Buradasınız
Senin Gibi İşçi, Emekçi Kadınların Günü Ayşe!
Gebze’den bir kadın işçi
Robot makinemle her zamanki gibi yarış yapıyordum. Bugün beni yormaya kararlı bu yıldıran! Ya bir izin ver, grip oldum burnumu silemiyorum. Bir yandan ateş, bir yandan baş ağrısı bu halde hiç çekilmiyorsun yıldıran. Ben en iyisi izin alıp dinleneyim. Fakat İsmail Usta halden anlamaz ki! Nasıl izin alırım, sen yine de şansını dene Ayşe. Sana doğru yaklaşıyor. Hadi Ayşe!
“İsmail usta bir dakika bakar mısın?” dediğimde, “ne oldu Ayşe sorun mu var?” dedi. Ben de “evet, rahatsızım, grip oldum, ateşim var. Ben eve gidip dinlensem iyi olur” dedim. “Ayşe, işler acil sen bugün idare et, yarın doktora çıkarsın” dedi. Ama Usta! Dinlemeden gitti. Ya bu adamda hiç vicdan yok, nasıl bir adam bu? İnsanlığını kaybetmiş, görmüyor mu hasta olduğumu, çalışamadığımı?
Sinan “ne oldu Ayşe?” diyerek yanıma geldi. “Oh” dedim içimden, “bu adam bana izin vermiyor, rahatsızım, ne yapmalıyım?” Sinan, “birazdan yemeğe çıkıyoruz, yanına diğer kadın arkadaşları al ben de birkaç kişi yanıma alırım, bir kez daha bizim yanımızda izin istersin” dedi. Kadın arkadaşlarıma durumumu anlattım. Onlar da izin vermediği için ustaya kızmışlardı. Sinan’ın dediği gibi hep birlikte İsmail Usta’nın yanına gidiyorduk, Sinan ortalarda bana göz kırpıyordu. Kendimi güçlü hissettim ve güçlü, kararlı bir ses tonuyla “İsmail Usta, ben rahatsızım, eve gitmek istiyorum” dedim. İsmail Usta etrafımdaki kalabalığı görünce sesi titreyerek “tamam, Ayşe sen kötü görünüyorsun. Sana araç ayarlayalım sen git” dedi. Ben de “iyi olur” dedim. Üstümü giyinmeye doğru giderken yanımdakiler bana göz kırpıyordu. Herkes gülümsüyordu. Usta özellikle kadın arkadaşların hastalık hallerinde izin kullandırmıyordu. Hepimiz mutlu olmuştuk, dediğimizi yaptırmıştık. Sinan yanıma geldi. “Bak bizi bir arada görünce nasıl da geri adım attı” dediğinde başım çok feci ağrıyor olmasına rağmen kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum. Sinan “bu hafta sonu iyi ol, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliğini kaçırma” dediğinde ben heyecanlanmıştım. Evime döndüğümde olanlar aklıma geldikçe mutlu oluyordum. Doktora gidip rapor alıp bir güzel dinlendim. Hafta sonu geldiğinde artık sağlığıma kavuştum ve derneğe gitmek üzere yola çıktık.
Dernek girişinde karanfillerle karşılanmıştık. Bir de yanında UİD-DER Kadın Komitesi broşürü veriyorlardı. Salon yine kalabalıktı ve sıcak bir ortam vardı. Etkinlik başladığında biz kadınların taleplerini çok güzel anlatmışlardı. 8 Mart tarihini anlatırken emekçi kadınlar günü vurgusu beni etkilemişti çünkü ben tüm kadınların günü olarak biliyordum. Demek 8 Mart benim patronumun eşinin günü değildi, benim günümdü ve benim gibi işçi, emekçi kadınların günüydü. O dönemde işçiler 16 saat çalışıyorlarmış ve 10 saatlik işgünü, ücretlerin yükseltilmesi talebiyle mücadele başlatmışlar, greve çıkmışlar. Patronun ve polisin oyunlarıyla fabrikada çıkan yangında 129 tekstil işçisi kadın yanarak can vermiş. Demek ki bugün hediyelerin alınıp kutlandığı bir gün değil bir mücadele günüydü. Kendi kendime “Ayşe öğrenmen gereken bir sürü şey var” dedim.
Etkinliğin ikinci bölümünde arkadaşların hazırladığı yiyecekleri erkek arkadaşlar bizlere ikram ediyordu. Eşim de dağıtımda görev almış, o da biz kadınlara ikramda bulunuyordu. Eşimi öyle gördüğümde çok mutlu oldum. Elime verilen broşüre gözüm ilişti. Birçok talep vardı. Eşit işe eşit ücret! Her işyerine her mahalleye kreş! Doğum ve emzirme izni uzatılsın! Şiddete ve tacize son! Gece vardiyaları yasaklansın! Koşulsuz ve parasız kürtaj hakkı! Ev işleri sadece kadının görevi olmaktan çıkarılsın! “İşte benim de taleplerim” dedim.
Elinize, emeğinize sağlık UİD-DER Kadın Komitesi. Çağrınıza kulak veriyorum, ben de bu taleplerle bu mücadelede varım diyorum.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...