Buradasınız
Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!

Nazilere ait bir toplama kampının gri ve soğuk duvarları arasındaki bahçede küçük bir çocuk, babasının “saklan” dediği paslı bir metal dolaba gizlenmiştir. Babanın adı Guido’dur ve günlerdir çocuğuna “her şey bir oyun” demiştir. Kampta yaşanan dehşeti görmesini engelleyerek evladını bir travmadan korumak istemiştir Guido ve maalesef elinden sadece bu gelmektedir. Uzun ve zorlu günlerin ardından şimdi çocuk saklanmalı ve sessiz kalmalıdır. Söylediğine göre saklambaç oyunu sona yaklaşıyordur ve kazanmak üzeredirler. Ama biz bu anları izlerken bir oyunun değil, bir hayatın son sahnesine tanık olduğumuzu hissederiz.
Bir Nazi askeri tarafından üzerine silah doğrultularak yürütülen Guido, çocuğunu sakladığı dolabın önünden geçer. Dolabın içinden iki küçük gözün kendisini izlediğini bildiğinden, evladı korkmasın diye rolünü sürdürmeye kararlıdır. Sanki oyunun parçasıymış gibi Nazilerin yürüyüşünün komik bir taklidini yapar, yüzünde yorgun ama kıvanç dolu bir tebessüm vardır. Çocuğun bulunduğu dolaba son bir defa göz kırpar. Ve kısa süre sonra, arka planda silah sesleri duyulur. Guido öldürülür. Çocuk hayatta kalır. O yürüyüş, tebessüm ve bakış, bir babanın kendi yaşamı pahasına hayatta tuttuğu evladına sessiz vedasıdır.
1997 yapımı Hayat Güzeldir filminin en çarpıcı ve unutulmaz sahnelerinden biri, baba ile çocuğun sessiz vedalaşmasının yaşandığı bu andır. Filmin senaryosunu yazıp yönetmenliğini yapan, aynı zamanda da Guido karakterini canlandıran Roberto Benigni, bizlere İkinci Dünya Savaşı döneminde geçen, hem trajik hem de umut dolu bir hikâye anlatır. Neşeli ve zeki bir İtalyan Yahudisi olan Guido karakteri, filmde kendi korkularını, acılarını, akıbetinin belirsizliğini bir kenara bırakmıştır. Adeta kendinden sıyrılarak çocuğuna umudun içinde bir dünya kurmuştur. Ancak Guido’nun hikâyesi, bize sadece bir babanın fedakârlığını anlatmaz. O müthiş yaşama sevinci ve yaşatma azmiyle Guido, yüreğinin ne kadar büyük olduğunu bizlere film boyunca kanıtlar. Sorumluluk almanın, direncin ve azmin ne kadar kudretli olduğunu hatırlatır.
İşçi ve emekçi ailelerin evlatları olarak hayatımızda sayısız zorluk ve sorunla boğuşuyoruz. Kişisel yaşamlarımızda karşılaştığımız engeller, kimi zaman devasa bir dağ gibi görünüyor gözümüze. Ailevi sorunlarımız, arkadaş ilişkilerimiz, güven problemlerimiz, sağlık sorunlarımız… Bunların dışında işsizlik, yoksulluk, eğitimde eşitsizlik, sosyal dışlanma, geleceksizlik… Pek çok arkadaşımız bu sorunları yalnızca kendisinin yaşadığı yanılgısına düşüyor. Oysa bu sorunlar, aynı anda milyonların yaşadığı sorunlardır. Üstelik dünyamızın bu sorunlardan çok daha yıkıcı başka sorunları da var. Savaşları, kırımları, büyük felaketleri düşünelim. Ukrayna’da, İran’da, Filistin’de yaşananları… Zengin kaynaklara sahip olan, ancak sefalet ve açlıktan kırılan Afrika’yı düşünelim. Savaştan ya da açlıktan kaçmak için göç yollarında boğulan mültecileri… Felakete dönüşen afetleri; depremleri, yangınları, selleri düşünelim. Yahut ekolojik krizi… Bütün bunlar kapitalist sistemin yarattığı sorunlardır.
İç dünyamızdaki hayal kırıklıklarından, sorunlardan bir anlığına sıyrıldığımızda, insanlığın ortak dertlerine kalbimizi açtığımızda, tıpkı Guido’nun yüreği gibi bizim de yüreğimiz genişlemeye başlar. Yüreği genişleyen insan büyür, kendini birey olarak inşa etmeye başlar. İnsan sorumluluk aldıkça olgunlaşır. Böylece kişisel sorunlarımızla toplumsal sorunlar arasındaki bağı da keşfedebiliriz. Dahası artık sorunların nedenini anlayabilen bir insan olarak önemli bir beceriye kavuşuruz. Kişisel yaşamlarımızdaki kimi “sarsıcı” sorunların aslında büyük sorunlar olmadığını fark ederiz, kimi sorunları ise çözmek için gereken güce, bilgiye ve deneyime sahip olmaya başlarız. Ve en önemlisi, toplumsal sorunlar çözülmeden çoğu kişisel görünen sorunlarımızın da kalıcı bir çözüme ulaşamayacağını anlarız. Toplumsal sorunların bireysel çözümü olmayacağını biliriz. Bu bilinçle de sadece kendi paçamızı kurtarmaya değil, insanlığın ortak kaderini değiştirmeye çalışırız.
