Buradasınız
Tebeşir Parasını Bile Devletin Karşılamadığı Eğitim Sisteminde Akıllı Tahta Parasının Cebimizden Çıkarılması
Söğütlüçeşme Mahallesinden bir öğrenci
Geçtiğimiz günlerde okulumuzda veli toplantısı yapıldı. Veli toplantısının konusu duyuru yapılırken açıklandı. Amaç okulu tam donanımlı bir okul haline getirmek, öğrencileri daha iyi yetiştirmekmiş.
Tabii ki biz de iyi bir eğitim almak istiyoruz. Elbette okulumuz da düzgün eğitim alabilmemiz için tam donanımlı olmalı. Sözü fazla uzatmadan toplantıda velilerimize ne dediklerini size anlatacağım. Toplantıda yarım saat akıllı tahtayı anlatıp durmuşlar. Bir akıllı tahta varmış, bu tahta eğitimi yükseltecekmiş, daha başarılı olacakmışız. Bu tatlı sohbetin ardından konu asıl beklenen yere çevrilmiş. Aidat ve akıllı tahta parası istenmiş. Annem bu ballandıra ballandıra anlatılan akıllı tahtayı devletin neden karşılamadığını, okulun bir devlet okulu olup olmadığını sormuş. Velilerin birçoğunun vermiş olduğu tepki, “tabii ki vereceğiz, biz çocuklarımızın okumasını istiyoruz” şeklinde olmuş. Bazı veliler de annemi desteklemiş. Bizim okul müdürümüzse hâlâ akıllı tahtayı anlatmaktaymış. Annem “eğer o kadar zengin olsam çocuğumu özel okulda okuturdum” demiş.
Okulların nasıl ticaret yuvaları olduğuna, bağış adı altında bizden toplanan paralara, aslında parasız eğitim diye bir şey olmadığına, bu olayın güzel bir örnek olduğunu düşünüyorum. Devletimiz ve sevgili okul yönetimimiz bizi öyle çok düşünüyor ki bizden çok paralar toplayarak okulumuzu tam donanımlı yapacaklar. Peki ya parasız tam donanımlı eğitim bizim hakkımız değil mi? Tabii ki hakkımız, patronların çocukları gibi özel okullarda daha iyi şartlarda okumayı biz de hak ediyoruz. Ama ne yazık ki bunu para ödeyerek yapmak zorunda bırakılıyoruz. Biz işçi ailelerinin çok mu parası var? Hak ettiğimiz eğitimi ancak biz işçi çocukları ve aileleri mücadele edersek kazanabiliriz. Neden parasız eğitim bizlerin de hakkı olmasın? Bizim çok paramız var da paralı bir eğitimi kabul mü ediyoruz yoksa!
UİD-DER’e Merhaba!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...