Buradasınız
Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
Gebze’den bir metal işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Milyonlarca işçinin merakla beklediği asgari ücret görüşmeleri başladı. Yüzbinlerce işçi görüşmelerden beklentilerini karşılayacak bir rakamın çıkmasını umut ediyor. Çünkü her işçi yaşayarak görüyor ki mevcut ücretlerle bıraktık geçinmeyi hayatta kalmak bile mucize. Asgari ücretin belirlenme süreci her yıl sermaye sınıfının çıkarına olacak şekilde sonuçlanıyor. Patronlar, devlet desteğiyle asgari ücret belirleme süreçlerini mutlu mesut geçirirken işçi ve emekçilere ise yine yoksulluk, açlık reva görülüyor. Asgari ücret kuşa döndüğünde, temel ihtiyaçları karşılamak imkânsızlaşıyor. Ev geçindirmek, sağlık giderlerini karşılamak veya çocuk okutmak giderek zorlaşıyor.
Patronlar asgari ücretin arttırılması talebine karşı türlü yalanlar üretiyorlar. İşçilerin haklı taleplerini yok sayıyorlar. Maliyetlerinin artacağını ve istihdamın azalacağını ileri sürüyorlar. Biz biliyoruz ki bu sözler, yalanlardan öteye gitmiyor. Sermaye sınıfı işçi ve emekçilerin yaşam koşullarını göz ardı ediyor, yalnızca kendi sınıfının kârını düşünüyor. Erdoğan, “işçilerimizin onayını alacak, işverenlerimizi de yormayacak ve istihdama zarar vermeyecek bir asgari ücret hedefi ile bu süreç yönetilecek” diyor. Bu açıklamayla bir kez daha, çok net bir biçimde sermaye sınıfının çıkarlarını koruyacaklarını söylemiş oluyor. Çünkü iki tarafı memnun edecek bir asgari ücret rakamı olamaz. İktidar asgari ücretin belirlenmesi meselesinde eşit bir mesafede durdukları izlenimi vermek istiyor. Ama hiç de öyle değil. İşçilerin çıkarları, beklentileri ile sermayenin çıkarları, beklentileri nasıl aynı olabilir? Açlık sınırı düzeyinde bir ücret dayatmasında hangi işçinin onayı vardır? Hangi işçi artan fiyatlar karşısında açlık sınırı altında bir asgari ücrete onay verebilir? Şurası çok açık ki iktidar biz işçilerin taleplerine değil patronların çıkarlarına ağırlık veriyor, verecek. Patronlar sınıfıyla aynı dile, aynı kimliğe, aynı çıkarlara sahip olan iktidar, işçilere sopa göstermekten de geri durmuyor. Ücret “çok artarsa” güya işsizlik olurmuş, patronlar zor duruma düşermiş yalanı üzerinden, “açıklanacak asgari ücreti kabul edin” demek istiyor. Yüksek ücret isteyen işçileri işsizlikle tehdit ediyor.
Sermaye sınıfı ve iktidar her asgari ücret görüşmesinde, işçileri oyalamak ve kandırmak amacıyla sihirli bir cümle kullanıyor: “İşçileri enflasyona ezdirmeyeceğiz.” Patronlar için bir tür koruma kalkanı işlevi gören bu sözle, işçi ve emekçilerin en temel hakkı olan ücret artışları bastırılmaya çalışılıyor. Sermayenin ve iktidarın enflasyonla mücadele edileceği söylemleri gerçekleri yansıtmadığı gibi açıklanan enflasyon sadece gerçeğin çeyreğini ifade eden resmi enflasyondur.
İşçi ve emekçiler olarak haklı taleplerimizi kabul ettirmek, asgari ücretin temel ihtiyaçlarımızı gerçekten karşılayacak bir ücret olması için birleşmek, birlikte hareket etmek zorundayız. Bu yüzden UİD-DER’in “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” çağrısının büyütülmesi çok önemli. İşçiler olarak patronlar sınıfına geri adım attırmak için yan yana gelip örgütlü bir güç olmanın dışında bir seçeneğimiz bulunmuyor.
Ah! Mümkün Olsa
Patronun Havucu İşçinin Onuru
- Cambaza Bak Cambaza, İşçiler Yemiyor, Yutmuyor Artık
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Asgari Ücret Bir Kez Daha Sefalet Ücreti Oldu
- DİSK’ten Çalışma Bakanlığı Önünde Asgari Ücret Eylemi
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- “Beklenen Enflasyon Oranı” Oyunu
- Asgari Ücret Hep Siyah Duman!
- 2024 Yılı İçin Asgari Ücret Açıklandı: Biz Bu Tiyatroyu Çok İzledik!
- Başkasından Çözüm Bekleme, Derman Ellerimizde!
- Hem İşçilerin Onayını Alacak Hem de…
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- Yeni Asgari Ücret Eski Tiyatro
- Asgari Ücret: Refahtan Pay Değil Derinleşen Yoksulluk!
- DİSK’ten Açıklama: Asgari Ücret Değil Toplu Sözleşme!
- Asgari Ücret, Sefalet Ücreti
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Dolan Kimin, Boşalan Kimin Küfesidir?
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Rakip Değiliz
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- EYT’liler Emeklilik Haklarını Mücadeleyle Kazandılar
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- Yine, Tekrar, Bir Daha Şahlanıyoruz!
- Ucuz Bir Hayatı Neden Bu Kadar Pahalıya Yaşıyoruz?
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...