Buradasınız
Kazın Ayağı Öyle Değil!
İstanbul’dan bir işçi
Hikâye bu ya, Nasrettin Hoca bir gün kümese dalar, irisinden kocaman bir kaz yakalar. Keser ve bir güzel kızartır. Tencereye koyarak Timur’a götürmek üzere yola koyulur. Yolda kızarmış kazın kokusu Nasrettin Hocayı etkiler. Dayanamayıp kazın budunu afiyetle mideye indirir. Karadut yaprağıyla da elinin yağlarını bir güzel temizler. Hoca, Timur’un huzuruna çıkarılınca Timur, Hoca’nın verdiği güzel kokulu tencereyi açar, kendisine sunulan kazın tek ayaklı olduğunu görür. Kendisi topal olduğu için Nasrettin Hoca bunu hakaret olsun diye yaptı sanarak ona çok kızar. Hoca, Timur’un kendisine kızdığını anlar ve der ki “ulu hakanım, bizim Akşehir’in kazları hep tek bacaklıdır. Çeşme başındaki kazlarımıza bir bakın” der. Timur da çeşme başındaki kazların tek bacaklarının üzerinde uyuduklarını görür. Timur “yooo Hoca kazın ayağı öyle değil” der. Adamlarına çeşme başındaki kazları değneklerle kovalama emri verir. Uyandırılan kazlar iki ayak üzerinde kaçmaya başlar. Timur alayla Nasrettin Hoca’nın yüzüne bakar. “Hoca, hani sizin Akşehir’in kazları tek ayaklı idi?” diye sorar. Nasrettin Hoca “vallahi hakanım, eğer o değnekleri size verselerdi tövbeler olsun, siz oradan dört ayakla kaçardınız” der.
Gelelim günümüze… Ülkeyi yönetenler tüm dünyayı etkisi altına alan bir kriz varken bizim ekonomimizin tıkır tıkır işlediğini söylüyorlar. Dolar ve altın hızla yükselerek rekor üstüne rekor kırarken Türk Lirası tarihin belki de en hızlı değer kaybına uğradı. Zaten yaşam standartlarının çok altında aldığımız maaşlarımız hızla eriyor, enflasyon hızla yükseliyor. Bir ay çalışarak kazandığımız para ise en temel ihtiyaçların karşılanmasına bile yetmiyor. Borçsuz bir güne uyanmak adeta biz işçilere haram oluyor. İşsizlik de iş kazaları da aynı oranda hızla artarak devam ediyor. Dolar tarihin en yüksek kurundan işlem görüyor. Ama muktedirler çıkıp gözümüzün içine bakarak “siz dolarla mı maaş alıyorsunuz?” diye sorabiliyorlar. Dolarla maaş almadığımız doğru ama dolardaki yükselişten fena halde etkilendiğimiz de kazın iki ayaklı olması kadar gerçek. Gerçeklerin üzerini işte böyle türlü süslü laflarla, işler tıkırında gidiyor yalanlarıyla kapatmaya çalışabilirler. İşçi kardeş, kazın ayağı öyle değil, hem de hiç değil.
İşçi sınıfının önderleri inatla ne diyor biliyor musunuz? “Gerçekler direngendir!” Gerçekleri ilânihaye saklayamazlar, saklayamayacaklar. “Ekonomi süper gidiyor. Teknolojik hamleler ile dünyanın başını döndürüyor, hatta serseme çeviriyoruz” diyorlar. Bu yalanlara inandıkça asıl biz sersemleştikçe sersemleşiyoruz. Egemenler ne zaman bir çıkmaza girse, sıkışsa güne büyük sürprizlerle uyanıyor, avutuluyoruz. Sağda solda petrol ya da doğalgaz buluyoruz. Fakat öte yandan bir türlü de enerjiyi, yer altı kaynaklarımızı çıkaramıyoruz. Neden mi? Çünkü Lozan anlaşmasında gizli madde varmış da ondan! Amaçları milliyetçi damarımızı kabartmak, bizi coşturmak, gerçek sorunlarımızın görülmesini, konuşulmasını engellemek! İşçi ve emekçilerin gözünde başka bir düşman yaratmak, sorunların kaynağını gizlemek! Bunun için her şeyi emperyalist emellerinin propagandasına dönüştürüyorlar. Varsa yoksa kendi çıkarları, emekçilerin ne yaşadığı, nasıl yaşadığı umurlarında bile değil!
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...