Buradasınız
Artık Üniversite Bitirmek de Matah Bir Şey Değil!
Beylikdüzü’nden bir genç işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Ben fabrikada çalışan bir kadın işçiyim. Çalıştığım fabrikada bir ayda 25 kadın işçi işe girdi. Kadın işçilerle hiç konuşma fırsatım olmamıştı. Geçen yemek sırasında birbirimize selam verme şansımız oldu, ben ilk önce hoş geldiniz dedim. Gülümsediler ve “sağ olasın bize hoş geldiniz diyen olmadı da, sen öyle deyince sanki kendi evimizdeymişiz gibi hissettik” dediler. Aslında kadınlar doğru söylüyorlardı yeni gelen işçiler eski işçiler tarafından dışlanıyorlar.
Eski işçiler aralarında gruplar kurdukları için benim başıma da gelmişti. Kadın işçilerle sohbet etmeye başladık, daha önce nerede çalıştıklarını sordum. Onlar da “biz hiç çalışmadık, deneyimimiz yok” dediler. Biri gıda teknikerliği okumuş diğeri de bankacılık okumuş. İkisi de üniversite bitirmiş. Bunların dışında iki de stajyer işçi var. Normalde üniversite bitirmiş işsiz olanları duyuyordum fakat kendi fabrikamda görünce şaşırdım açıkçası. Ben de kızlara biraz takıldım “iyi de üniversite bitirmişsiniz kendi mesleğinizi neden yapmıyorsunuz? O kadar okumuşsunuz iş bulamadınız mı?” dedim. Kızlar gülerek “valla bitirdik ama iş bulamıyoruz. Kendi mesleğimizi yapamıyoruz. Sadece biz değil üniversite bitirmiş arkadaşlarımız da bizim gibi iş bulamıyorlar. Hem iş bulamıyoruz hem de devlete 20 bin lira burs parası borcumuz var” dediler.
“İyi de 1400 lira maaş alacaksınız nasıl ödeyeceksiniz, onu da bırak kendi mesleğinizi bile yapmıyorsunuz, asgari ücretle bu borcu nasıl ödeyeceksiniz?” dedim. “Haklısın, okurken tozpembe hayaller kurmamıza vesile oluyorlar. Ama mezun olunca da iş bulmamıza kimse vesile olmuyor” diye sitem ettiler. Kızlar gibi benim de iki kız kardeşim okuyor. Şimdiden “iş bulabilecek miyiz?” kaygısı taşıyorlar. O kadar ders çalışıyorlar ki bazen onları masanın başında uyumuş halde buluyorum. İnsanları bir yarışın içine sokmuşlar kim kimi ezerse o başarılı oluyor. Bu düzen insanların insani değerlerini yitirmesine neden oluyor ve bencilleştiriyor. Sürekli insanları birbiriyle rekabete sürüklüyor. Bizler çalışan üreten işçileriz. Kendi gücümüzün farkına varsak bu insani olmayan düzenin yerine bencilliğin olmadığı insanın insan gibi yaşadığı güzel bir düzen kurarız. Çok uzak değil, her şey işçilerin bilinçlenmesinden geçiyor.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...