Buradasınız
Ruhumuzda Var Kimse Unutturamaz!
Gebze’den bir petrokimya işçi kadın
Bir Mayıs meydanları, korkuttu patronları
Doldurdu alanları, işçinin bayrakları
Bugün 1 Mayıs kardeş, işçilerin bayramı
Seninle sıklaşacak, mücadele safları!
1 Mayıs denince büyük bir heyecan duyarım içimde. Her sene caddelerde toplanırken ve o uzun caddelerin sokaklarından geçerken sloganlar atarız büyük bir coşkuyla. “Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey”. Bir de sık sık vurguladığımız bir slogan daha var ki son günlerde yaşananları özetler nitelikte: “Milyonlar Aç, Milyonlar İşsiz, İşte Kapitalist Sisteminiz!” Bu sloganlar içinde bulunduğumuz düzenin biz işçilere neler yaşattığını fazlasıyla anlatıyor. Son günlerde koparılan yaygara ile milyonlarca işçi umutsuzluğa ve korkuya sürükleniyor.
Sözde toplumun yararına “önlem amaçlı karantina günleri” başlatıldı. Oysa asıl gerçeklik bu durumun yüzbinlerce işçinin işten atılmasını gizlemek için kullandıkları bir örtü olmasıdır. Biz işçileri aptal yerine koymak istiyorlar ama hayatımızın her alanında bize yaptıklarını iliklerimize kadar hissediyoruz. Sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde de büyük bir ekonomik çöküş yaşanıyor. İşten atmalar ve ücretsiz izinlerle binlerce işçi bir bilinmeze sürükleniyor. İktidar anamızın ak sütü kadar helal olan işsizlik ödeneğimizi, bize hiç sormadan patronlara peşkeş çekiyor. İşçiler lehine hiçbir düzenleme söz konusu değilken “herkes kendi OHAL’ini ilan etsin” diyorlar. İşçi Dayanışması’nda da dendiği gibi tuhaf zamanlardan geçiyoruz. Egemenler milyonlarca işçi, emekçi üzerindeki baskıyı arttırmak için yeni saldırıları bir bir hayata geçiriyor. Bu saldırılarla sadece Türkiye işçi sınıfı değil, dünya işçi sınıfı da karşı karşıya.
Biz işçiler ne zaman bir araya geldiysek, bize karşı yapılan saldırıları püskürttük, yeni kazanımlar elde ettik. Sahip olduğumuz haklarımızı koruduk ya da bir adım daha öne taşıdık. Çünkü gücümüz birliğimizden geliyor. Dünyanın her yerinde işçi sınıfı, 1 Mayıs’ta alanlara çıkıyor, aynı anlamda farklı dillerde 1 Mayıs ruhuyla meydanları inletiyor.
Dünyada patronlar baskıları arttırdıkça sınıf kardeşlerimiz sokağa döküldü ve bize de yalnız olmadığımızı gösterdiler. Yakın zamanda metal işçilerinin toplu sözleşme sürecinin tıkanmasında işçilerde biriken öfke ve işçilerin MESS’e karşı olan tepkilerini meydanlarda haykırmaları da bunun somut örneklerindendir. O meydanları görme şansına eriştim! Sınıfımın gücünü görmekten çok büyük şeref duydum! İşçilerin arkasından iş çevirenlerin yüzlerinde o korkuyu okudum. Tam da bu korku yüzünden işçiler, emekçiler 1 Mayıs’ta ev hapsindeydi. İşte sınıfımızın gücü, işte milyonlarca işçinin sesi korkuttu patronları. Tıpkı bizim türkümüzde dendiği gibi; “Örgütlüysek güçlüyüz, kavgada bilinçliyiz. Birlik olursak eğer sömürüyü yeneriz”. İşçi türküleri işçi ozanlarının yüreğinden işçilerin güzel yüreklerine umut ekmek için dökülür. Patronların ve egemenlerin yüreğine korku salar. İşçi kardeşlerine ise yeniden ve yeniden gücünü hatırlatır. Bizler de hem sınıfımızdan, hem geçmiş deneyimlerden, hem de bu türkülerden aldığımız umutla diyoruz ki 1 Mayıs geleneği ruhumuzda var kimse bize bunu unutturamaz!
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
- Dünden Bugüne 1 Mayıs Ruhunu Yaşatanlara Selam Olsun
- Selam Olsun Dünü Bugüne, Bugünü Yarınlara Bağlayacak Olanlara!
- UİD-DER Birlikte Çarpan Yüreklerin Sesi Oldu
- Rehberimiz UİD-DER
- UİD-DER’li Gençler: 1 Mayıs Coşkumuzu UİD-DER’e Borçluyuz!
- Ruhumuzda Var Kimse Unutturamaz!
- 1 Mayıs’ı Elimizden Alanların Oyunlarına Kanmayalım!
- Yaşasın 1 Mayıs!
- Tek Bir Gün Değil, 365 Gün Mücadele! Teşekkürler UİD-DER!
- Yine Yeniden 1 Mayıs Ruhunda, UİD-DER’ de!
- Emekçi Kadınların Coşkusu Yüreklerimizi Tutuşturdu
- Biz Bu Oyunu Bozduk!
- Sınıf Mücadelesinde Karamsarlığa Yer Olmadığını Gösteren UİD-DER’e Teşekkürler
- 1 Mayıs UİD-DER’le Güzel
- Yüreğindeki Sese Kulak Ver!
- 1 Mayıs Mesajları İnancımızı ve Bilincimizi Pekiştirdi
- UİD-DER 1 Mayıs Kürsümüz Oldu
- 1 Mayıs Coşkusu Her Yerde!
- Geçmişi Bugüne, Bugünü Yarına Bağlayanlara Selam Olsun!
- Emekçi Kadınlar 1 Mayıs Geleneğine Sahip Çıkıyor!
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...