Buradasınız
Baskıları Ancak Örgütlenirsek Ortadan Kaldırabiliriz
Gazi Mahallesinden bir tekstil işçi
Ben bir tekstil işçisiyim. Çalıştığım fabrikada kendi bölümümde şahit olduğum bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Tekstil işçileri bilir, hafta sonu geldiğinde paydosa kısa bir süre kala işlerimizi toparlayıp makinelerimizi temizleyip öyle çıkarız. Bizim çalıştığımız bölümde sadece bir tane kompresör var makineleri temizlemek için. Dolayısıyla da herkes birbirini beklemek durumunda kalıyor. Arkadaşımızın biri sırasını beklerken tuvalete gidiyor. O arada şef arkadaşın gittiğini fark edince peşinden bir süre söylendi. O hırsla gidip yerine oturdu. Arkadaş lavabodan geldiğinde de hiçbir açıklama yapmasına fırsat vermeden bağırmaya başladı. Bu arada arkadaş kendini anlatmaya çalıştıysa da bunun pek bir etkisi olmadı. Olmadığı gibi olay büyüdü ve şef müdürü arayıp arkadaşı şikâyet etti. Birkaç dakika sonra müdür bölüme girdi ve nerede, nerede diye bağırdı. Şef de müdürü karşılayarak oralarda bir yerlerde deyip başladı müdüre şikâyet etmeye. “Sözümü dinlemiyor, her söylediğimi geri çeviriyor” diyerek şikâyetini sürdürdü. Arkadaş da müdürün yanına gelerek sizinle aşağıda görüşmek istiyorum deyip kapıya doğru ilerledi. Tabii bu arada müdür daha fazla sinirlenip, “benim seninle konuşacak bir şeyim yok, burada söyle, bu kapıdan çıkarsan geri dönemezsin” deyip çekip gitti. O akşam müdür arkadaşla görüşmemiş, arkadaş da evine gitmiş. Araya hafta sonu girdiğinden, işbaşı yaptıktan kısa bir süre sonra arkadaşı müdür çağırdı. Daha sonra arkadaşa sorduğumda ne oldu diye, “bizim şef, şeflerin sorumlusu, bir de müdür beraber konuştuk” dedi. Arkadaşı “sana ihtar imzalatacağız şefine saygısızlık ettiğin için. İmzalaman gerek imzalamazsan mahkemeye veririz seni” diyerek tehdit etmiş müdür. Son olarak da, “bana işle ilgili bir şikâyet üzerine gelmeyin, dinlemem, ama başka sorununuz varsa dinlerim, her zaman gelebilirsin” demiş müdür. Acaba gidip neyi anlatmamız hoşuna gider, eminim ki bir arkadaşını ispiyonlarsa ona, bu duruma karşı çıkmak yerine üzerine bir de aferin kızım derdi.
Arkadaş bu görüşmeden sonra rahatlamıştı. Ona göre iyi geçmişti. “İhtarın 6 ay geçerliliği var, bu süre içersinde işime bakıp dikkat edersem sorun olmaz” diyordu. Oysa sorun yaratan o değil ve yarın da herhangi birimiz ya da o bu tür bir durumla her an karşılaşabiliriz.
Arkadaşımız “şefe saygısızlık”tan ihtar aldı. Ya bizlere yapılan saygısızlıklar, hakaretler? Bunlar neden ciddiye alınmıyor, neden onlara ihtar yazılmıyor? Şeflerin, müdürlerin bizim üzerimizde her türlü hakları var, hakaret hakları var, ama biz sesimizi ufacık çıkarsak hemen işten atmakla tehdit ediyorlar ve ihtar veriyorlar. Arkadaşa yapılan ona özel bir durum değil, hepimiz için geçerli. Bugün o arkadaşa yarın bir başkasına.
