Buradasınız
UİD-DER Kadın Komitesi: Emekçi Kadınlar Sömürüye ve Zulme Boyun Eğmeyecek!
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Emekçi Kadınlar Sömürüye ve Zulme Boyun Eğmeyecek!
Emekçi kadın kardeşlerimiz, üreten, alın teri döken işçi kadınlar…
Bugün 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü. Bugün dünyanın dört bir yanında emekçi kadınların sesi yankılanıyor. Emekçi kadınlar hep birlikte sömürüye, zulme, ayrımcılığa, şiddete, yok sayılmaya, değersiz görülmeye “yeter” diyor. Tıpkı 100 yıldan fazla bir süredir olduğu gibi…
Kardeşler, 8 Mart’ı yaratan, sömürüye ve yoksulluğa karşı çıkan emekçi kadınlardı. Tıpkı 1 Mayıs gibi 8 Mart da biz işçilere geçmişimizi, kim olduğumuzu, nasıl büyük ve güçlü bir sınıf olduğumuzu hatırlatır. Bu yüzden bizleri sömürenler ve iktidar sahipleri 8 Mart’ın özünü, gerçek anlamını hafızalarımızdan silmek istiyorlar. 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Gününü “Dünya Kadınlar Günü” ilan ediyorlar. Onlar istiyorlar ki 8 Mart, tıpkı “anneler günü” gibi “sevgililer günü” gibi bir alışveriş günü olsun, patronların cebi dolsun, kadınların sorunları yok sayılsın! İstiyorlar ki emeğin ve alın terinin sahipleri gerçekleri görmesin.
Oysa gerçekler ağır, sorunlarımız çok, taleplerimiz haklı! Bizler hayat pahalılığı ve geçim derdiyle boğuşmak istemiyoruz. Tanzim kuyruklarına, işsizlik kuyruklarına mahkûm edilmek istemiyoruz. Çocuk bakımının tümüyle bizim sırtımıza yıkılmasını kabul etmiyoruz. Her mahalleye parasız ve kaliteli kreş kurulmasını istiyoruz. Çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sunmak için çalışmak, eşlerimizle birlikte eve ekmek getirmek, evin dört duvarı arasından kurtulmak, hayata daha fazla katılmak istiyoruz. Öğrenmek, anlamak, sevdiklerimizle geçirmek için zaman istiyoruz. Saygı görmek ve hayatı tüm güzellikleriyle yaşamak istiyoruz. Yani ekmek istiyoruz, ama gül de istiyoruz!
Ama egemenler bize “bunlar sizin neyinize”, “eşitlik sizin neyinize” diyorlar. “İtaat edin, rahat edin” diyorlar. Kadın erkek eşitliğinin saçma olduğunu söylüyorlar. Erkeğe kadından üstün olduğunu söyleyip, toplumu erkek-egemen zihniyetle şekillendiriyorlar. Aynı sınıfın insanları olarak bizleri daha evlerimizden başlayarak bölüp parçalıyorlar.
Emekçi kadın kardeşlerimiz, bugün birlik ve dayanışma içinde olamadığımız için sorunlarımız büyüyor. Eğer gece gündüz çalışmamıza rağmen geçinemiyorsak, asgari ücret sefalet ücreti olarak kalıyorsa birlik olamadığımız içindir. Siyasi iktidar emeklilik yaşı gelmiş 6 milyon işçinin hakkını vermiyor ve EYT’lileri “türedi” diyerek aşağılıyorsa, gerekli cevabı veremediğimiz içindir! Yüzümüze karşı “kriz mriz yok, hepsi psikolojik, hepsi dış güçlerin oyunu” diyenler patronlarla bir olup krizin tüm yükünü bizim sırtımıza yıkmanın planlarını yapıyorsa bunun sebebi örgütsüzlüğümüzdür.
Emekçi kadını kalıba sokmaya çalışan, giyimine, başörtüsüne, hangi yaşta evleneceğine, kaç çocuk doğuracağına müdahale eden, kadına yönelik şiddeti önemsiz göstermeye çalışan, kadın-erkek eşitliğine dair uygulamaları yasalardan ve okul kitaplarından çıkaran egemenler örgütsüz olmamıza güveniyor.
Oysa biz işçi sınıfıyız, dünya işçi sınıfının kadınları, erkekleriyiz. Çıkarımız patronlar sınıfının sömürü düzeninin yıkılmasındadır. Hangi milletten, hangi inançtan olursak olalım, hangi dili konuşursak konuşalım çıkarlarımız ortaktır. Patronlar sınıfı tarafından sömürülen, emek veren, alın teri döken milyonlar olarak gücümüz birlik ve dayanışma içinde olmamızdan gelir.
Biz emekçi kadınlarız. Biz haksızlık karşısında boyun eğen pısırık bir sınıfın evlatları değiliz. Tarihte pek çok kez erkek işçi kardeşlerimizle birlikte mücadele ederek zalimleri dize getirmeyi başarmış bir sınıfın evlatlarıyız. Haklarını mücadeleyle kazanmış, devrimler gerçekleştirmiş bir sınıfın neferleriyiz. Tıpkı dün olduğu gibi bugün de sömürüye boyun eğmeyeceğiz!
8 Mart Tüm Emekçi Kadınlara, İşçi Sınıfımıza Kutlu Olsun!
Yaşasın 8 Mart, Yaşasın Emekçi Kadınların Sömürüye ve Ezilmeye Karşı Mücadelesi!
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Emeğin Mücadelesi Emekçi Kadınlarla Büyüyor!
- Asgari Ücret Dört Kişilik Ailenin İhtiyaçlarına Göre Hesaplansın!
- Geleceğini Arayan Gençlik: Yarınlar İçin Mücadele Edelim!
- Sömürüye, Baskı ve Zorbalığa Karşı Gücümüzü Birleştirelim!
Son Eklenenler
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.