Buradasınız
“Kendimiz İçin Yürüdük…”
“Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı. O dönemde 31 yaşındaydım. 5 çocuğum vardı. Ancak sınıfsal olarak böyle bir şeyi yapmamam ayıp olurdu. Kendimiz için yürüdük.” Bu sözler 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişine katılan bir işçi kadına, Nurten ablaya ait…
İşçilerin haklarını korumak için yürümeleri, haklarını ellerinden alanlara karşı öfkelerini gösterebilmeleri demektir. Daha iyi yaşam ve çalışma koşulları için mücadele etmeleri demektir. Daha yüksek ücret almak, daha güvenli bir ortamda çalışmak, dinlenmek, evladıyla geçirmek için daha çok zaman bulmak demektir. İşte Nurten abla gibi yüzbinlerce kadın ve erkek işçi, 15-16 Haziran 1970’te fabrikalardan sel gibi akmış ve gerçekten de kendileri ve evlatları için yürümüşlerdi. İlerleyen yıllarda da birlik olup mücadele ederek pek çok kazanım elde etmişlerdi. Örneğin o yıllarda kendi kaderine terk edilen işçi mahallelerine sokak lambasından telefon kulübesine, dispanserden toplu taşımaya, okuldan çocuk parkına kadar pek çok hizmet emekçi kadınların mücadelesiyle gelmişti. Mahallelerinde ve işyerlerinde ücretsiz kreş talebiyle mücadele yürüten kadınlar çeşitli fabrikalarda taleplerini kabul ettirmeyi başarmışlardı.
Ne yazık ki bugün işçi sınıfı 1970’lerdeki gibi örgütlü ve güçlü değil ama sorunları çok, sorunları ağır, sorunları çözüm bekliyor! Ve işçiler sorunlarını çözmek, haklarını kazanmak için yine mücadele etmek zorunda! Ancak mücadeleye atılan işçilerin önüne yine türlü engeller dikiliyor! Ama bu engeller bizim sandığımızdan çok daha çeşitli, çok daha sinsi. Mesela kadın işçiler olarak işyerindeki haksızlıklara, düşük ücretlere karşı mücadele etmek istediğimizde, sendikalaşma mücadelesine, grev ya da direnişe katıldığımızda, bir mücadele örgütünün parçası olduğumuzda şöyle sözler duyabiliyoruz: “Ailene vakit ayıracağın yerde burada ne işin var?”, “Bu işlerle uğraşacağına çocuğunla ilgilen, çocuğuna ayıracağın vakitten çalıyorsun.” Ne acı ki örgütsüz ve bu nedenle sınıf bilinci zayıf olan işçi kardeşlerimizden duyuyoruz bu sözleri.
Peki, fabrikada, işyerinde uzun saatler boyunca yorgunluktan posamız çıkıncaya kadar çalıştığımızda, mesailere kaldığımızda kendimize ve ailemize yeterince vakit ayırabilmiş oluyor muyuz? Çocuklarımızla ilgilenecek enerjiyi bulabiliyor muyuz? Bu soruların cevabını aslında hepimiz biliyoruz. Yorgunluk, stres, tahammülsüzlük ve zaman baskısı çoğu kez annelerin evlatlarıyla aralarına fiziksel ve duygusal mesafeler koyuyor. Anneler hem çalışıp hem ev işlerinin ve çocuk bakımının yükünü sırtlanırken çocuklarını bir şekilde oyalamaya çalışıyor. Mesela çocuklarının eline onların zihnini ve enerjisini esir alan tablet ve telefonları vermek zorunda kalıyor. Bu durum çocuklarımızın sağlığını derinden etkiliyor. Yapılan araştırmalar telefon ve tabletle uzun zaman geçiren çocukların çok küçük yaşlarda boyun fıtığı, omurga eğriliği gibi ciddi sorunlar yaşamaya başladığını gösteriyor.
Şu gerçeği görmemiz gerekiyor: Ailemize, kendimize, evlatlarımıza zaman ayırmak istiyorsak iş koşullarımızın düzeltilmesi, iş saatlerinin kısaltılması, dinlenme ve mola saatlerinin arttırılması, ücretlerin yükseltilmesi için mücadele etmek zorundayız. Nurten abla ve nice işçi gibi haklarımızı korumak için mücadele etmenin, örgütlenmenin, işçiler olarak birlik ve dayanışma içinde hareket etmenin kendimiz ve evlatlarımız için en iyi olanı yapmak demek olduğunu anlamalıyız.
UİD-DER’le tanışan işçi ve emekçi kadınlar tam da bu nedenle örgütlü olmanın yaşamlarında çok büyük ve anlamlı değişimler yarattığını dile getiriyorlar. Örgütlü mücadeleye katılan kadın işçiler çocuklarıyla, eşleriyle, iş arkadaşlarıyla ve çevreleriyle daha güçlü ve sağlıklı bağlar kurduklarını ifade ediyorlar. Dünyaya, ait oldukları sınıfın penceresinden bakabildiklerini, kapitalizmin kötülükleri karşısında ümitsizliğe kapılmadıklarını, kendilerini yalnız hissetmediklerini anlatıyorlar. Sınıf bilinciyle büyüyen çocuklarının yaşadığı dünyayı daha iyi kavrayan, kendine güvenen bireyler haline geldiğini vurguluyorlar. Dayanışmanın, kardeşliğin, güvenin yeşerdiği bir kolektifin parçası olmanın birer anne olarak yüreklerini ferahlattığını dile getiriyorlar…
O halde gelin, biz de Nurten ablaların yaptığını yapalım. Önce UİD-DER çatısı altında sonra tüm mücadele alanlarında birleşelim ve kendimiz için yürüyelim.
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
Son Eklenenler
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...