Buradasınız
Fakirin Ay’la İmtihanı
İstanbul’dan bir taşıma işçisi

Müjde üstüne müjde! Son zamanlarda en çok duyduğum cümle desem yeridir. “Müjde doğalgaz bulduk!”, “Müjde Ay’a çıkıyoruz!”, “Emekliye müjde!”, “Esnafa müjde!”, “Çiftçiye müjde!”, “İşçiye müjde!”, “Dar gelirliye müjde!”, “Öğrenciye müjde!”, “Bağ-kur’lulara müjde!”, “Hayvanseverlere müjde!”, “Çocuklara müjde!”, “Ev kadınlarına müjde!”, “Atama bekleyen öğretmenlere müjde!”, “Sağlık çalışanlarına müjde!”… Hayatımız bu müjdelerle o kadar rahatladı ki değil ayın sonunu, ortasını göremez olduk artık! Şimdi de Ay’a çıkıyoruz diyorlar. Baktılar ki ayın sonu bu müjdelerle gelmiyor o zaman biz de Ay’a çıkarız diye düşündüler herhalde.
Onlar Ay’a çıkadursunlar, biz işçi ve emekçilerin ayın sonunu getirme mücadelesi her geçen gün zorlaşıyor. Elimize geçen kuru bir asgari ücret. O da çalışıyorsak, işsiz değilsek eğer. En düşük kira zaten maaşın yarısı. Gitti mi sana ayın yarısı. Geriye kaldı 29 gün ve elinde kalan asgari ücretin yarısı. Doğalgaz, elektrik, su, etti mi sana elinde kalanın yarısı. Ayın kalan 28 gününde geriye kalan ile yer misin, içer misin, gezer misin, üstüne başına bir şeyler mi alırsın, o da sana kalmış. Bu durumda ayın sonunu nasıl getireceksin? Ama yine de bizler ayın sonunu getirebilmek için çabalar dururuz. Öyle ya, maaşlarımız yerinde saysa da günler geçiyor ay oluyor, aylar geçiyor yıl oluyor. Bu döngüye bizler de ayak uydurmak zorundayız. Peki, bu maaşlar ile bunu nasıl yapabiliriz? Yapabilir miyiz?
Ayın sonunu getirebilmek için onların da bize önerdiği kemer sıkma yöntemine başvuruyoruz. Doğalgazı bu ay az kullanıp elektrik kullanımında da biraz tasarruf yaptık mı bu ayın sonunu getirebiliriz belki diyorsun, bir de bakıyorsun doğalgaz ve elektriğe zam. Hoppala! Yahu nereden çıktı şimdi bu zam? Tam da ayın sonunu getirecekken. Daha az kullanıyor fakat daha çok ödüyorsun. Yok, bu böyle olmaz. En iyisi faturaları kredi kartından ödeyip mutfak masraflarından biraz kısalım. Markete pazara gidiyorsun her şey ateş pahası. Ne kadar kısarsan kıs, elindeki para en kısılmış haline bile yetmiyor. E, diğer aya kredi kartına para yatırman da lazım. Borç alsan da fark eden bir şey yok. Bu ay kirayı ödemezsen diğer aya iki aylık birikecek ve bu da bir aylık maaşın demek. Hadi faturaları bu ay da kredi kartıyla ödeyelim. E, ay sonuna kadar ne yiyip ne içeceğiz? Hadi onu da kredi kartından alalım desek. Önümüzdeki ay ne yapacağız? Ondan sonra da ev sahibi bizi gördüğünde “Ahmet, iki aylık kiran birikti. Şunu öde artık. Vallahi ben de zor durumdayım”. “Tahir abi bu ay çok sıkıştım. Kızın okulu, oğlanın üstü başı derken biraz zorlandım. Ama merak etme önümüzdeki ay hepsini öderim abi. Görüşürüz, kal sağlıcakla. Daha çocuklara üst baş alamadık.”
