Buradasınız
Tarihten Tarihimizi Okumak!
Gebze’den bir gıda işçisi

Çanakkale şehitliğini ziyaret eden işçi arkadaşlar fabrikaya geri döndüklerinde bol bol Çanakkale üzerine tarihi bilgi verdiler, sohbet ettiler, çeşitli yorumlarda bulundular. Aynı işçi arkadaşlarla henüz bir hafta önce hazırlığını yaptığımız işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs hakkında sohbet ettiğimizde 1 Mayıs’a dair “işçi bayramı” olmasının ötesinde hiçbir bilgiye sahip olmadıklarını üzülerek görmüştüm. Egemenler işçi sınıfının bir tarihi olduğunu, tarihteki mücadelelerde işçi sınıfının büyük zaferlere imza attığını yeni kuşaklardan gizler, tarihin gerçek seyrinin üzerini örterler.
Aslında hemen her hafta veya her ay belirli günler hakkında anmalar, törenler veya paneller düzenlenir. Milli, dini, kültürel içerikte bu etkinliklerde tarih işlenir, başarılar anlatılır ve bugün için gerekli dersler çıkartılır. Bu anlatım elbette tarafsız olamaz. Bugün kim egemense, iktidar ve güç kimdeyse tarihi de kendi istediği gibi yeniden yazıyor, işliyor ve yeni kuşaklara bu mantıkla aktarıyor. Örneğin 1 Mayıs, gün geliyor egemenlerin dilinde “terörist bayramı”, gün geliyor “bahar bayramı”, gün geliyor “emek ve dayanışma bayramı” oluyor. İşçilerin mücadele, dayanışma ve birliğine bağlı olarak egemenlerin kullandığı dil ve tarihi gerçekleri çarpıtma dozları değişiyor. Değişmeyen tek şeyse iktidardaki sermaye sınıfının işçilerin tarih sahnesindeki rolü hakkındaki çarpıtma, yalan ve baskısı oluyor.
İster yüzyıllar önce inşa edilmiş tarihi eserlere bakalım, istersek dilden dile aktarılarak taşınan efsanelere kulak verelim; tarih bize şu gerçeği gösteriyor. Geçmişten bugüne insanlar iki büyük sınıfa ayrılmışlar: Mülk sahibi egemen azınlık ve mülksüz çoğunluk. Mülk sahibi egemenler iktidarlarını ve varlıklarını korumak için tarihi kendi çıkarları doğrultusunda yazar, çizerler. Bu nedenle egemenlerin gözünde yoksul kara Afrikalılar efendilerin “kölesi” olmak için doğmuş, Kızılderililer “vahşi” yaratıklardan başka bir şey değildir. Geçmişte firavunların mezarları bile ihtişamlı birer anıta dönüşürken, yoksul milyonların bir dikili taşı dahi olmamıştır.
İşçi sınıfının tarih sahnesine çıkmasıyla, tarihi olaylar üzerindeki çarpıtma ve aldatmaların dozu da giderek artmıştır. İşçi sınıfının kapitalist sömürüye karşı verdiği mücadeleyi, onun oynamaya başladığı rolü ve varlığını yok saymak için egemenler dört bir koldan atağa geçmişlerdir. Çocuklara verilen zorunlu eğitimlerden üniversitelerdeki gençlere yönelik çalışmalara; medyadan edebiyata kadar her şey egemenlerin tarihteki rolünü şişirmeye hasredilmiştir. Sanki tüm zenginliği yaratan işçi sınıfı hiçbir zaman tarihte bir varlık göstermemiş, bir araya gelerek ortak hedefleri için mücadele etmemiş gibi, daima egemen sınıflara tâbi olan pasif yığınlar şeklinde gösterilmiştir. Grevler, ayaklanmalar, devrimci kalkışmalar ve devrimler sürekli “fitne, fesat çıkarmak”, “dış güçlerin oyununa gelmek”, “kışkırtmalara gelmek” olarak gösterilmiştir. Ezilenlerin isyanını bastırmak ve gerçekleri çarpıtmak için tarihteki en acımasız iftira kampanyaları organize edilmiştir.
