Buradasınız
Bu Nasıl Devlet, Bu Nasıl Adalet?
Samatya’dan bir kadın işçi
Ben Fatih’te kamu hastanesinde çalışan bir kadın işçiyim. Biz kadınlar sadece işte değil evde de çalışmak zorunda kalıyoruz. Evdeki bireyler de örgütlü ve sınıf bilinçli olmadığında, hiç dinlenmeni beklemeden senden sürekli para getirmeni, yemek yapmanı, onlara bakmanı bekliyorlar.
22 yıllık bir işçiyim ve UİD-DER’liyim. Ben UİD-DER’e gelince anladım; bir insan, bir kadın olduğumu. Oraya gidince tüm kişisel sorunların, dertlerin arka plana geçiyor, sadece sana değer veren, doğruyu gösteren işçi arkadaşlar var.
Benim de tüm işçilerin olduğu gibi bir derdim var. Biz evde 3 kişi yaşıyoruz. Ben, 34 yaşındaki oğlum ve eşim. Eşim hâlâ çalışmıyor, oğlum da 12 yaşından beri böbrek ve kalp hastası ve 2,5 sene önce beyin felci geçirdi. Hastalığından dolayı gözleri görmüyor, durumunun ağırlaştığı bazı dönemlerde bilinç kaybı yaşıyor. Evden tek başına çıkamıyor, çıksa dahi evi bulamıyor. Sigortası da olmadığı için tedavi olamıyor. Anlatmak istediğim, ben 22 senedir çalışıyorum, prim ödüyorum. Oğlumu sigortası yok diye tedavi ettiremiyorum. Peki, benden kesilenler, benden çalınan emeklerim, benden çalınan sağlığım, kimin cebinde kimin midesinde, bunun hesabını kim verecek?
“Bazı ülkelerde emeklilik yaşı 72” denilerek emeklilik yaşımızı yükseltmek istiyorlar. Kendileri birkaç sene milletvekilliği ya da başka bir görevde çalışıp emekli oluyor ve bizim hayal bile edemediğimiz emekli maaşlarını alabiliyorlar. Hem çalışırken her şeyden kesip az para veriyor hem de emeklilik yaşını uzatıyorlar. Bazı ülkelerde toplumdaki hastaları ölüme terk etmiyor, onlara bakıyorlar. Engelli hastalar çalışmıyor olsalar bile sağlık hakkından yararlanabiliyorlar. İktidarın iddia ettiği gibi, madem o kadar başka ülkeleri örnek alıyoruz, bu konuda da daha ileri adımlar atıp örnek olalım! Elbette bir yere örnek olduğumuz yok. İşlerine ne geliyorsa onu yapıyorlar, bizleri de sanki her yerde böyleymiş gibi kandırıyorlar. Bu nasıl bir devlet, bu nasıl bir adalet? Devlet bana sahip çıkmayacaksa, oğlumu ölüme terk edecekse, en fazla vergiyi işçinin aldığı üç kuruştan kesecekse böyle adalet olur mu? Almanya’da yaşayan bir arkadaşım var. Devlet çocukların bakımını, sağlık masraflarını her şeyini üstlenmiş, aileye para yardımı yapıyor. Bir de bizdekine bakın, ben 22 yıldır çalışmama rağmen çocuğumu tedavi ettiremiyorum! Tek istedikleri elimizde avucumuzda ne varsa almak, istersek hastalıktan ölelim umurlarında değil. Ama ne zaman haklarımızı isteriz, işte o zaman bizi dikkate alırlar. “Sen orda dur” demeyi kendilerinde hak görüyorlar ama biz de onlara demeliyiz; “siz orda durun” diye.
İnşallah biz UİD-DER’li işçiler olarak her şeyin farkında olacağız, oluyoruz da. Ve çevremizdeki herkese bunları anlatıp örgütlenerek buna bir dur diyeceğiz. Hep birlikte bizim olanı geri alacağız. Bize işçi sınıfının tarihi gösterdi. Örgütlü olanlar her zaman örgütlü olanları sever, yanındadır. Örgütlü olmayanları ise örgütlü yapmaya uğraşır ve yapar. Yaşasın örgütlü işçiler!
Kavel Grevinde Emekçi Kadınlar
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere...
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- İngiltere’de 100 binin üzerinde insan Filistin halkıyla dayanışmasını göstermek ve emperyalist savaşa hayır demek için 2 Kasımda yeniden meydanlara çıktı. Başkent Londra’da 21. kez düzenlenen ulusal eylem gününde on binler hükümet binalarının...
- İspanya’da 29 Ekim Salı günü yaşanan sel felaketinde can kaybı 250’ye ulaştı. İspanya’nın doğusundaki Valencia bölgesinde etkili olan aşırı yağışlardan sonra meydana gelen sel felaketi büyük bir yıkıma neden oldu. Kurtarma ekipleri felaketten...
- Sevgili işçi kardeşlerim, yazının başlığı mücadele örgütümüzün ve işçi sınıfının çalışkan evlatlarından kadim bir dostuma aittir. Bir Afrika atasözü “aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikâyeleri her zaman avcıların kahramanlığını...
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...