Buradasınız
Bugün Hayırlısıyla Denetlendik!
Gebze’den bir petrokimya işçisi

Çevremizdeki fabrikalarda Covid-19 vakalarının arttığını duyuyoruz. Bizim çalıştığımız fabrikada da birçok işçi arkadaşımızın testi pozitif çıktı. Bu süreçte işveren bizleri “iş yoğunluğumuz var” diyerek, günde 12 saat ve hafta tatili olmaksızın çalıştırdı. Vakaların artması sonucunda Sağlık Bakanlığı tarafından işyerini denetlemeye geldiler. Patronumuz bazı önlemler almıştı. Yemekhane düzenlenmiş, üretim alanına dezenfektan konulmuş ve maskeler kusursuz takılmıştı. Denetleme esnasında yetkililer biz işçilerle hiç konuşmadı. Mesela “siz kaç saat çalışıyorsunuz?” diye sorulmadı! Denetmenler 300 kişilik fabrikada 16 kişilik dinlenme alanını, denetimden sonra 8 kişiye düşürmüşler. Hayret! Bir makinede 5 kişi çalışıyor, ona bir şey dememişler. Bir buçuk metrelik mesafe kuralını acaba görmediler mi? Çok ilginç! E, soyunma dolaplarına da girmediler, orada da bir değişiklik yok. 30 santimlik aralıklarla giyiniyoruz, bak işte bunu da görmemiş denetmenler. Yani şimdi Bakanlıktan gelen bu denetmenler bizim dinlenme alanımıza kısıtlama getirerek mi sağlığımızı korumuş oldu? O kadarcık “önlemle” korunmuş olduk mu şimdi biz? Patronlar, çalışırken bizlere “anca beraber kanca beraber” diyor ama ne hikmetse dinlenme esnasında, Covid-19 ortaya çıkıyor, hastalık kol geziyor. Gülünç değil mi sizce de?
Çalışma koşullarının iyileştirilmesi bir yana dayatılan uzun çalışma saatleri zaten zayıf olan bağışıklık sistemimizi daha da zayıflatarak hastalığa yakalanmamıza neden oluyor. Ama biz işçiler sağlığımızın bozulmasından çok işsizlikten korkar hale getirildik. Düşünsenize, biz çalışanların şimdilik hâlihazırda bir işi var. Ekmek, pilav ya da makarna da olsa midelerimize bir şeyler giriyor. Ya bu süreçte işsiz kalanlar ne yapsın? Ücretsiz izinde olanlar ne yapsın? 1177 lira ile hangi işçi ailesi geçinebilir ki? Çok değil, kısa zaman önce ekonomimiz şahlanmış, tırmanışa geçerek adeta uçmuştu. Şimdi ise “acı reçete” ile acı ilacı kimlere içirtmek istedikleri belli. Haklarımız, ekmeğimiz ve geleceğimiz kurtlar sofrasında. Patronlara adeta kadayıflı dondurma! Patronlar sınıfı krizi fırsata çevirip kesesini dolduruyor. Diğer taraftan salgın meselesini işçilerin mesafe sorununa indirgeyip baskıyı meşrulaştırıyorlar. Sosyal mesafe gereği getirilen yasaklar bence şu anlama geliyor; çalışmak serbest, “sosyalleşmek” yani bir araya gelip hakkını aramak yasak. Yani başını kaldırmak, rahat bir nefes almak yasak!
İşçilerin en doğal hakkı bir araya gelip sorunlarına çözüm yolu aramasıdır. Evet, bu salgını bahane eden patronlar sınıfı, dostça kurulan sohbetlere ve dayanışmaya düşman! Fabrikalar gece gündüz demeden çalışıyor olmasına rağmen sendikalarda bir araya gelmek engelleniyor. Sendikal alanda etkinlik, basın açıklaması ve her türlü fiili eylem yasaklanıyor.
Biz işçilerin çalışma koşulları doğru bir şekilde denetlense, iş saatlerimiz düşürülerek, vücut direncimizi zayıflatan vardiyalar kaldırılsa, vücudumuz için gerekli kalori ve besinleri alabilmemiz için ücretlerimize zam yapılsa, sağlığa ulaşmamız bedava olsa güzel olmaz mıydı? Hak ettiğimiz bu değil mi?
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Lüks arabalara, gökdelenlere, plazalara, internette gördüğü şatafatlı yaşamlara bakıp “insanlar bu kadar çok parayı nereden buluyorlar?” diye soranımız olmuştur. Öyle ya, gece gündüz çalışarak çok para kazanılmadığını, değil lüks bir hayat sürmek en...
- “Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin.” Bu sözü iş arkadaşlarımızdan, akrabalarımızdan, çevremizden sıkça duyuyoruz. Hâlbuki günlük hayatımızdaki birçok uğraşımız güven ilişkisine dayanıyor. Mesela hastanedeki doktordan bindiğimiz otobüsün...
- Bir insanın günde ortalama 5000 ila 10000 reklama maruz kaldığı tahmin ediliyor. Sizce bu durumun üzerimizde nasıl sonuçları oluyor? Bu düzenin sahipleri, düşünce biçimimizi ve alışkanlıklarımızı belirliyor, zihinlerimizi çöplüğe çeviriyor. Günlük...
- Kocaeli’den Batman’a işçiler hakları için mücadele ediyor. Kocaeli Gebze’de bulunan Erlau Metal fabrikasında sendikalaştıkları için işten atılan işçiler direnişe geçti. TFF Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu’na ait ATR Yapı’nın yapımını üstlendiği...
- Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesinde dünyaca bilinen bir mozaik yer alıyor. “Çingene Kızı” adı verilen ve 1800 yıllık geçmişe sahip bu mozaiğin göreni etkileyen, güçlü bir yanı var. Farklı renk ve dokulardaki binlerce küçük taşın birleşiminden...
- 1 Mayıs yaklaşıyor. Ankara’dan emekçi kadınlar olarak sizlerle 1 Mayıs’a hangi taleplerle katılacağımızı paylaşmak istedik. Bu vesileyle tüm emekçi kadın kardeşlerimizi kendi taleplerini, ortak taleplerimizi birlikte dile getirmek için 1 Mayıs’ta...
- Geçtiğimiz günlerde yandaş medyada tam anlamıyla “yersen” cinsinden bir haberle karşılaştım. Manşeti oldukça cafcaflıydı: “60 bin maaşla çoban bulamıyorlar!” Bu “hadi canım” dedirten cinsten haber, kandırılmaya açık olanlara “köyümüze dönelim,...
- 19 Mart’tan bu yana artan baskılara, gözaltılara, tutuklamalara ve proje okullarındaki keyfi atamalara karşı protestolar devam ediyor. Bursa Demokrasi Bileşenleri ve Anne-Baba Dayanışma Ağı öncülüğünde yüzlerce kişi 19 Nisanda “Hak, Hukuk, Özgürlük...
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.