Egemenlerin gözünde ezilen, sömürülen, çalışan işçi ve emekçiler sadece ve sadece ayak takımıdırlar. Egemen sınıfın yöneticileri büyük komutan, eşsiz lider, kahraman olurken, emekçiler ise hakkında ferman verilen sürüler olmuşlardır. İktidardakiler ulu önder katında yer alırken, dipteki milyonlarsa rütbesiz asker, ayak takımı olurlar. Her ülkede egemen olan tarih anlayışı ikiyüzlü ve tek yanlıdır. Gizlenen gerçek, bugüne kadarki tarihin sınıf savaşımları tarihi olduğudur. Dün köle ile efendi arasındaki savaş bugün işçi ile sermaye sahipleri arasında cereyan ediyor. Bu çatışma iş, yaşam, politika, bilim, din kısacası hayatın her alanında devam ediyor. İktidarlarını korumak isteyen sömürücüler bu nedenle tarihteki sınıf savaşımlarını gizliyor ve sahte “milli tarih” anlayışıyla genç nesillerin beyinlerini yıkıyorlar.
İşçi sınıfının mücadele, örgütlenme, ayaklanma ve devrimlerle geçen bir tarihi vardır. Bu tarihi öğrenmek, tartışarak dersler çıkarmak önemlidir. Dünya işçilerinin mücadele ve örgütlenme tarihindeki deneyimleri, bütün insanlığın kurtuluşu yolunda önemli kilometre taşlarıdır. Kazanılmış her zafer, alınmış her hak bütün insanlığa verilmiş bir hediye, gelecek nesillere bırakılmış mirastır. Büyük işçi önderlerinin olağanüstü çabalarını, mücadeleci işçi kitlelerinin kahramanlıklarını, çektiği acılara rağmen dişleriyle, tırnaklarıyla kazandıklarını öğrenmek hepimizin görevi olmalıdır. Afrika işçilerinin, Amerikalı veya Avrupalı işçilerin, Asya bozkırlarındaki işçilerin örgütlenme ve mücadele tarihini hiçbir ülkenin “milli tarihi” yazmayacaktır. Egemenlerin öcü gibi korktuğu bu tarih, sadece işçi örgütlerinde ve sınıf mücadelesi içinde öğrenilebilir.
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
- Sırrı Süreyya Önder’in Kalbi ve İşçilerin Mücadelesi
- Bursa’da “Hak, Hukuk, Özgürlük” Yürüyüşü
- Netaş Grevi İlham Vermeye Devam Ediyor
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Dünya İşçilerinin Jones Ana’sı
- Kemal Türkler’in Mücadelesi ve Bugüne Mirası
- Kemal Türkler ve Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı
- MESS Grevlerinin 45. Yılında Metal İşçilerinin Mücadelesini Hatırlamak
- 30. Yıldönümünde Zonguldak Madencilerinin Uzun Yürüyüşü
- Tütüne Emek Veren Kadın İşçiler Anlatıyor
- Netaş: Yasaklara Rağmen Başarıya Ulaşan Grev!
- Eylül 1976: İşçilerin DGM Direnişi
- Bir Devir ve Bir İşçi Lideri: Kemal Türkler
- İki Farklı Dönem, İki Sözleşme ve İki Bildiri
- Maden-İş MESS’in Oyunlarını Nasıl Boşa Çıkarttı?
- Kavel’den Bir Anı, Geçmişten Bir Miras
- Maden-İş’teki Gömleğin Sırrı Neydi?
- “Bölge’ye Gidince Annemle Barıştım”
- “Baba İşveren” İmajı İle Mücadele
- “Kadın İşçiler Zampik-İş’e Aldanmadı”
- Maden-İş Karşısında MESS’in İzlediği Yol
- Maden-İş İşçilerle Bağını Nasıl Geliştirip Güçlendirdi?
Son Eklenenler
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...