Buradasınız
Yaşamıyla Yol Gösteren İşçi Kadınlar
Yıldızlar parıldadıkça, güneş doğuncaya, gün ışıyıncaya kadar karanlıkta yol gösterirler bize. Karanlıkta o yıldızlara bakarız, yönümüzü kaybetmekten ve umutsuzluğa düşmekten kurtuluruz. İşçilere ücretli köleliği, işçi sınıfının kadınlarına çifte ezilmişliği reva gören kapitalist sömürü düzeni kör karanlıklar gibi insanlığın üstüne çökmüşken, bu karanlığa karşı mücadele edenler işte o yıldızlar gibidirler. Kapitalist sömürüye karşı yaşamını mücadeleye adamış sosyalist kadınlar, işçi sınıfının hem kadınlarına hem de erkeklerine umut olurlar, cesaret verirler. Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen mücadelede öne çıkmaktan geri durmayan, haksızlıklara karşı savaşan o kadınların işçi sınıfının haklarının ilerletilmesinde, büyük kazanımlar elde etmesinde emeği çok büyüktür.
Sanayinin yeni yeni geliştiği 1800’lü yıllarda Amerika’da kadınlar çok zor koşullarda yaşıyor, ikinci sınıf insan yerine konuluyordu. Memfisli Mary Jones da bu zor koşullarda yaşayan yoksul emekçi kadınlardan biriydi. 1867’de daha 30 yaşındayken eşini ve dört çocuğunu humma salgınında kaybetmişti. Mary, dünyanın tüm çocuklarını kendi çocukları olarak gördü. Onun adı artık Jones Ana’ydı. Çocuk işçilerin çalışma yaşının ve saatlerinin sınırlandırılmasını sağlayan eylemler örgütledi. İşçi sınıfının mücadele saflarında ter akıtan bir kadın olarak Amerika’yı bir baştan bir başa dolaştı, grevler ve mücadeleler örgütledi. İşçilere güç verdi. O yaşamını işçilerin kurtuluşuna adamışken patronlar sınıfı onu çok tehlikeli gördü ve hapis cezalarıyla engellemeye çalıştı. Ama Jones Ana 90 yaşına kadar mücadele etti.
1900’lerin başlarında Amerika’da, Lawrance kentinde dünyanın en büyük dokuma fabrikası kurulmuştu. Fabrikada birbirinin dilini bile bilmeyen Arap, Rus ve Doğu Avrupalı göçmen işçiler çalışıyordu. 1912’de eyalette, kadınların ve çocukların haftada 54 saatten fazla çalışması yasaklandı. Ancak patronlar buna tahammül edemediler. Tüm işçilerin haftalık çalışma saatlerini 54’e indirdiler ama ücretleri de aynı oranda azalttılar. Yoksul işçiler, ücret kesintisine sessiz kalmadılar ve greve çıktılar. Jones Ana’nın genç mücadele arkadaşı Elizabeth Gurley Flynn, kadın işçilerin grevin öncü gücü haline gelmesini sağladı. Grevin talepleri kısa sürede tüm ülkeye yayıldı. İşçiler, 54 saatlik çalışma haftası ve daha yüksek ücret istiyorlardı. Prim sisteminin kaldırılmasını, makinelerin hızının arttırılmasına son verilmesini, fazla mesailer için iki kat ücret ödenmesini, göçmen işçilere ve grevcilere karşı ayrımcılığa son verilmesini istiyorlardı.
Elizabeth, grevciler için aşevleri oluşturulmasını sağladı. Grev kırıcılar işçilerin uzun süre aç kalamayacağına ve grevi bitireceklerine inanıyorlardı. Oysa Elizabeth gibi kadınlar yüzlerce grevci çocuğunu, grev süresince bakımsız kalmamaları için trenlerle, kafileler halinde ülkenin çeşitli şehirlerindeki sosyalistlerin yanına gönderdiler. Bu muazzam bir dayanışmaydı. Çocuk kafileleri trenlere bindiriliyor, binlerce kişi tarafından tren istasyonlarında karşılanıyordu. New Yorklu, Filedelfiyalı emekçi aileler onlara kendi çocukları gibi baktılar. Patronlar 2 ay sonra grevcilerin tüm taleplerini kabul etmek zorunda kaldılar. Kadın işçiler başta olmak üzere Lawrance işçileri ve onlarla dayanışma içinde olan Amerikan işçileri kazanmıştı. Bu greve “Ekmek ve Gül Grevi” adı verildi. Çünkü bu grevin öncüleri olan kadın işçiler sadece karınlarını doyuracak ekmek için değil, ruhlarını doyuracak daha fazla serbest zaman, özgürlük ve saygı için de mücadele ettiler.
