Buradasınız
Orhan Kemal Patronların Korkusunu Anlatıyor
Çayırova’dan bir öğrenci
Yazdığı roman ve hikâyelerde işçi sınıfını konu edinmiş, ömrünü işçi sınıfının mücadelesine adamış olan Orhan Kemal’in eserlerinden biri olan Cemile romanı Adana’da fakir bir işçi mahallesinde geçer. Adana işçilerinin ekmek parası için verdiği mücadelenin anlatılmasının yanı sıra, yaşanan sorunlara rağmen birlik olmanın ve dayanışmanın önemi vurgulanır. Bu romandan patronlar sınıfının, bilinçli işçilerden nasıl korktuklarını gösteren çarpıcı bir kesiti sizlerle paylaşmak istiyorum.
İtalyan mühendis: Efendimiz, İstanbul veya İzmir’den işçi getirmek kolay. Fakat bunun doğuracağı neticeleri tahmin ediyor musunuz?
Patron: Ne gibi?
İtalyan mühendis: Türkiye’nin en uyanık işçi bölgelerinden getirilecek işçiler onlar… Bizim yerli işçilerin katlandıkları hayat şartlarına tahammül ederler mi?
Patron: Nasıl?
İtalyan mühendis: Her şeyden önce ücret meselesi. Yerli işçilerin aldığı parayla çalışmazlar. Yüksek ücret isterler. İzmir yahut İstanbul’dan gelecek işçiler hemen hemen bizim muhasebe servisindekilerle eşittirler. Gözleri açıktır, amirlerinin azarına, dayağına filan kolay kolay boyun eğmezler. Asıl fenası İzmir yahut İstanbul’dan gelecekler, gelirken dansları, müzikleri, banyoları, haftalık temiz elbiseleriyle filan gelecekler. Bizim sakin, durgun, kendi halinde, fazlasını istemeyi bilmeyen yerli işçilerimize tesir yapacak, gözlerini açacaklar. Örnek olacak bizimkilere. Çok geçmeden bildiğiniz gibi bir işçi bunalımıyla karşı karşıya geleceğiz.
Roman 1934 yılında yazılmıştır. O zamanlar İstanbul, Kocaeli, Bursa gibi sanayisi daha gelişmiş şehirlerdeki işçiler, Anadolu’daki işçilerden daha farklıydı. Yani Anadolu’daki işçilere göre daha sınıf bilinçli işçilerdi. Bu yüzden yaşam standartları, maaşları Anadolu’daki işçilere göre daha iyiydi. Bu romandan da anlıyoruz ki patronlar, ağalar bilinçli işçilerden korkuyordu ve işçilerin bilinçlenmesini istemiyordu.
Günümüzde de durum farklı değil. Bilinçli olan, örgütlenen ve mücadele eden işçiler, var olan haklarına sahip çıkar ve üstüne yeni haklar elde ederler. Refah seviyesi yükselir, bu çürümüş sistemde koşullarını biraz olsun iyileştirebilirler. Kendi gücümüzü fark edip birlik olduğumuzda neler yapabileceğimizin patronlar farkındalar, biz işçiler de fark etmeliyiz. Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey! Bu yüzden bilinçlenmeliyiz, mücadele etmeliyiz, örgütlenmeliyiz!
- Sömürü Düzenine Paydos Örgütlü İşçilerle Gelecek
- Karıncalar ve Filin Hikâyesi
- Uyandıran Masalcı Samed Behrengi’nin Ekini
- “Mübadele Öyküleri” İzmir’den Anlatıyor…
- Ana Romanı ve Bugüne Yansıyanlar
- Gözbağı ve İşçi Hüseyin’in Dönüşümü
- Erzurumlu Emrah’ın Hikâyesi, Bizim Hikâyemiz
- Savaşın Gerçek Yüzünü Anlatan İki Kitap
- Sarı Mehmet Olmak!
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Şikago Mezbahaları ve Kapitalizm
- Cefakâr Galip Ustalar ve İnsanlığın Özgürlük Bahçesi
- “Ölümün Ağzı”
- Gücümüz Birliğimizden Gelir!
- Büyük Biraderler İş Başında!
- Rıfat Ilgaz: Ses Ol, Işık Ol, Yumruk Ol!
- Genç İşçi Xu Linzi
- İşçi Sınıfının Tarihe Tanıklık Eden Ozanları
- Bal Arıları, Bülbül ve Açgözlü Dev
- Yaşamı Geliştirenler: Haliç’in Direnen İşçileri
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...