Buradasınız
Uyuşturucu Köreltir, Mücadele Diriltir!

Uzun saatler boyunca çalışma, düşük ücretler, hayat pahalılığı, ağır çalışma koşulları, diğer taraftan pompalanan tüketim çılgınlığı, işçilerin içine itildiği rekabet, kriz, savaşlar, yoğunlaşan örgütsüzlük, yalnızlık ve acizlik duygusu… Gittikçe ağırlaşan ve çekilmez hale gelen yaşam koşulları, işçi sınıfını girdabına alıyor. Sermaye düzeninin sahipleri olan egemenlerse, işçi ailelerini daha çok çocuk yapmaya teşvik ediyorlar. Daha çok çocuk doğmalı ki posası çıkıncaya kadar sömürülecek taze işgücü hiç tükenmesin! Ucuz işgücü ordusu büyümeli ki, patronların serveti büyüsün! Ucuz işgücü ordusu büyümeli ki gerektiğinde patronların çıkar savaşlarında cepheye sürülecek çok sayıda asker olsun! İşte adına kapitalizm denilen sömürü düzeninde işçi sınıfına ve işçi sınıfının gençlerine reva görülen kader budur. Bu gerçekler işçi sınıfının gençlerinin yaşamında derin yaralar açılmasına ve gençlerin bir çıkış yolu aramasına neden oluyor. Ancak işçi sınıfının örgütsüzlüğü yüzünden bu çıkış yolu her zaman sağlıklı ve doğru bir yol olmuyor.
Çok sayıda işçi ailesi, eğitim masrafları nedeniyle çocuklarının nitelikli bir eğitim almasını sağlayamıyor. İlkokul sıralarından itibaren sınav yarışlarına sokulan öğrenciler, gençliklerini yaşamaya fırsat bulamıyorlar. Yarış atı gibi koşturuldukları yıllardan sonra çoğu liseden mezun oluyor ve fabrikanın yolunu tutuyor. Bir kısmı ise üniversiteden sonra işsiz kalıyor ve çıkışsızlık içinde kıvranıyor. Okul hayatı boyunca haksızlığa karşı mücadeleden uzak durması, itaatkâr ve kanaatkâr olması, bireyci ve bencil olması için eğitim verilen gençler, hayatın gerçekleri karşısında sarsıntı geçiriyorlar. Sınıf atlama hayaliyle “dolgun maaşlı” bir iş aramaya koyulan gençler, istedikleri alanda iş bulamıyorlar. Uzun süre işsiz kalıyor, gelecek kaygısı yaşıyorlar. Okul sıralarında kurdukları hayaller gerçekleşmiyor. Onları bekleyen tek şeyin koca bir geleceksizlik olduğunu fark ediyorlar. Bu duruma hazırlıksız yakalanan gençler, hayal kırıklığı yaşıyorlar. Depresyona girerek ruh sağlığını yitiriyor, antidepresan türü ilaçların bağımlısı haline geliyorlar. Bu tür ilaçların kullanımı, tıpkı bonzai gibi büyük bir yaygınlık kazanmış durumda. 2013’te sadece İstanbul’da satılan yaklaşık 7 milyon antidepresan, durumun ciddiyetini ortaya koyuyor.
İşçi çocuklarının önemli bir kısmı, ailelerine destek olmak, biriken borçları, taksitleri, kirayı ödeyebilmek için okul sıralarını terk etmek zorunda kalıyor. Genç yaşta ağır sorumluluklar altında, sömürü çarkları arasında eziliyorlar. Milyonlarca genç, geleceklerini avuçlarının içine alan patronlar sınıfı yüzünden fiziksel ve ruhsal sağlığını yitiriyor. Hayallerini ve umutlarını yitiren birçok gencin psikolojisi de bozuluyor. Bilinçsiz ve örgütsüz genç işçi, patron için çalışmaktan başka bir işe yaramadığını düşünüyor. Yaşamının kontrolünün elinden alındığını görüp mutsuz oluyor, tepkisini ortaya koyacağı bir kanal bulamıyor. Bu nedenle uyuşturucuya yöneliyor.
Uyuşturucu, sermaye düzeninde bir silaha dönüşüyor; örgütsüz, bilinçsiz gençleri ağına düşürüyor. Toplumu çürüten sermaye düzeni, uyuşturucudan her yıl milyonlarca dolar kâr elde ediyor. Gençlerin zihinlerini körelten uyuşturucu çeşitleri de çürüme arttıkça artıyor. Birkaç yıl önce ortaya çıkan bonzai, kısa sürede uyuşturucu piyasasının yarısını kapladı. Bugün 400 çeşidi bulunan bu zehir, sokaklarda el altından gençlere satılıyor. Toplumun genç beyinlerini uyuşturma ve pasifleştirme işini meslek edinen uyuşturucu tacirleri, patronların düzeninin sürmesine de katkıda bulunuyor.
