Buradasınız
Suriyeli İşçiler Bizim Düşmanımız Değil, Sınıf Kardeşimizdir!
UİD-DER’li bir kadın işçi

Bir işçi arkadaşımız, “Bunlar geldiler ekmeğimize taş koydular, bunların yüzünden biz de düşük ücretlere çalıştırılıyoruz, iş bulamıyoruz” diyor. Bu sözler sizlere de hiç yabancı gelmiyordur. Hemen hemen her fabrikada ucuz işgücü olarak ve güvencesiz çalıştırılan Suriyeli göçmen işçi kardeşlerimiz için söyleniyor bu sözler. Ama bu ve benzeri konuşmalar ne yazık ki işçi ve emekçilerin birleşmesine mani olmaktan başka hiçbir şeye hizmet etmiyor. Diğer taraftan da, “Nasıl olsa bana muhtaç. Evi yok, parası yok, çalışmak zorunda. Başka çaresi de yok” diyen patronlar bu durumu fırsata çeviriyor. Fabrikalarda çok düşük ücretlere, uzun saatler boyunca çalışan Suriyeli göçmen işçi kardeşlerimizin durumu her geçen gün daha kötüleşiyor.
İşçileri birer makine gibi gören patronlar onları çalıştırırken yerine yurduna bakmaz. Nasıl ucuza çalıştırabilirim, nasıl sömürürüm diyen patronlar Suriyeli işçileri köle gibi kullanıyorlar. Hiç tanımadıkları bir ülkede, dil bilmeyen bu işçiler maalesef iş bulmak için bu koşullara boyun eğmek zorunda kalıyorlar. Okullarında olmaları gerekiyorken, o küçük bedenleriyle silahtan, savaştan, zulümden, gözyaşından başka bir şey görmeyen Suriyeli göçmen çocukların durumu ise daha da vahim. Sokaklarda dilenen, yol kenarlarında mendil satan bu çocuklar çocuk olduklarını unutuyorlar.
200 binden fazla insanın öldüğü, 4 milyon insanın evinden yurdundan edildiği iç savaştan canlarını kurtarabilmek için kaçan göçmen işçilere düşmanca bakılıyor. Ortadoğu’da yürüyen bu kanlı savaş biz işçilerin savaşı değildir, ama en çok zarar gören bizleriz. Bu savaşların tek sorumlusu sermayenin kâr hırsıdır. Oralarda savaşı kızıştıran, IŞİD gibi eli kanlı örgütleri destekleyen, kadın çocuk demeden insanların katledilmesine neden olan, Suriyeli göçmen işçilere düşman gözüyle bakılmasına neden olan baş aktör AKP hükümeti ve elbette hizmet ettiği sermaye düzenidir.
Biz işçiler şunu bilmeliyiz ki, bu sorunun kaynağı Suriyeli emekçiler değil, gözünü kâr hırsı bürümüş patronlar sınıfıdır. Evlerinden, yurtlarından edilmiş Suriyeli göçmen isçilere bir tekme de Türkiye’deki işçi ve emekçilerin vurması sorunları daha da derinleştirir. Bizlere düşen görev bu oyuna gelmemektir. İşçiler olarak hangi milletten, inançtan, mezhepten olursak olalım çıkarlarımız ve sorunlarımız ortaktır. Düşük ücretlere kölece çalıştırılan Suriyeli göçmen işçilerin böylesine azgın bir şekilde sömürülmesine öncelikle biz Türkiyeli işçiler karşı çıkmalıyız.
- Türkiye’deki Suriyeliler ve Almanya’daki Türkiyeliler
- Göçmen Düşmanlığı Kimin İşine Geliyor?
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
- Hiçbirimiz Yerli Değiliz, Hepimiz Göçmeniz...
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Hem Yurtdışına Gitmek İste Hem de Göçmenlere Demediğini Bırakma!
- Genç Bir Göçmen, Eziklik Duygusu ve Yitirilen Vicdanlar!
- Göçmen Kıyımı Bu Kez de Teksas’ta Yaşandı
- Kapitalizmde Güvenli Liman Yoktur!
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- İki Yıl Önce Bugün ve Kapitalizmin Fotoğrafı
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Umut Yolculuğu
- Hindistanlı Göçmen İşçilerin Eve Dönüş Mücadelesi
- Yunanistan’da ve Almanya’da Mültecilerle Dayanışma Eylemleri
- Bu Sistem Acı Üretiyor!
- Önyargı ve Suriyeliler Meselesi
- Fakir Baykurt’un Gece Vardiyası; Türk, Alman ve Suriyeli İşçiler
- “Suriyeliler Kendi Ellerinin Ekmeğini Yiyor”
- “Mülteci Düşmanlığı Yapan Tezgâhıma Gelmesin”
- “Bizi Soyanlar Göçmen ve Yoksul Değil, Buralı ve Zengin”
- Göçmen Düşmanlığı Kimin İşine Geliyor?
- Emekçilerin Mülteci Düşmanlığından Çıkarı Yoktur!
- “İstanbul’da Herkes Yabancı”
- İnsanlık Aya’nın Gözlerinde Saklı
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Dümen Yelpazesinde Yaşam Savaşı
- Bu Düzen Çocuklarımıza Bir Oyuncak Bile Veremez
- Bursa’da Göçmen Faciasının Hatırlattığı Acı Gerçekler
- Ortak Duygular Yapay Duvarları Yıkar
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Göç Sorunu: Hangi Yola Girmeli, Kime Karşı Durmalı?
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Kimin Yanındayız, Kime Karşı Duracağız?
- Adu: Bir Çocuk ve Mültecilik
- Mülteci İşçilerle Biz Bir Sınıfız
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Sınıf Kardeşliğini Yükseltelim
Son Eklenenler
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...