Dövünüp şikâyet etmekle hiçbir sorunumuzun çözüm bulamayacağı çok açık. Tıpkı Guido’nun evladının sorumluluğunu aldığı gibi, biz de yaşadığımız çağın sorumluluğunu almalıyız. Bu çağ yangınına sırtımızı dönemeyiz. İşçi sınıfının dünyayı değiştirme mücadelesinin birer neferi olabilirsek hem kendimiz değişiriz, hem de dünyamızı değiştirme gücüne kavuşuruz. Bir çağ yangınının ortasında da olsak; umut, direnç ve azimle birlikte, hayat gerçekten güzeldir. Daha da güzelleşmesi bizim elimizdedir.
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- “Greve Çıktık, Elimize Ne Geçti?”
- Sağlıksız Bir Sağlık Anlayışı
- Kim Bu Herkes?
- Zeytin Ağacına Bile Düşmanlar!
- Sorunlarımızı Aşmak İçin Birlik Olmaya İhtiyacımız Var!
- İşçi Dayanışması 207. Sayı Çıktı!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- En Büyük Engelimiz Kapitalizmdir
- “Ekonomi Tıkırında” Masallarına Devam!
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- İşçi Dayanışması 206. Sayı Çıktı!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- Çatalca’ya Bir Ziyaretin Ardından
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- Sınavlar, Gelecek Kaygısı… Çözüm Nerede?
- Nehirler Akmaya, Gençlik Mücadeleye Devam Eder!
- Yaşımız 19…
- UİD-DER’de Çocukların Anlattıkları
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Üniversite Hayalleri ve Hayatın Gerçekleri...
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- “Babamıza Bile Güvenemeyecek miyiz?”
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- “Greve Çıktık, Elimize Ne Geçti?”
- Kim Bu Herkes?
- Sorunlarımızı Aşmak İçin Birlik Olmaya İhtiyacımız Var!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- En Büyük Engelimiz Kapitalizmdir
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
Son Eklenenler
- Nazilere ait bir toplama kampının gri ve soğuk duvarları arasındaki bahçede küçük bir çocuk, babasının “saklan” dediği paslı bir metal dolaba gizlenmiştir. Babanın adı Guido’dur ve günlerdir çocuğuna “her şey bir oyun” demiştir. Kampta yaşanan...
- İnsana, doğaya, bitkilere, hayvanlara değer vermeyen iktidarın ve onların vekillerinin onayıyla ve torba yasalarla bir avuç sermaye grubunun önündeki yasal engeller aşılırken insanlığın geleceği yok ediliyor.
- Kocaeli/Dilovası’nda bulunan Omsa Metal’de işçiler, 2025’in ilk aylarında Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 Nolu şubede örgütlendiler. Toplu sözleşme görüşmelerinin başlamasının ardından Omsa Metal işvereni işten atma saldırısı başlattı. İşçiler...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi doğrudan ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin ilk oturumu 28 Temmuzda gerçekleşti. Görüşme öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde açıklama yapan KESK, kamu emekçilerinin...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana yaklaşık 60 bin Filistinliyi katleden İsrail’in Gazze’de uyguladığı acımasız abluka nedeniyle açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Ekim 2023’ten bu yana yetersiz beslenme ve açlık yüzünden 83’ü çocuk olmak üzere...
- Banksy mahlaslı sanatçının “bomb love” isimli eseri, ilk olarak 2001 yılında Londra sokaklarından başlayarak dünyanın birçok yerinde duvarlara çizilmiştir. Eser oldukça sade ve detaydan uzak görünmesine rağmen taşıdığı mesaj oldukça derindir....
- “Son 102 günde 132 kadın cinayeti” haberleri dolaştı medyada. Bu sayılar sadece bir istatistik değil; her biri bir yaşam, bir hayal, bir yaşama sevinciydi. Her biri aramızdan koparılan bir arkadaşımız, bir kardeşimiz, bir meslektaşımız, bir...
- Kamu işçileri… Onlar hastanelerde, karayollarında, fabrikalarda, ulaşımda, savunma, enerji ve hizmet sektöründe, kısacası kamunun her alanındalar. Üretiyorlar, hayatı var ediyorlar. Fakat ev kiralarını ödeyemiyor, borçla yaşıyor, ihtiyaçlarını...
- Diyelim ki hayatınızda ilk kez bir koşu yarışmasına katılacaksınız ve yeterince idmanlı değilsiniz. İsteklisiniz, azimlisiniz ama diğer koşuculara göre hazırlığınız yetersiz ve deneyimli değilsiniz. Böyle bir yarışmada birinci olmamanız şaşırtıcı...
- Bir dünya devi olan Amazon’un işçileri en ağır koşullarda çalıştırılmaya devam ediyor. Amazon Tuzla Depo’da çalışan işçiler olarak bizler de ağır iş yüküne, mobbinge, işyeri içinde zor bölümlere sürülme gibi uygulamalara maruz kalıyoruz.
- Türkiye’de çok genç yaşta emekli olunduğundan, emeklilerin sosyal güvenlik sisteminin sırtında kambur olduğundan, aylıklarının arttırılmasının kaynakların heba edilmesi anlamına geldiğinden bahsediyor. Bu sözlerle, sınıfımızın emeklilerini yük,...
- Geçtiğimiz haftalarda Sakarya’da iki çiftçi ürettikleri karpuzları yola atıp parçalamışlardı. Bu öfkelerinin nedeni toptancının son anda karpuzları almaktan vazgeçmesiydi. Belli ki evine, çoluğuna çocuğuna rızkını götüremeyecek olmanın öfkesiydi...
- Eskişehir Seyitgazi’de 23 Temmuz sabah saatlerinde çıkan orman yangınına müdahale etmeye çalışırken 5 orman işçisi ve 5 AKUT gönüllüsü alevlerin içinde kalarak hayatını kaybetti, 14 kişi de yaralandı. Türkiye haftalardır orman yangınlarıyla...