Buradasınız
Sincan Organize’de Baskılar Artarak Devam Ediyor
Ankara Sincan’dan bir grup işçi
Merhaba Dostlar,
AKP’nin 1 Kasım seçimlerinden evvel “asgari ücret 1300 lira olacak” demesi üzerine çalıştığım fabrikada baskılar had safhaya çıktı.
İşveren yeni uygulamaları hayata geçirmeden evvel fısıltı gazetesini fabrikaya yayarak işçilerin nabzını yokladı. Çünkü işçiler maaşların geç yatması nedeniyle bir kez iş durdurmuşlardı. Bu nabız yoklamalarda işçilerden ses çıkmadığını gören patron, ilk icraatlarına başlamadan önce işçileri toplayarak konuşma yaptı. Konuşmasında şefleri ve ustabaşlarını yanına toplayarak “şeflerinizin ve ustabaşlarınızın verdiği emirlere itaat edin. Şefleriniz ve ustabaşlarınızın verdiği emirleri ben söylüyormuşum gibi kabul edin.” Bu konuşmadan bir gün sonra ise yemek molası saatlerimiz değişti. Önceden montaj bantlarında 5’er dakika arayla işçiler molaya çıkıyordu. Şimdi ise 5 montaj bandı birleşerek molaya çıkıyor, bu da yemekhanedeki yemek kuyruğunun iyice uzamasına neden oluyor. Yani molanın yarım saati yemekhanede geçiyor.
Bir gün sonra ise tuvaletleri yasaklandı, tuvaletler sadece mola saatlerinde açılacak. Böyle olması demek molaların tuvalet sırası beklerken geçmesi demek. Bu durum da işçilerin birbirleriyle tartışmasına neden oluyor.
Kadın işçilerin bir sürü sıkıntısı oluyor. Hamile bir arkadaşımız tuvaleti kullanmak istedi, müsaade etmediler. Özel durumundan kaynaklı tuvalete gitmek isteyen bir kadın işçiye; “işini mescitte hallet” dediler.
Yapılanlar bunlarla da kalmıyor. İşçilerin kendi istekleriyle işten çıkması için yer değiştirmeler yapılıyor. Yer değiştirme yapmak istemeyen işçiler ise ya kendi istekleriyle işten çıkıyor ya da işten çıkarılıyor.
Bu durum karşısında huzursuzluklar var. Ancak biz işçiler bu saldırılara karşı birleşip, cesaretlenip ses çıkarmadıkça çalışma koşulları daha da kötü olacak, baskılar artacaktır. Bizi bölmek, kafamızı karıştırmak, ekonomik ve siyasi oyunlarla korkutmak için oynanan bütün oyunlara rağmen birbirimize güvenmek ve birleşmekten başka çaremiz olmadığını bilmeyiz.
Sadece birleşebilen işçiler yenilmezler.
Borçlu
İyileşmek Ücretli Sağlık Sisteminde Zor
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- “İşçi sınıfının Süleyman’ı”, işçilerin hocası Süleyman Üstün, 19 Mayıs 2007’de 80 yaşında hayatını kaybetti. Aslen öğretmen olan Süleyman Hoca, 1970’lerde DİSK’e bağlı sendikalarda işçilere eğitim vermeye başladı. Lastik-İş Sendikasının...
- “Diplomanıza ekleyeceğiniz her belge birdenbire size tüm kapıları açacaktır.” Üniversitede kariyer gelişimi dersinde hocamızın bizlere söylediği sözler bunlar. Bu dersin amacı kariyer planı yapıp ileriye dönük hedefler belirleyerek, “Daha rahat...
- Gün ağarıyor işçi semtlerinde/ Bir hareketlilik başlıyor / Ve sesler yükseliyor sokak aralarında/ Gelen bu sesler, bu sesler/ Bir haykırış bir isyan bir direnişin sesi/ Fabrikalardan taşıyor işçiler
- Tarihin en büyük filozoflarından biri olan Aristo, bundan yaklaşık 2300 yıl önce yazdığı bir eserine şu cümleyle başlar: “Bütün insanlar doğal olarak bilmek ister.” İnsanı insan yapan, onu doğadaki diğer canlılardan ayıran başlıca unsurlardan biri...
- Kapitalist sistem toplumun çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfına, bu sınıfın bir parçası olan gençlere söz hakkı tanımıyor. Pek çok sorun yaşıyoruz ama itiraz hakkımız yok sayılıyor. Ağır çalışma koşullarına itiraz ediyorsun, patron “beğenmiyorsan...
- İktidarın 2024 yılı için “büyük zam” müjdeleriyle açıkladığı asgari ücret ve emekli maaşı zamları, yılın daha ilk üç ayında enflasyon yüzünden güneş gören kar gibi eridi. Milyonlarca emekliye reva görülen 10 bin liranın sefalet maaşı olduğu, asgari...
- Motokurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 11 Mayısta sipariş bırakmaya gittiği adresten ayrılırken defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Ata Emre’nin ölümünden sonra ülkenin pek çok kentinde protesto...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmen olarak 1 Mayıs coşkusunu bu sene yine UİD-DER ile birlikte yaşadık. Rejimin baskılarının arttığı, işçi ve emekçilerin nefes alamadığı bir dönemde bizler alanlarda taleplerimizi haykırdık, dost...
- Merhabalar. 1 Mayıs öncesinde UİD-DER’in temsilciliklerinde düzenlenen “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” etkinliklerini izleyebilme fırsatı buldum. UİD-DER’li işçi abi ve ablalarımız etkinliklerde şarkılarla,...
- İzmir’de Bayraklı ve Çiğli belediyelerinde emekçiler haksız işten atmalara ve maaş kesintilerine karşı mücadele ediyor. Bayraklı Belediyesi’nde çalışan Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçileri ve belediye işçileri, ücretlerindeki haksız kesintileri 14...
- “Çöl kalsın gurbeti, çöl kalsın Zonguldak’ı...” Eşini maden kazasında kaybetmiş bir emekçi kadın, duyduğu acıyı bu sözlerle haykırır. Aslen bir öğretmen olan Hasan Kalyoncu, tayin olduğu Karadeniz şehirlerinde bunun gibi nice feryada tanık olur ve...
- Geçtiğimiz Ramazan Bayramında emekçilerin çoğunluğu çocuklarına bayramlık bile alamadan bir bayram geçirmek zorunda kaldılar. İmkânını bulup memleketine giden emekçiler yol ücretleri, yakıt parası derken ellerindeki üç kuruşu da tükettiler. İmkânı...
- Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma maden katliamının üzerinden on yıl geçti. Acımız da öfkemiz de taptaze. Ne yazık ki bu on yılda binlerce işçi kardeşimizi daha iş cinayetlerinde yitirdik. Kapitalist kâr düzeni her gün...