Buradasınız
Seçimlerin ve Metal Fırtınasının Sonuçları

Kendi Gücüne Güven, Kendi Sınıfın İçin Birleş!
Türkiye tarihinin en kritik seçimlerinden biri sonuçlandı. Seçimlere giderken metal işçilerinin başlattığı mücadele fırtınası da devam ediyordu. Bu mücadele, diğer sektörlerdeki işçileri de etkileyerek her geçen gün genişliyor. İşçi Dayanışması’nın bu sayısında hem seçim sonuçlarının anlamını hem de metal işçilerinin estirdiği fırtınayı işçi sınıfının penceresinden ele alıyoruz. Evet, biz her türlü gelişmeye işçi sınıfının cephesinden bakıyor ve işçilerin çıkarları temelinde yorumluyoruz.
Bu seçimlerin temel iki yönü var aslında: 13 yıl aradan sonra AKP, tek başına hükümet kuracak bir çoğunluk elde edemedi. Çok açık ki halk; AKP’ye ve başkan olmak, tüm devlet gücünü elinde toplamak, canının istediği gibi ülkeyi yönetmek isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a net bir mesaj vermiş oldu, önünü kesti. HDP ise, 6 milyon kişinin oyunu alarak son derece anti-demokratik olan seçim barajını yıktı.
CHP yerinde sayarken, MHP oylarını belli ölçüde arttırdı. Dönüp seçim sonuçlarını ayrıntılı bir incelemeye tâbi tuttuğumuzda, işçi-emekçi kesimlerden en çok oy alan partinin AKP olduğunu görüyoruz. Evet, AKP’nin oyları 10 puan gerilemesine rağmen hâlâ %40 düzeyindedir. Aslında bu çelişkili bir duruma ve işçilerin örgütsüz olmasına işaret ediyor. Çünkü son 13 yılda sermayenin politikalarını hayata geçiren ve işçilerin haklarına saldıran AKP hükümetidir.
AKP’li bakanlar her ağızlarını açtıklarında Türkiye’yi aynı Çin gibi ucuz işgücü cennetine çevireceklerini söylüyorlar. Bunu büyük ölçüde başardılar. Son 13 yıl içinde işçi sınıfının çalışma koşulları fazlasıyla ağırlaştı, işçilerin yaşam koşulları kötüleşti. Taşeronluk, esnek çalışma, kısa süreli sözleşme uygulamaları AKP tarafından yasalaştırıldı. Taşeronluk sistemi ve güvencesiz çalışma aldı başını gitti. Özellikle 2008-9 krizi fırsat bilinerek işçi ücretlerine ağır bir darbe indirildi. İkramiye gibi kazanımlar, çeşitli sosyal haklar gasp edildi, emeklilik yaşı ve iş saatleri uzatıldı. Maliyetleri düşük tutmak isteyen patronlar iş güvenliği önlemlerini almadıkları ve AKP ise gerekli denetimleri yapmadığı için son 13 yılda 15 bin işçi iş kazalarında/iş cinayetlerinde yaşamını kaybetti. İş cinayetleri durmaksızın devam ediyor.
Buna karşın patronların sermayesi büyüdükçe büyüdü. AKP kendi etrafında onlarca sonradan görme sermayedar yarattı. Dolar milyarderlerinin sayısı 4’ten 50’ye yükseldi. Devlet gücünü elinde tutanlar lükse ve şatafata boğuldular. Emekçiler yarını nasıl getireceklerini düşünürken, Erdoğan, kendisine dünyanın en büyük ve en pahalı devlet başkanlığı saraylarından birini yaptırmaktan geri durmadı. Maliye Bakanı utanmadan çıkıp, son derece pahalı olan makam araçları için “bunlar çerez parası” diyebildi. Üretilen toplam toplumsal gelirin çok büyük bir kısmına bir avuç patron el koyarken, milyonlarca işçi-emekçi yoksulluk koşullarında kıvranmaya devam etti. İşçilerin refahında hiçbir iyileşme olmadı. Öyle ki AKP, muhalefet partilerinin asgari ücreti yükselteceklerini vaat etmelerini patronlara şikâyet etti. Ama tüm bunlara rağmen, bu sürecin sorumlusu olan AKP işçilerden oy almaya devam ediyor. Neden?
