Buradasınız
Niye Bu Yasalar Hep Fatmalara İşliyor?
“Ama bu yasalar nedense hep işçiye, emekçiye işliyor. Zengine bir şey olmuyor. Biz arkadaşlarımızla sabah 08.00 akşam 22.30 çalışırken bu yasalar neredeydi? Haftanın 7 günü çalışırken bu yasalar neredeydi? Bayramlarda, özel günlerde resmi tatillerimiz elimizden alınırken bu yasalar neredeydi? Bir ayda 162 saat fazla mesai yaptırılırken neredeydi bu yasalar? Neden bu yasalar sadece bize işliyor? Kaldırıma çıkıyoruz yasak, çadır kurmak yasak, ne yapsak yasak… Ben hakkımı nasıl arayacağım? Nerede arayacağım? Her şey sadece Fatmalara mı yasak?”
Sendikalaştığı için önce ücretsiz izne gönderilen sonra da Kod 29 bildirimiyle işten atılan ve haftalardır bu hukuksuzluğa karşı arkadaşlarıyla birlikte direnen Migros Depo işçisi Fatma Yiğit’in sözleri bunlar… Fatma var gücüyle “kral çıplak” diye bağırıyor. Kapitalist sistemin ne menem bir sistem olduğunu, siyasi iktidarın sınıfsal meşrebini yalın sözlerle ortaya koyuyor. Çok gerilere gitmeye gerek yok. Sadece pandemi sürecinde yapılanlara bakmak bile Fatma’nın ne kadar haklı olduğunu görmek için yeterli. İşte bu yasa(k)ların sadece işçiye olduğunu gösteren birkaç örnek:
Hukuksuz bir şekilde ücretsiz izne çıkarılan ve işten atılan Systemair HSK, Baldur ve Özer Elektrik işçileri haklarını aramak için Ankara’ya yürümek istediklerinde valilik hemen pandemi bahanesiyle gösteri ve yürüyüş yasağı getirdi, yine de yürümek isteyen işçiler yasaya karşı geldikleri gerekçesiyle gözaltına alındı. Ama hiçbir devlet kurumu göstere göstere hukuksuzluk yapan patronlara yaptırım uygulamadı.
PTT’de çalışan taşeron işçiler sendikalaştıkları için işten atıldılar. Çalışmaya devam eden işçiler ise sendikadan istifa etmeye zorlandılar. Bu baskılar karşısında direniş başlatan işçiler seslerini duyurmak için Ankara PTT Genel Müdürlüğü önüne gittiler ancak orada toplanmalarının yasak olduğu söylenerek izin verilmedi. Ne hikmetse bugüne kadar hukuksuzluğunu devam ettiren PTT yönetimine, sendikalaştıkları için işçileri işten atmanın, sendikadan istifaya zorlamanın yasak olduğunu hiçbir merci söylemiş değil.
Yasaları çiğneyerek dağları delik deşik eden maden şirketlerine göz yumuluyor, hatta bizzat önleri açılıyor. Pandemide sokağa çıkma yasaklarını fırsat bilen şirketler yasaları çiğneyerek izinleri olmadığı halde faaliyetlerine devam ettiler, kimse bir şey demedi. Ama gelin görün ki Kaz dağlarını maden şirketlerine karşı savunmak için bölgeye giden herkese koronavirüs yasakları gerekçesiyle 3 bin 150 lira para cezası kesildi.
Sendikalaştıkları için işten atılan Cargill işçileri direnişlerinin bininci (evet 1000) gününde Ankara’ya giderek Tarım ve Orman Bakanlığının önünde eylem yapmak istedi. Devletin kolluk güçleri sadece “yasak” demekle kalmadı, “devletin gücünü size gösteririz” diyerek işçileri tehdit etti. Cargill şirketine yasadışı tutumu nedeniyle devletin gücünü bırakalım göstermeyi kimse sözünü dahi etmedi! Hani yasalar karşısında herkes eşitti?
Fatma’nın haklı isyanını doğrulayacak binlerce örnek var. Biz yine Fatma’nın sorusuna geri dönelim: “Neden bu yasalar sadece işçiye işliyor?” Çünkü kapitalist SÖMÜRÜ sisteminde egemen sınıf patronlardır ve yasalar onlar için yapılır. Onlar isterlerse kendi yasalarını çiğneyebilirler, değiştirebilirler. İsterlerse işçilerin önüne yeni yasa(k)lar koyabilirler. Çünkü siyasi iktidar da gerçekte onların temsilcisidir ve sürekli onları kayırır. Doğrusu bu gerçek AKP iktidarı için çok daha fazla geçerlidir. AKP, “sermaye düzenine en iyi ben hizmet ederim” diyen bir partidir. “OHAL’i grevleri yasaklamak için” kullandığını açık açık söylemekten çekinmemektedir. Aslında taraflar çok nettir. Bir tarafta işçiler, emekçiler; diğer tarafta ise patronlar ve onların temsilcisi siyasi iktidar var. AKP iktidarı yasa ve yasakları sadece işçiye işleterek bir sınıf tutumu sergiliyor, sınıfsal meşrebini ortaya koyuyor. İşçiler de mücadele ederek sınıfsal bir tutum ortaya koyuyor. Karşı taraf şimdilik işçilerden daha güçlü görünüyor. Ama örgütlenen ve mücadeleye atılan işçinin gücünü kimse küçümsemesin. Bakın Fatma ne diyor: “Hayat şartları zaten başlı başına direniş… Ben onlar gibi kolay şartlarda büyümedim. Ben elleri küçüklükten beri nasır tutmuş bir insanım. Gerekirse 66 gün değil 360 gün direnirim ama beni pes ettiremeyecekler.”
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Unutma, Örgütlen, Hesap Sor!
- Bölünenler mi Birleşenler mi Kazanır?
- Örgütlülük İşçi Sınıfının Gücü, Toplumun Umududur!
- Asıl Düşman Olan Kim?
- “Dejavu” Sarmalını Kırmak İçin
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
Son Eklenenler
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...