Buradasınız
UİD-DER Kadın Komitesi'nden: Geride Kalanlara
301 Somalı maden işçisinin geride bıraktığı yakınlarının gözündeki yaş kurumadan, Ermenek’ten acı feryatlar yükseldi. 18 maden işçisi kardeşimiz patronların kâr hırsına kurban gitti. Yerin yüzlerce metre altında sular ve karanlıklar içinde kaldılar. Maden ocaklarının kapısında, bir kez daha gözyaşları içinde çaresizce bekleyen eşlerin, ana-babaların, çocukların acılı yürekleri parçalandı.
31 Ekimde Isparta’da işçi kadınların, çocukların ölü bedenleri yollara saçıldı. 27 kişilik midibüse 45 tarım işçisi bindirildi. Fren patladı, hayatlar karardı. Ölen işçilerden üçü 12-16 yaşındaki çocuk işçilerdi. Geride kalan gözü yaşlı aileler, işçilerin günlüğünün 30-35 lira olduğunu, ama başka çareleri olmadığı için bahçe işine gittiklerini anlattılar. “Olmaz olsun fakirlik. Nasıl dayanayım ben bu acıya? Ciğerim yanıyor” diye feryat etti morgda cenazesini teşhis eden bir kadın. “Gitme anam dedim. Çalışma dedim. Yine gitti. Oysa ölüme gitmiş” dedi bir başkası. Henüz 25 yaşında olan bir işçi eşinin sözleri acı ve hüzün doluydu: “Yaşarken ölmek çok zormuş ya İsmail’im.”
Evlatlarını, eşlerini, babalarını, annelerini iş kazası adı altında iş cinayetlerinde kaybeden anaların, babaların, gelinlerin, çocukların çığlığı Soma’dan Ermenek’e, Isparta’dan Zonguldak’a yükselmeye devam ediyor. İşe uğurlanan işçinin ardından “akşam eve dönecek mi?” kaygısı, yürek yakan kayıpların acısı dinmek bilmiyor.
Ermenekli Osman Çoksöyler’in eşi, kocasının gece yarısı gelip ertesi gün madende işe başlayacağını söylediğini, o gün işe gitmemesi için kocasına çok yalvardığını anlatıyor. Şimdi biri beşikte iki çocuğuyla, gözü yaşlı, haber bekliyor. “Oğlum yüzme bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?” diye acısıyla savaşıyor Tezcan Gökçe’nin annesi. “Perişanız. Gitti mi benim oğlum, saklamayın” diyerek gözyaşı döküyor babası. Madenden cansız bedeni çıkarılan İsa Gözbaşı’nın ona annelik yapan halası, içindeki tarifsiz acıyı şu sözlerle anlatıyor: “Kardeşimden aldım, bu yaşa kadar büyüttüm. Eşimin gözü görmez, benim ayağımın biri sakat. Sigorta için kömür ocağında çalışıyordu. Gitme dedim, benim sigortam sensin dedim, dinlemedi. Şimdi onsuz kaldık. Evimizin direği yıkıldı.” Yüreği yanan anne, madenin içindeki suyu boşaltan borular suyu daha çabuk tahliye etsin diye, tırnaklarıyla toprağı kazarken kazındı hafızalarımıza. Çekip çıkarmak istedi toprağın altındaki oğlunun bedenini, ama olmadı.
Toprağın altından kapkara bir zenginlik çıkarmak için tüm bu acılara sebep olan patronlar ve siyasi temsilcileridir. Soma’da 301 madenci katledilmesine rağmen ders almadılar. İş güvenliği önlemleri AKP’nin ve patronların umurunda olmadı. Analar, babalar, çocuklar, gelinler sevdiklerinin madenden çıkmasını beklerken, yer altındaki işçilere ulaşılmamışken, kaymakamlık birer ton kömür gönderdi işçi evlerine. Maden kapısında ağıtlar yakan kadınlar, erkekler, AKP’li bakanlara tepki gösterdiler. Kömür değil, sevdiklerini istiyorlardı. Öfkeli, acılı feryatlar en sağır kulakları bile yırtarcasına yükseldi gök kubbeye. Ama patronlar ve AKP hükümeti duymadı bu çığlığı. Onlar kendilerini kurtarmak için yüzsüzce timsah gözyaşları dökerken, kapatılan madenlerin açılması için araya giren “50 hatırlı kişiden” bahsederek kimlerin hizmetinde olduklarını gözümüzün içine soka soka gösterdiler.Acılı ve öfkeliyiz! İşçi kanı dökmeye doymayan patronlara, onları koruyup kollayan, her fırsatta aklayan AKP hükümetine, işçileri iliğine kadar sömüren kan emici kapitalist düzene karşı öfkemiz çok daha büyük! Patronlar kârlarına kâr katarken, bizim payımıza acı, kahır, babasını-anasını tanımadan büyüyecek çocukların gözyaşları düşüyor. Bu düzen bize acıdan başka bir şey vermiyor. UİD-DER Emekçi Kadın Komitesi olarak, emekçi kadınların “gitme dedim” feryatlarının, “akşam eve döner mi?” kaygısının ancak işçi katliamlarının hesabı sorulduğunda son bulacağını haykırıyoruz. Bu katliamların hesabını bir tek kadınıyla-erkeğiyle birbirine kenetlenmiş örgütlü işçi sınıfı sorabilir. Geride kalanlara sesleniyoruz: Gelin evlatlarımızı, eşlerimizi, kardeşlerimizi, hayatlarımızı bizden çalanlardan hesabı birlikte soralım. Gelin başka anaların, babaların, eşlerin, çocukların yürekleri yanmasın diye hep birlikte mücadele edelim. Gelin bu haklı öfkemizi, “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” diyen, yitirdiğimiz her işçinin acısı sınıfımızın acısıdır diyen, işçilerin mücadele örgütü UİD-DER’de birleştirelim!
Büyüyor
Taşeron İşçisi Olmak
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Çocuklarımızın Yurtlarda Can Güvenliği Yok
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Unutma, Örgütlen, Hesap Sor!
- Bölünenler mi Birleşenler mi Kazanır?
- Örgütlülük İşçi Sınıfının Gücü, Toplumun Umududur!
- İşçi Dayanışması 190. Sayı Çıktı!
- Asıl Düşman Olan Kim?
- “Dejavu” Sarmalını Kırmak İçin
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...