Küçük yaşlarda fabrika tezgâhlarında ömürlerini tüketen, okul sıralarında dirsek çürüten gençler çürüyen toplumun bir parçası olmaya zorlanıyor, bilinçleri köreltilmek isteniyor. Oysa işçi sınıfının gençliği, çıkışsız da umutsuz da değildir. Geleceklerini kendi ellerine almak için sermaye düzenine karşı işçi sınıfının saflarında örgütlenen gençler, daha güzel bir dünya yaratma mücadelesinin neferleri olurlar.
Kapitalist düzenin gençleri çürütmesine izin vermeyelim! Sömürünün, sefaletin, her türlü ayrımcılığın, savaşların ve iş cinayetlerinin olmadığı bir dünya için mücadele edelim. Tüm genç işçi kardeşlerimize sesleniyoruz: Uyuşturucuyla körelme, örgütlen ve seni o bataklığa iten kapitalist kâr düzenine karşı mücadele et!
- Örgütlü Olamayan Ucuz İşgücü Olur
- Komşunun Evi Yanarken…
- İşçi Gençlik Patronların Kölesi Olmayacak
- On Depo Benzin İle Ölçülen Emek
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- “Greve Çıktık, Elimize Ne Geçti?”
- Sağlıksız Bir Sağlık Anlayışı
- Kim Bu Herkes?
- Zeytin Ağacına Bile Düşmanlar!
- Sorunlarımızı Aşmak İçin Birlik Olmaya İhtiyacımız Var!
- İşçi Dayanışması 207. Sayı Çıktı!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- En Büyük Engelimiz Kapitalizmdir
- “Ekonomi Tıkırında” Masallarına Devam!
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- İşçi Dayanışması 206. Sayı Çıktı!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- Çatalca’ya Bir Ziyaretin Ardından
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- Sınavlar, Gelecek Kaygısı… Çözüm Nerede?
- Nehirler Akmaya, Gençlik Mücadeleye Devam Eder!
- Yaşımız 19…
- UİD-DER’de Çocukların Anlattıkları
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Üniversite Hayalleri ve Hayatın Gerçekleri...
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- “Babamıza Bile Güvenemeyecek miyiz?”
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
Son Eklenenler
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....
- Pakistan’da binlerce tekstil işçisi, hakları için haftalardır mücadele ediyor. Arjantin’de emekliler her Çarşamba günü düzenledikleri protestolar devam ediyor. Tunus’un en büyük işçi sendikası Tunus Genel İşçi Birliği (UGTT) üyesi toplu taşıma...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair, Kamu İşveren Heyeti teklifinin açıklanmasının ardından, 13 Ağustos Çarşamba günü Türkiye’nin pek çok kentinde ortak basın...
- Artık ben de anlıyorum ki; bir işçi hayata bu pencereden bakmaya başlar, işçi sınıfının bir ferdi olduğunu kavrar, hayatını buna göre dizayn etmeye çalışır, örgütlü davranır, mücadelenin ve dayanışmanın gücünden beslenirse gözleri hakikati görmeye...
- Egemenler zenginlik, güç ve iktidar uğruna kavga ederken bunun bedelini hep işçilere ödettikleri için oyunlarında, şiirlerinde işçileri emperyalist savaşa karşı çıkmaya çağırıyordu Brecht. Kendisi 1898’de doğmuştu ve çocukluğu dünyanın da Almanya’...
- 12 Ağustos gece saatlerinde Evrensel Gazetesinin İzmir/Alsancak’ta bulunan bürosuna silahlı saldırı gerçekleştirildi. Gazetenin tabelası hedef alınarak 7 kurşun sıkıldı. Saldırının ortaya çıkmasının ardından bir kişi gözaltına alındı.
- Trendyol Go işçileri, artan iş yükü, düşen kazançlar ve şirketin aldığı tek taraflı kararlar nedeniyle 11 Ağustos’ta Bursa’da eylem gerçekleştirdi. HepsiJet işçileri işyerindeki ağır çalışma koşulları, sendikal örgütlenmeye yönelik baskılar, ücret...
- Kamu İşveren Heyeti 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde ilk zam teklifini 12 Ağustosta açıkladı. İktidar 2026 yılının ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6, 2027...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana 61 binin üzerinde Filistinlinin hayatını kaybettiği Gazze Şeridi’nde İsrail’in soykırımı ve işgali ilerliyor. Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, insani yardım dağıtım bölgelerini hedef alan İsrail, öldüremediklerini aç...
- Türkiye’de rejim ekonomik krizin bütün yükünü işçi ve emekçilerin sırtına yıkmaya odaklanmış durumda. Her alanda darboğazı yaşayan emekçiler bir de vergi yükü altında ezildikçe eziliyor.
- DİSK/Sosyal-İş Sendikası 8 Ağustosta Kadıköy Süreyya Operası önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında mağaza ve market çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Edremit Şubeler...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Temmuz ayında en az 204 işçinin çalışırken hayatını kaybettiğini açıkladı. Yılın ilk 7 ayında yaşamını iş cinayetlerinde yitiren işçi sayısı en az 1165 oldu. Temmuzda 7’si orman işçisi, 5’i AKUT gönüllüsü...