Daha önce, işten ayrılan bir arkadaşla ilgili bilgi almaya çalıştığım için müdür beni odasına çağırmış ve aklınca ifademi almaya çalışmıştı. Neden araştırıyormuşum, bana neymiş, ondan. “Sen nesin kızım terörist misin necisin” demişti. Bizleri kapalı kapılar ardında tehdit ediyorlar. İşe gelmesek ayağını denk al kendini kapıda bulursun diyebiliyorlar rahat bir şekilde. Bizleri tek tip hale getirmek ve kendi başımıza kalmamız için çok iyi çalışıyorlar.
Tabii bütün bu olanların önüne ancak gerçek bir birliğin oluşmasıyla geçilebilir. Bunu yapamadığımız sürece bütün bu yaşadıklarımızı ve daha fazlasını yaşamaya devam edeceğiz.
Bize İcraat Lazım!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçisi Merve Kınar, geçtiğimiz günlerde erkek kardeşi tarafından defalarca bıçaklanarak vahşice katledildi. Bunun üzerine 16 Temmuz Salı günü hastanenin başhekimliği...
- İran’da 1979’dan beri hüküm süren zalim molla rejimi can almaya devam ediyor. Molla rejimi son olarak 45 yaşında bir kadına, Şerife Muhammedi’ye (Sharifeh Mohammadi) idam cezası verdi. Şerife’nin 10 sene önce yasal bir sendikaya üye olması, sendikal...
Bizler çeşitli fabrikalarda çalışan sendikalı kadın işçileriz. Çalıştığımız işyerlerinde birbirine benzeyen birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bunlardan bir tanesi yıllık izinlerimiz. Bazı fabrikalarda işveren...
- Sokak ortasında yürürken elektrik kaçağından ölmek kaza olarak görülemez. Gencecik insanların ölmesinin nedeni kamu hizmetlerine insan, toplum odaklı değil kâr odaklı bakan, parayı insan canının önüne koyan kapitalist zihniyettir. Bu zihniyet...
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.
- Özellikle işçi sınıfının genel örgütlülük ve bilinç düzeyinin gerilediği, siyasi iktidarın her türlü kanunsuzluğu yapan patronların arkasında durduğu günümüzde, Eti Krom patronunun tutumu patronların ortak tutumu haline gelmiştir. İktidarın gücünü...
- UİD-DER Web TV, filmleriyle işçi sınıfını anlatan Ken Loach’u Türkiyeli işçilere anlatmak üzere “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adlı mini bir belgesel hazırladı. İşçi sınıfının bu büyük yönetmenini anlatan belgeselimizi...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Purmo Group'ta grev, 66. gününde kazanımla sonuçlandı. Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de, düşük ücretlere ve hak gasplarına karşı 1 Temmuzda iş bırakma eylemi başlatan maden...
- Sabahtan akşama kadar televizyon izlesek, kanal kanal gezip tartışma programlarına, dizi ve filmlere baksak hiçbirinde işçilere ve sorunlarına dair gerçekleri göremeyiz. Yüksek tirajlı gazetelerde, çok tıklanan haber sitelerinde işçilerin...
- Trafikte, toplu taşımada, market alışverişinde, hastane kuyruğunda, hatta yolda yürürken bile birbiriyle tartışan veya kavga eden insanlara şahit oluyoruz. Hatta bizler de kimi zaman bu tartışmaların bir parçası oluyoruz. Peki bu gerginlik nedensiz...
- Yaz aylarında havaların bir anda ısınmasıyla birlikte işyerleri adeta fırın gibi oldu. Gün içerisinde işçilerin sırtındaki ter birkaç kez kuruyor. İşte bu koşullarda her şeye rağmen Ramazan ve Kurban Bayramı tatilleri biz işçiler için bir can simidi...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden 1,5 yıl geçti. On bir kenti etkileyen depremlerde enkaz altında kalan on binlerce insanın ve yakınlarının feryatları günlerce dinmedi. Enkazdan sağ kurtarılabilecek binlerce insan, arama kurtarma çalışmalarının...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan ve Özçelik-İş Sendikasının örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 20 Haziranda greve çıkmışlardı. UİD-DER’li işçiler olarak bizler de...