Buradasınız
Artık Üniversite Bitirmek de Matah Bir Şey Değil!
Beylikdüzü’nden bir genç işçi
Ben fabrikada çalışan bir kadın işçiyim. Çalıştığım fabrikada bir ayda 25 kadın işçi işe girdi. Kadın işçilerle hiç konuşma fırsatım olmamıştı. Geçen yemek sırasında birbirimize selam verme şansımız oldu, ben ilk önce hoş geldiniz dedim. Gülümsediler ve “sağ olasın bize hoş geldiniz diyen olmadı da, sen öyle deyince sanki kendi evimizdeymişiz gibi hissettik” dediler. Aslında kadınlar doğru söylüyorlardı yeni gelen işçiler eski işçiler tarafından dışlanıyorlar.
Eski işçiler aralarında gruplar kurdukları için benim başıma da gelmişti. Kadın işçilerle sohbet etmeye başladık, daha önce nerede çalıştıklarını sordum. Onlar da “biz hiç çalışmadık, deneyimimiz yok” dediler. Biri gıda teknikerliği okumuş diğeri de bankacılık okumuş. İkisi de üniversite bitirmiş. Bunların dışında iki de stajyer işçi var. Normalde üniversite bitirmiş işsiz olanları duyuyordum fakat kendi fabrikamda görünce şaşırdım açıkçası. Ben de kızlara biraz takıldım “iyi de üniversite bitirmişsiniz kendi mesleğinizi neden yapmıyorsunuz? O kadar okumuşsunuz iş bulamadınız mı?” dedim. Kızlar gülerek “valla bitirdik ama iş bulamıyoruz. Kendi mesleğimizi yapamıyoruz. Sadece biz değil üniversite bitirmiş arkadaşlarımız da bizim gibi iş bulamıyorlar. Hem iş bulamıyoruz hem de devlete 20 bin lira burs parası borcumuz var” dediler.
“İyi de 1400 lira maaş alacaksınız nasıl ödeyeceksiniz, onu da bırak kendi mesleğinizi bile yapmıyorsunuz, asgari ücretle bu borcu nasıl ödeyeceksiniz?” dedim. “Haklısın, okurken tozpembe hayaller kurmamıza vesile oluyorlar. Ama mezun olunca da iş bulmamıza kimse vesile olmuyor” diye sitem ettiler. Kızlar gibi benim de iki kız kardeşim okuyor. Şimdiden “iş bulabilecek miyiz?” kaygısı taşıyorlar. O kadar ders çalışıyorlar ki bazen onları masanın başında uyumuş halde buluyorum. İnsanları bir yarışın içine sokmuşlar kim kimi ezerse o başarılı oluyor. Bu düzen insanların insani değerlerini yitirmesine neden oluyor ve bencilleştiriyor. Sürekli insanları birbiriyle rekabete sürüklüyor. Bizler çalışan üreten işçileriz. Kendi gücümüzün farkına varsak bu insani olmayan düzenin yerine bencilliğin olmadığı insanın insan gibi yaşadığı güzel bir düzen kurarız. Çok uzak değil, her şey işçilerin bilinçlenmesinden geçiyor.
Elleri Var Özgürlüğün
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...