Buradasınız
Özel Günlerimiz ve Sermayenin İkiyüzlülüğü
Gebze’den bir petrokimya işçisi

Geçtiğimiz haftalarda kutlanan anneler gününde, annelerin ne kadar değerli olduğunu sermaye medyasından siyasetçisine herkes dile getirdi. Cennetin annelerin ayakları altına serildiği tekrarlandı, annelerin çocuklarına verdiği emekten bahsedildi, anneler hakkında yazılan şiirler, şarkılar derken tüm medyayı birkaç günlüğüne bu konu kapladı. Annelerimizin her şeyin en iyisine layık olduğunu ve en güzel hediyeyi almamız gerektiğini söyleyen reklamlar bir ay öncesinden resmen beynimize enjekte edildi. Peki, patronlar sınıfının, medyasının, siyasetçisinin gerçekten annelerimize değer verdiğini mi düşünmeliyiz? Tabi ki hayır. Patronlar sınıfının ikiyüzlülüğüne hiçbir zaman kanmamalıyız.
Sermaye sınıfı, annelerimizi reklamlarda yere göğe sığdıramazken, çalışma yaşamında insanlık dışı koşullara mahkûm etmektedir. Bir yandan annelik kutsaldır deyip, diğer yandan onları gece vardiyasına mahkûm edip kundaktaki çocuğundan ayrı koymaktan geri durmamaktadır. Annelerin çocuklarına sağlıklı bir şekilde bakabilmeleri için kreş, geçinilebilir ücret, daha az çalışma saatleri gibi haklarını vermemektedir. Bu ikiyüzlülük değil de nedir? Patronlar sınıfı, annelerimize uzayan iş saatlerini, taşeronlaştırmayı, düşük ücretleri, iş cinayetlerini, savaşları reva görüyorlar. Onlar bize küçük hediyelerle mutlu olmamızı söylerken, kendileri dünyanın geri kalan tüm güzelliklerine el koyuyorlar. Biz işçiler bu ikiyüzlülüğü reddediyoruz. Bu dünyadaki her şeyi biz üretiyoruz. Ve bu her dalı yemiş dolu dünyayı insanca yaşanabilir kılacak tek güç de biziz. Sermaye sınıfının tüm oyunlarını ve zalimliklerini, umutsuzluğa düşmeden, azimle çalışıp tüm işçi kardeşlerimize teşhir edeceğiz. Sınıfsız, sömürüsüz günler elbet gelecek. Yeter ki sermayenin ikiyüzlülüğüne karşı uyanık olalım ve örgütlü mücadelemizi yükseltelim!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...