Buradasınız
Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!

İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu:“Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu duyuyoruz.” Çünkü kapitalist sistemin yarattığı çıkışsızlık sarmalı en çok emekçi gençleri etkiliyor. İşsizlik, yoksulluk, uyuşturucu, şiddet, yıkılan hayaller ve gelecek kaygısı karamsarlık yaratıyor. Gençlerin kendini gerçekleştirebilmesinin, mutlu olabilmesinin önünde dağ gibi dikiliyor. En güzel yıllarımız olması gereken bu yıllar egemenler eliyle karartılıyor. İşyerlerinde, üniversitelerde, liselerde, mahallemizde yaşıtlarımız hayatlarından şikâyetçi olduklarını dile getiriyor, bir çıkış yolu arıyorlar. Kimisi öfkeli, kimisi umutsuz, kimi sorunları yok sayarak ya da gülüp geçerek üstesinden gelmeye çalışıyor. Fakat bizler İşçi Dayanışması sayesinde, doğduğumuz andan itibaren bize sunulan hayata cinsiyet, milliyet, din, dil, renk gibi ayrımların ötesinde sınıf kimliğimizle bakmayı öğrenmeye, sorunların da nasıl aşılacağını görmeye başladık.
İşçi Dayanışması tam 200 sayıdır yoluna devam ediyor. Biz gençler olarak her birimiz bu uzun yola farklı kilometrelerinde dâhil olsak da, kendi sınıfımızın gerçekleriyle yüzleştiğimiz, ufkumuzu açan, içimizi umutla dolduran fikirleri edinmenin gururunu yaşıyoruz. Emekçi Gençlik köşesi, gençliğe söz hakkı tanımayan, gençliği sömürü kaynağı olarak gören bu akıldışı sistemde bizim için hem yol gösterici bir kılavuz hem de sesimize ses katan bir kürsü. Bize ayrılan köşeden heybemize doldurduklarımızdan bahsetmek istiyoruz sizlere.
Gelecek kaygısını sırtımızda bir yük gibi taşıyan bizler, İşçi Dayanışması’nın 174. sayısında yer alan “Üniversiteler, İşsizlik ve Geleceksizlik: Sorun Nerede?” yazısını okuyup üzerine kafa yorduğumuzda sorunu yanlış adreslerde, kendimizde aramayı bıraktık. “Kimi Örnek Almalı, Kimin Yolundan Gitmeli?” diye sorgulatan, “İnsanın kişiliğini ve kimliğini oluşturma süreci olan gençlik yılları, kimin örnek alındığının hayati öneme sahip olduğu yıllardır” diyen173. sayıyı okuyunca aslında her birimiz bir arayış içinde olduğumuzu fark ettik. UİD-DER’le tanışmadan önce kimimizin ünlü ve zengin olma boş hayalleri yerini berrak bir gerçekliğe bıraktı. Dünyadaki adaletsiz sistemin değişmesi için mücadele veren işçi sınıfının önderlerinin hayatlarına döndük yüzümüzü ve sistemin dayattığı kalıplarla yıpranan arkadaşlarımıza ulaşmaya çalışır olduk.
Egemenlerin sorgulamasın istediği, sosyal medyanın sığ sınırlarına hapsedilmeye çalışılan, kendi köşesine çekilmesi beklenen gençleriz biz. Bugünün koşullarında birlikte zaman geçirmemiz, tiyatro, sinema, spor gibi sosyal ve kültürel aktivitelere ulaşmamız gittikçe zorlaşıyor. Dışarıda yemek yiyebilmek, çay içebilmek bile lüks oldu. Ama biz her şeye rağmen bir araya geliyor, yazılar vesilesiyle sohbet ediyor, hep birlikte filmler izliyor, yeni fikirlere açıyoruz kendimizi. İşçi Dayanışması’nda bazen bir filmin, bir şarkının izini sürerek kaleme alınan yazılar bize pek çok şey öğretiyor, ufkumuzu açıyor ve enerji veriyor. Örneğin 177. sayıda Emekçi Gençlik köşesinde yer alan “Beklemek Fayda Vermez, Godot Gelmeyecek” yazısını okuduğumuzda bir kurtarıcı beklemenin insanı ve toplumu ileri götürmeyeceğini öğrendik. İnsanın umutsuzca beklemek yerine toplumsal sorunlara karşı duyarlı davranarak, sorumluluk alarak değişip gelişeceğini de. Ve daha fazla sorumluluk almaya karar verdik.
Okullarda belletilen tarihin sınırları dışına çıkmak, sınıflar mücadelesini kavramak bugün yaşananları daha net kavramamızı sağladı. Biz Spartaküslerden Şeyh Bedreddinlere ve bugüne uzanan bir mücadele zincirinin halkalarıydık. “Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan” yazısıyla bir destanı hatırladık ve şu satırlarla düşündük: “Köroğlu destanı, zalimliği mahkûm eder ve yiğitliği yüceltir. Ve şöyle öğütler: Zulmü affetme, unutma, zalimi yenebileceğin güne kadar gücünü biriktir. Biz de destanın öğüdüne kulak verelim. Ne umutsuz, ne karamsar ne de tez canlı olalım. Sabırla örgütlülüğümüzü büyütelim.”
Biliyoruz ki karanlığı yırtıp atmak, sömürüden kurtulmak, umutlu ve mutlu olmak, bireycilikle, bireysel kurtuluş çabalarıyla mümkün değil.İşçi Dayanışması’nın 200 sayıdır ısrarla işaret ettiği gibi; “Yaşamlarımıza anlam katmak istiyorsak bizi zehirleyen bu düzene karşı birleşmeli, işçi sınıfının saflarında mücadele etmeliyiz.”
- “Ekonomi Tıkırında” Masallarına Devam!
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- İşçi Dayanışması 206. Sayı Çıktı!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- Sınavlar, Gelecek Kaygısı… Çözüm Nerede?
- Nehirler Akmaya, Gençlik Mücadeleye Devam Eder!
- Yaşımız 19…
- UİD-DER’de Çocukların Anlattıkları
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Üniversite Hayalleri ve Hayatın Gerçekleri...
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- “Babamıza Bile Güvenemeyecek miyiz?”
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
Son Eklenenler
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...