Buradasınız
İşçilerin Sordukları/4

Haklı nedenlerle işten çıkan işçi kıdem tazminatı alır mı?
İster belirli ister belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalansın, işçi iş sözleşmesini haklı nedenlerle sona erdirebilir. Bunun karşılığında ise kıdem tazminatı alabilir. İş Yasasının 24. maddesi, işçinin işten çıkmak için haklı nedenlerini şöyle açıklamaktadır;
İşçinin çalıştığı işin, onun bir hastalığa yakalanmasına, sakatlığa uğramasına yol açması ya da hayatını tehlikeye sokması,
İşçinin imzaladığı sözleşmeye dair, patronun yanlış bir beyanda bulunması ve işçiyi yanıltması,
Patronun, işçiye ya da işçinin ailesine karşı şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söylemesi veya bu tür davranışlarda bulunması,
Patronun, işçiye cinsel tacizde bulunması,
İşçinin ücretini eksik hesap etmesi ya da ödememesi,
Fazla mesai ve sigorta primini eksik ödemesi,
İşçinin ücretini bordroda farklı göstermesi,
İşçiyi istifaya zorlaması ya da istifa mektubunu zorla imzalatması.
Bu nedenlerle işten ayrılmak isteyen işçinin feshi, haklı fesih kapsamında yer alır, işçi iş sözleşmesini sona erdirebilir ve tazminat hakkı kazanır. Ancak işçinin bu şikâyetlerini noter aracılığıyla patrona ileterek uyarıda bulunması gerekir. Patrona, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Çalışma Müdürlüklerine şikâyette bulunacağını, iş akdini feshedeceğini ve haklarını iş mahkemesinde arayacağını noter kanalıyla bildirmesi gerekir. Tüm bu uygulamaların mahkemede de ispat edilebilmesi için işçinin işyerinde tanıkları olmalıdır.
Aslında yasalar bir taraftan hak verir gözükürken, öte taraftan hakkı ortadan kaldırmaktadır. Bu yasalar patronlar sınıfının çıkarları doğrultusunda hazırlanıyor. Lakin bundan dolayı umutsuzluğa kapılmamak gerekiyor. Yasaların işçi lehine düzenlenmesini sağlayacak olan, işçilerin birliği ve mücadelesidir. İşçiler güçlü olur ve mücadele ederlerse, yasalar daha net yazılmak zorunda kalır, bir taraftan verilen hak öte taraftan alınamaz.
İşe iade davası nedir? Hangi durumlarda açılır?
İşten atılan işçi, iş akdi feshedildikten sonra İş Mahkemesine başvurarak dava açma hakkına sahiptir. İşçilerin patron tarafından işten atılması durumunda, işlerine geri dönmek için fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde açabildikleri davaya işe iade davası denir.
İşe iade davası açabilmek için aşağıdaki şartların sağlanması gerekir;
İşyerinde en az 30 işçinin çalışıyor olması,
Davayı açacak işçinin en az 6 aylık kıdeminin olması,
İş sözleşmesinin patron tarafından feshedilmesi,
İşçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışıyor olması
İşyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili olmaması.
İşten çıkartılma ile birlikte her türlü yasal hak (ihbar, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ücreti vs.) ödenmiş olsa bile işe iade davası açılabilir. İşe iade davası, patronun işten çıkartma beyanından itibaren, ihbar süresinin bitimi beklenmeden 30 gün içerisinde açılmalıdır.
İşe iade davasını kazanan ve işe alınmayan işçinin tazminatı nasıl belirlenir?
İşe iade davasında mahkeme işten atma sebebinin geçersiz olduğuna karar verirse, yani işçinin haksız yere işten atıldığı tespit edilirse, patron işçiyi işe almak zorundadır. İşçi, mahkeme kararının kendisine bildirilmesinden itibaren, 10 işgünü içinde işe başlamak için işyerine başvurmalıdır. Patron, başvurusu üzerine işçiyi bir ay içinde işe başlatmazsa, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemek zorundadır. Tazminatın tutarını mahkeme belirlemektedir. İşçinin sendikal faaliyet, sendika üyeliği veya sendika temsilciliği nedeniyle işten atıldığı tespit edilirse, bu durumda patron, işçiye 12 aylık ücreti tutarından az olmamak üzere tazminat ödemek zorundadır.
Ayrıca mahkeme kararının kesinleşmesine kadar geçen süre için de, işçiye en çok dört aya kadar ücreti ve diğer hakları ödenir. Eğer işe iade kararı üzerine, işçi, işyerine herhangi bir bildirimde bulunmazsa ya da patronun işe geri dönülmesi çağrısını kabul etmezse, patronun tüm yükümlülükleri (işe iade tazminatı, ek prim bildirgesi) ortadan kalkar ve herhangi bir işlem yapılmasına gerek kalmaz.
- Everest’e Tırmanmak da Sınıfsal!
- Filler, Karıncalar ve Kıssadan Hisse
- “Bu Sene Hiç Kiraz Yediniz mi?”
- Aşçı ya da Doktor… Çocuklarımız Ezilmekten Nasıl Kurtulur?
- Söyleyecek Sözümüz, Verecek Hesapları Olmalı
- Gazze ve İnsanlığın Onur Mücadelesi
- Bizi Güçlü Kılan Birlik ve Dayanışmadır!
- Emekten Yana Bir Bilim İnsanı: Alice Hamilton
- Kölelerin İsyanı, Ücretli Kölelerin Gücü
- İşçi Dayanışması 208. Sayı Çıktı!
- Brecht ve İşçiler İçin Sanat
- Örgütlü Olamayan Ucuz İşgücü Olur
- Komşunun Evi Yanarken…
- İşçi Gençlik Patronların Kölesi Olmayacak
- On Depo Benzin İle Ölçülen Emek
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- “Greve Çıktık, Elimize Ne Geçti?”
- Sağlıksız Bir Sağlık Anlayışı
- Kim Bu Herkes?
- Zeytin Ağacına Bile Düşmanlar!
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...