Buradasınız
Kâbustan Uyanmak
Yenibosna’dan bir işçi
Bugün işyerinde çalışırken, bir an nefes alamadığımı hissedip, çay saatinde dışarı zor attım kendimi. Kâbustan uyanmak gibiydi. Tabii biraz sonra yine dönmek durumundaydım aynı kâbusa. O anda yaşadığım bütün bir hayat geçti gözümün önünden, sadece kendi gerçeğimle yüzleşmek dehşete düşürmeye yetti beni. Sabah 6.45’de kalkıyorum, servise binerek 8’de işbaşı yapacağım yere ulaşıyor, başımı pek de memnun olmayarak işlere gömüyorum. Başımı kaldırdığımda saat 18.00 oluyor.
Yine çay saati düşüncelerine dönelim; kimim ben, ne yapıyorum, bu yaşadıklarım gerçek mi, çalışmak zorunda mıyım, çalışmazsam ne olur, bu yolun ucunda bir ışık görebiliyor muyum, her şey daha çekilebilir olamaz mıydı? Evet diyorum kendimle hesaplaşırken, yaşadığımız hayatın neresinden bakarsak bakalım saçmalıklarla dolu; bütün gün bir işyerine kapalı kalmamız, işten çıkıp eve koşarak gidip televizyon dizilerine dalmamız, sevgilimizle kavgalarımız, arkadaşlarımızla çekişmelerimiz, aile sıkıntıları, ay sonunu getirememeler, yaklaşan savaş, uzaklaşan insanlık. Hangisi insan doğasına uygun? Artık o kadar çok alışmışız ki başımızı kuma gömmeye, çevremizde neler olup bittiğinin farkında bile değiliz. Güzel ve doğal olan hiçbir şeyi yaşayamıyoruz.
Tüm bunlara rağmen kendimi biraz olsun şanslı hissediyorum; verili koşulları değiştirmeye, hayatı yaşanabilir hale getirmeye çalışan, bu uğurda bir araya gelen insanların oluşturduğu bir grubun, bir işçi derneğinin üyesiyim, yani ben örgütlü bir işçiyim. Gerçek dostlarımın farkındayım, yaşamı bu denli çekilmez yapan şeyin ve asıl üzerimize çöken kâbusun kapitalizm olduğunu biliyorum. Ne zamandan beri mi biliyorum? UİD-DER’le tanıştığım günden beri. Şimdi biliyorum ki bu kâbustan uyanmak diğer işçi kardeşlerimizin de uyanmasıyla mümkün olacak. Peki, bizler bunun için neler yapıyoruz? Meselâ bazı sabahlar herkesten önce uyanıp fabrika önlerine giderek işçi kardeşlerimizle tanışıyor, sohbet ederek derneğimizi tanıtıyor, derneğimizin çıkardığı bülteni işçi kardeşlerimize ulaştırıyoruz. Bu bülten tamamen işçilerin kendi yazılarından, mektuplarından ve işçilerle ilgili, işçileri ilgilendiren haberlerden oluşuyor. Ayrıca grev ve direnişleri ziyaret edip, sınıf kardeşlerimizin yanında oluyoruz. Sistemin çoktandır başarılı bir şekilde aramızdan aldığı dostluk ve dayanışma ruhunu yeniden canlandırıyoruz. Tabiî ki bu biraz da sabır işi. Bütün hayatı var eden işçiler bir araya gelip mücadele ettiklerinde güzel yarınlardan söz etmekle kalmayacak, güzel yarınlarda birlikte yaşıyor olacağız.
1 Mayıs heyecanını da şimdiden duymaya başladık içimizde. O gün yaklaştıkça bu heyecan daha da artacak, büyük bir coşku ile geçireceğimiz 1 Mayıs günü ve sonrasında da devam edecek. Şimdi bize düşen ise, 1 Mayıs’ın önemini, işçi sınıfı için ne ifade ettiğini sınıf kardeşlerimize anlatmak, onları da yanımıza katabilmektir.
Özgürlük ancak işçiler mücadele ettiklerinde gelecek!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...