Bu durumda ayın sonu geliyor mu? Takvim olarak evet. Peki, biz ayın sonunu getirebiliyor muyuz? Hayır. Bizler bıraktık ayın sonunu getirmeyi bir ayın sonuna bile diğer aydan borç almadan çıkamıyoruz. Önümüzdeki her aya borçlu ve daha yoksul giriyoruz. Hatta çocuklarımızın yıllarından borç alıyoruz. Peki, ne diyor hükümetimiz? “Ay’a çıkıyoruz.” Bununla gurur duyun, övünün, diyorlar. Niye övünelim? Onlar Ay’a çıkınca biz ay sonunu borçlanmadan, yaşamımızdan kısmadan getirebilecek miyiz? Değil Ay’a bütün gezegenlere de çıksalar bizlerin yoksulluğu bitmeyecek. İşçiler olarak artık bu müjdeli yalanlara karnımız tok. Yaşadığımız yoksulluk onlar Ay’a çıkınca değil, biz işçiler olarak bir araya geldiğimizde ve mücadele ettiğimizde bitecektir.
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...
- UİD-DER, “Umut Örgütlü Mücadelede” şiarıyla işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürüyor. UİD-DER temsilciliklerinde düzenlenen “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” etkinliklerinde, dünya işçilerinin...
- Bizler Gebze’de yaşayan genç işçiler ve öğrencileriz. İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER ile 1 Mayıs alanında sınıfımızın saflarında yerimizi alacağız. Çoktandır başlattığımız çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İşçi sınıfına yönelik...
- Dev-Sağlık İş Sendikası üyesi sağlık çalışanları ve Petrol-İş Sendikası üyesi petrokimya işçileri düşük ücret dayatmasına karşı mücadelelerini sürdürüyor.
- Lüks arabalara, gökdelenlere, plazalara, internette gördüğü şatafatlı yaşamlara bakıp “insanlar bu kadar çok parayı nereden buluyorlar?” diye soranımız olmuştur. Öyle ya, gece gündüz çalışarak çok para kazanılmadığını, değil lüks bir hayat sürmek en...
- “Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin.” Bu sözü iş arkadaşlarımızdan, akrabalarımızdan, çevremizden sıkça duyuyoruz. Hâlbuki günlük hayatımızdaki birçok uğraşımız güven ilişkisine dayanıyor. Mesela hastanedeki doktordan bindiğimiz otobüsün...
- Bir insanın günde ortalama 5000 ila 10000 reklama maruz kaldığı tahmin ediliyor. Sizce bu durumun üzerimizde nasıl sonuçları oluyor? Bu düzenin sahipleri, düşünce biçimimizi ve alışkanlıklarımızı belirliyor, zihinlerimizi çöplüğe çeviriyor. Günlük...
- Kocaeli’den Batman’a işçiler hakları için mücadele ediyor. Kocaeli Gebze’de bulunan Erlau Metal fabrikasında sendikalaştıkları için işten atılan işçiler direnişe geçti. TFF Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu’na ait ATR Yapı’nın yapımını üstlendiği...
- Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesinde dünyaca bilinen bir mozaik yer alıyor. “Çingene Kızı” adı verilen ve 1800 yıllık geçmişe sahip bu mozaiğin göreni etkileyen, güçlü bir yanı var. Farklı renk ve dokulardaki binlerce küçük taşın birleşiminden...
- 1 Mayıs yaklaşıyor. Ankara’dan emekçi kadınlar olarak sizlerle 1 Mayıs’a hangi taleplerle katılacağımızı paylaşmak istedik. Bu vesileyle tüm emekçi kadın kardeşlerimizi kendi taleplerini, ortak taleplerimizi birlikte dile getirmek için 1 Mayıs’ta...
- Geçtiğimiz günlerde yandaş medyada tam anlamıyla “yersen” cinsinden bir haberle karşılaştım. Manşeti oldukça cafcaflıydı: “60 bin maaşla çoban bulamıyorlar!” Bu “hadi canım” dedirten cinsten haber, kandırılmaya açık olanlara “köyümüze dönelim,...
- 19 Mart’tan bu yana artan baskılara, gözaltılara, tutuklamalara ve proje okullarındaki keyfi atamalara karşı protestolar devam ediyor. Bursa Demokrasi Bileşenleri ve Anne-Baba Dayanışma Ağı öncülüğünde yüzlerce kişi 19 Nisanda “Hak, Hukuk, Özgürlük...
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...