Buradasınız
SİBAŞ Direnişçilerine Selam!
Ankara’dan genç işçiler
SİBAŞ’ta direnen emekçi kadınlar, mücadeleci ağabeylerimiz, ablalarımız. Sizleri ve direnişinizi coşkuyla ve umutla selamlıyoruz. Biz UİD-DER’li genç işçileriz. Geçtiğimiz günlerde Dayanışma TV’de çıkan videonuzu hep beraber izledik. Aslında videoyu tekrar tekrar pek çok kez izledik ve arkadaşlarımıza da izlettirdik. Çünkü coşkunluğunuz, neşeniz ve dayanışmanız öylesine güzel ki duygularımızı anlatacak kelime bulamıyoruz. Direnişinizin belgeselini izlediğimizde umudumuz daha da güçlendi. Yıllar boyu SİBAŞ’ta yaşadığınız acıları, çektiğiniz çileleri duyunca öfkemiz de bir o kadar arttı. Sonra yeryüzündeki milyarlarca sınıf kardeşimizi düşündük. Her birimizin dili, dini, rengi ve çalıştığı fabrika farklı, fakat dünyanın bütün işçileri olarak yaşadığımız acı aynı. Sizin de söylediğiniz gibi her şeyi üreten biziz. Ama bir avuç asalak ürettiğimize el koyuyor ve bizi sömürüyor. Elbette biz işçiler ilk kez bu dertleri çekmiyoruz. Bizden önceki işçi kuşakları da nice ağır çalışma koşullarına, baskı ve yasaklara rağmen mücadele ettiler ve kazandılar.
Biz bu mektubu yazarak hem direnişinizi selamlamak hem de bizde olan bir emaneti size ulaştırmak istedik. Bu emanet yıllar önce yazılmış derinden gelen bir mektup. Derinden Gelen Kökler adlı kitapta yer alan bu mektupta, Türkiye işçi sınıfı tarihinin şanlı mücadelelerinden biri olan Singer direnişi ve direnişten önce işçilerin çalışma koşulları anlatılıyor.
Adem Karabaş o yıllarda Singer’de sendikalaşma mücadelesi vermiş işçi ağabeylerimizden biri. Şimdi hep birlikte onu dinleyelim: “Singer’de işçiler tuvalete bile rahat gidemiyor, hasta olsa da işten atılma korkusuyla çalışmak zorunda kalıyordu, ustabaşılar işçilere kötü davranıyordu. Fabrikanın patronu Amerikalıydı. Her sabah gelir, fabrikayı bir dolaşır, böyle boş duran, tuvaletin yanında dolanan ya da o an çalışmayan birileri varsa, onlara bakar, ustabaşını çağırıp, «Okey, ofis» dedi mi «Hemen atın bunu» demekti. Böyle bir çalışma düşünebiliyor musunuz? Her gün, her an normal ihtiyacını karşılamak için bile patrona yakalanmışsa işten atılma tehdidiyle yaşamak ne kadar zor bir durum. Artık biz böyle yaşamak istemiyor, buna Maden-İş’in bir son vereceğine inanıyorduk. Benim kısımda Eskişehir’li bir işçi vardı. Çocuğu öldü. Patron, bir gün işe geç geldi diye onu çağırdı, «sen bir gün işe gelmemişsin» dedi. İşçi çocuğunun öldüğünü söylemeye çalışırken, patronun «Okey, ofis» sözüyle attılar işçiyi. Yüreğim kan ağladı. Biz Singer’de üç-beş arkadaş patron yanlısı sendikayı değiştirmeyi aklımıza koymuştuk. Maden-İş’e üye olduk ve çalışmaya başladık. Örgütlenmeyi zor koşullarda yapıyorduk. İki-üç işçinin kaldığı odalar vardı. Oraları ziyaret ediyor, sabaha kadar işçilerle konuşuyorduk. İşçiler biliyor ki, işverenin en küçük bir kuşkulanmasında kış ortası kendini sokakta bulacak. Ama işçi, patronun ve onun sendikasının yanında yer almayı içine sindiremiyordu ve «Beni de yaz» diyordu…”
Geçmişte Singer’de işçi kardeşlerimizin yaşadıkları bugün SİBAŞ’ta ve daha pek çok yerde yaşadıklarımıza ne kadar benziyor değil mi? Ama geçmişte olduğu gibi baskı ve sömürüye karşı mücadele de devam ediyor. Ne mutlu bize ki zulme karşı mücadele ediyoruz ve işçi sınıfının dayanışmasını büyütüyoruz. Mektubumuza direnişçi bir ablamızın sözleriyle son vermek istiyoruz: “Güzel günler sana gelmez sen onlara koşmadıkça!”
Umutla ve dayanışmayla kalın.
- Ücret Gasplarına, İşten Atmalara ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Gates Endüstriyel Metal Kauçuk’ta Grev Başladı
- Ekol Ofset ve Aunde Teknik’te Sendika Düşmanlığı
- Patiswiss’de Sendika Düşmanlığı Protesto Edildi
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Daha Yüksek Ücret İçin İşçi Eylemleri
- Erciyas Çelik Boru İşçileri Grevde
- Özak İşçileri İstanbul ve Urfa’dan Seslendi: Geri Adım Atmayacağız
- Özak Tekstil İşçileri Direnişlerini İstanbul’a Taşıdı
- Şahinkul Makina İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Kromevye’de Hukuksuzca İşten Çıkarılan İşçi Direniyor!
- 2023’ten 2024’e Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor!
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Grevlerle Direnişlerle Sürüyor!
- Corning Optik Grevinde Anlaşma Sağlandı!
- İstanbul’da Özak Tekstil İşçileriyle Dayanışma Eylemleri
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Unutma, Örgütlen, Hesap Sor!
- Bölünenler mi Birleşenler mi Kazanır?
- Örgütlülük İşçi Sınıfının Gücü, Toplumun Umududur!
- İşçi Dayanışması 190. Sayı Çıktı!
- Asıl Düşman Olan Kim?
- “Dejavu” Sarmalını Kırmak İçin
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Barış İstemenin Suç Olduğu Yerde İnsanca Yaşam Olur mu?
- Saldırılara Karşı Durmanın Yolu Birlik ve Dayanışmadır
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Fırtınalar Yaratan Kelebekler!
- Sömürü Çarklarında Kaybolan Genç Yaşamlar
- MESEM: “Genç Eller” Üretiyor, Patronlar Sömürüyor!
- Sorunlarımız Ortak, Peki Ya Mücadelemiz?
- “Aman Çocuğum Sağa Sola Bulaşma” mı?
- “Enflasyon Canavarı”nı Üzerimize Salan Kim?
- Bir İlmek de MESEM Çıraklarından
- KYK Yurtlarında Ölmek İstemiyoruz!
- Bu Düzeni Yıkmak Boynumuzun Borcu
- Arel Üniversitesi Öğrencileri Servis Ücretine Neden İtiraz Ediyor?
- Aileler İstemese de Gençler Sorunları Görüyor
- Bizim Onlara İhtiyacımız Yok!
- “Bütün Suç Masadakilerin!”
- “Bizim Hayatımızda Şakaya Yer Var mı?”
- UİD-DER’de Bilinçlenelim, Haksızlığa Karşı Birleşelim
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...