Elbette bunun çok sayıda nedeni var. Bunların en başında işçilerin sınıf bilincinden yoksun ve örgütsüz olması geliyor. İşçiler örgütsüz oldukları için düzen partileri tarafından dindar/laik, Alevi/Sünni, Kürt/Türk olarak bölünebiliyor. Özellikle AKP ve Erdoğan toplumu kutuplaştırarak karşı karşıya getiriyor. Toplum bir kere kutuplaşınca, gerçekler bir tarafa atılıyor ve yaratılan önyargılardan dolayı milyonlarca insan takım tutar gibi parti tutuyor. AKP, dini kendi çıkarları için istismar etmekten bir an olsun bile geri durmuyor. Milyonlarca insanın inancını bozuk para harcar gibi kullanmaktan çekinmiyor. Birlik olamayan örgütsüz işçi ise kolayca bu tuzaklara düşüyor. Oysa kendine dindar diyen AKP ve onun etrafındaki parababalarıyla, dindar işçilerin hiçbir ortak çıkarı yoktur. İslamcısıyla laikiyle tüm egemenler, işçilerin sırtına basarak yükseliyorlar.
Şimdi AKP, “ben olmazsam kriz olur” tehditleri savuruyor ve emekçileri kendine mahkûm etmek istiyor. Gerçek şu ki ne AKP ne de diğer düzen partileri işçiler için alternatif olamazlar. Başta AKP, CHP ve MHP olmak üzere hiçbir düzen partisi işçilerin ezilmesine ve sömürülmesine karşı değil. Bir avuç sermaye sahibinin on milyonlarca işçinin ürettiğine el koyduğu kapitalist bir düzende yaşıyoruz. Bu partilerin hepsi kapitalist sistemi savunuyorlar. Bu nedenle işçiler kendi çıkarları için birleşmek zorundalar.
Bugün işçilerin başındaki en büyük belâ örgütsüzlüktür. İşte bundan dolayı aynı sınıfın evlatları olan işçiler bölünüyor ve düzen partilerinin arkasına takılıyorlar. İşçilerin örgütsüz kalmasında 12 Eylül 1980 askeri darbesinin çok büyük bir rolü var. Darbeyi yapanların gerçek amacı, örgütlü olan ve hakkını arayan işçi sınıfını susturmaktı. Evet, bunu başardılar ve patronlar için dikensiz gül bahçesi yarattılar. Meselâ şimdi metal işçilerinin kurtulmaya çalıştığı Türk Metal çetesini işçilerin başına musallat eden de 12 Eylül rejimiydi. Ama işte bu devran da sona eriyor. 12 Eylül sonrasının işçi kuşağı silkinip ayağa kalkıyor. Bursa’da metal işçilerinin başlattığı mücadelenin hızla diğer kentlere yayılmasının ve diğer sektörlerdeki işçileri de etkilemesinin anlamı budur.
Metal işçilerinin başlattığı mücadele, işçilerin birlikte mücadele ederlerse ne denli güçlü olduklarını bir kez daha gözler önüne serdi. Önyargıları kıran ve işçileri kardeşleştiren bu mücadele, aynı zamanda çok büyük bir moral yükselişi anlamına geliyor. Birlik olamadığı için kendini güçsüz ve çaresiz hisseden işçilerin “bu işyerinden bir şey olmaz” sözü anlamını yitiriyor işte. Metal işçilerinin mücadelesi, sınıf ayrımlarını da netleştiriyor. Bir tarafta hakları için mücadele eden işçiler, öte tarafta ise patronlar, sermaye medyası, polis, Türk Metal çetesi ve hükümet var. Yani egemenler ile işçiler karşı karşıya. İşçilerden ağır bir tokat yiyen egemenler, işçilerin mücadele iradesini kırmak ve moralini bozmak istiyorlar. Bunun için işçilerin grevine “yasa dışı” diyerek suç kapsamına sokmak istiyorlar. Ama metal işçileri şu gerçeği net bir şekilde ortaya koydular: Yasalar mücadeleyi sınırlıyorsa o yasalar değişmelidir. İşçilerin mücadelesi yasaları bekleyemez, yasalarla sınırlanamaz.
Uzun yıllar sonra çok büyük bir işçi uyanışı yaşanıyor. Bu uyanışı örgütlü bir biçime kavuşturmalıyız. İşçiler olarak kendi sınıf çıkarlarımız temelinde bir araya gelmeli ve sömürüye karşı mücadele etmeliyiz. Kurtuluş, bu düzende o ya da bu partiyi desteklemekte değil. Kurtuluş, işçilerin mücadelesiyle kurulacak olan sömürüsüz bir düzendedir ve bu düzenin yolunu bugünden başlayarak mücadeleye atılan işçiler açacaktır.
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal İşçileri Sefalet Ücretine ve Sendikal Baskılara Karşı Mücadele Ediyor
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
Son Eklenenler
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...