...