Elizabeth ile aynı dönemlerde yaşamış bir başka mücadeleci kadın işçi, Adelheid Popp, yoksul bir Avusturyalı ailenin kızıydı. Öyle yoksullardı ki tek göz odalarında yataklarını kiraya vererek diğer yoksul işçilerle paylaşmak zorundaydılar. Açlık ve bakımsızlık içinde henüz 6-7 yaşlarında çalışmaya başlar küçük Adelheid. Büyüdükçe kendisi gibi milyonlarca insan yoksulluk içindeyken neden bir avuç patronun zengin olduğunu sorgular ve işçi sınıfının mücadelesine katılır. O dönemde kadınlar evlerinde oturmaya ya da kölece çalışmaya mahkûmdurlar. Adelheid’ın işçi sınıfının kurtuluşu uğruna mücadele etmesi, grevler, toplantılar düzenlemesi, konuşmalar yapması hiç hoş karşılanmaz. Annesi bile ona tepki gösterir. Ama Adelheid mücadele etmekten hiç vazgeçmez ve başta kadınlar olmak üzere tüm işçileri bilinçlendirmeye devam eder. Çocuklarını eşine bırakarak işçilere yol göstermek üzere düşer yollara.
Yaşadığımız topraklarda da tüm zorluklara rağmen ömrünü mücadeleye adamış nice kadın var. Bu kadınlar biliyorlar ki saçlarını süpürge ederek değil, örgütlenerek, patronlar sınıfının kapitalist sömürü düzenini yıkmak üzere mücadeleye atılarak, bunun için canla başla çalışarak çocuklarına daha iyi bir yaşam sağlayabilirler. Hem de sadece kendi çocuklarına değil, dünyanın tüm çocuklarına. Ne mutlu zorluklardan yılmayan o kadınlara, ne mutlu karanlıkları mücadeleleriyle yırtan o yiğit kadın kardeşlerimizle aynı saflarda yer almak için öne çıkanlara!
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler geri dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
Son Eklenenler
- İngiliz egemenleri, sömürge döneminde ticaret gemilerini, donanmalarını korumak için vahşi bir yöntem geliştirmişler. “Yamyam fare yöntemi” olarak adlandırılan bu yöntem şöyle: Açık denizdeki gemilerde fareler çoğalınca önce bir fare yakalanır, boş...
- Asgari ücret pek çok işçinin beklediğinin tersine 23 bin lirayı bile bulmadı. Utanmadan “işçiyi enflasyona ezdirmedik” dediler, gözlerimizin içine baka baka bizimle dalga geçtiler. Hiçbirimiz bu yalana inanmıyoruz. Çünkü yoksulluğu biz yaşıyoruz,...
- Evlatlarımızın sağlıklı gelişimi, sadece ne yiyip içtikleriyle değil, nasıl bir ortamda, çevrede büyüdükleriyle de ilgilidir. Empati, iletişim gibi sosyal, duygusal ve zihinsel becerileri çevreleriyle etkileşimlerinin izlerini taşır. Çocukların...
- 17 Ocakta okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan yaklaşık 20 milyon öğrenci birinci dönem karnelerini alarak yarıyıl tatiline girdi. Mersin’de Eğitim-Sen ve Özel Öğretmenler Sendikası eğitimdeki sıkıntıları dile getirmek için Yenişehir İlçe...
- Suriye’deki Esad rejimi 8 Aralıkta yıkıldı. Hemen ardından da Suriye’deki savaşın bittiği ve Türkiye’deki Suriyelilerin artık güvenle ülkelerine geri dönebileceği konuşulmaya başlandı. Medyada Erdoğan’ın Suriye politikasının ne kadar başarılı olduğu...
- Sevgili işçi kardeşlerim, bizler yani işçi sınıfımızın örgütlü mücadelesinin bir parçası olanlar, eski kuşaktan işçilerin deneyimlerinden ziyadesiyle istifade etmeyi öğrendik sınıf büyüklerimizden. Bundandır karşımızdaki herhangi bir işçi...
- UİD-DER Müzik Topluluğu (UMUT), Ruhi Su’nun sesinden dinlediğimiz Boşa Didinmek Fayda Vermez şarkısını yeniden yorumladı. Şarkının mücadeleye çağıran sözleri kadar hikâyesi de çok anlamlı. Rusya işçi sınıfının romancısı Maksim Gorki, 1907’de,...
- İşyerinde yeni yıl kutlaması yapmak için işi biraz erken bıraktık. Kutlama için masaları hazırladık, şarkı listemizi ayarladık. İşin yorgunluğunu atıp dinlenecek, uzun uzun sohbet edecektik. Tabii eğlence kısmına geçmeden önce işyerinin şef ve...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine 13 Aralıkta başlayan GE Grid Solutions grevinin 33. gününde anlaşma sağlandı. Böylece MESS sözleşmeleri kapsamında 4 işletmede...
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...