Buradasınız
Umursamazlıktan Dönüşüme, Mücadeleye!
Pendik’ten bir kadın işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
İşçi mahallelerinden ilerleyen servisler kimi zaman sabahın kör karanlığında, kimi zaman da gecenin zifiri karanlığında yedek parça gibi insan taşır fabrikalara. Tekdüze yaşam ve durmaksızın tıkır tıkır işleyen makine fare gibi kemirir, santim santim, parça parça tüketir ömürleri. Bu cenderenin içinde patronlar karşısında tek tek duran işçiler kahırlı yaşamlarının kader olduğuna inandırılır. Hayata dair hayaller, istekler egemenlerin belirlediği sınırları aşamaz. Ancak hayatın ufacık şeylerine bağlı yaşayan işçilerin kendilerini aştığı, hayatı bütün genişliğiyle fark ettikleri anlar gelir. Kimi zaman bu bir grevdir, kimi zaman bir mitingdir, kimi zamansa toplumsal hareketliliktir. Ama çoğu zaman da tek tek işçiler için doğru insanlarla tesadüfî karşılaşmalardır. Yeni tanışıklıklardır. Hacay Yılmaz’ın “Nehirler Okyanusa Akmalı” kitabında anlattığı genç işçi kızın hayatında tam da böyle bir tanışmayla yeni ufuklar açılır.
İsmi yoktur genç işçi kızın. Hayatı fabrika ile ev arasında dokunan mekikten ibarettir. Fabrika yaşamı ise cehennemi andırır. Keyfi biçimde uzatılan çalışma saatleri, amirlerden yenen dayaklar, işitilen küfürler, ödenmeyen ücretler ve daha nicesi… Amirlere, şeflere itaat etmeleri kutsaldır. Karşı gelinemez. Bu koşullarda yaşayan bütün kadın işçiler gibi genç kız da bir gün sevdiği adamla evlenip barklanmanın ve çoluk çocuğa karışmanın hayali ile yaşar. Ne de olsa yaşam böyle kurulmamış mıdır? Genç kız emeği ile yaşadığı halde emeğine, yaşadığı tüm sorunlara karşı kayıtsızdır. Savaş, bomba, top, tüfek, darbe, darağaçları, grev, direniş nedendi? Bunları düşünmek “tehlikeli ve yasaktır.” Tek görev verilmiştir onlara: “çalışmak ve üretmek.” Ta ki genç kız kuyumcu dükkânında bir zamanların fabrika işçiliğinden, demiryolu işçiliğinden, grevlerden, direnişlerden, hapishanelerden süzülen deneyimlerle dolu yaşlı bir adam ile tanışana kadar. Genç kız, küpe almak için dükkânın sahibi ile pazarlığa girişir. Bunun üzerine dükkân sahibi, genç kıza “peki, ama sen hiç patronunla pazarlık yapıyor musun? Örneğin bu aldığım ücret benim çalışmamın karşılığı değil diyebiliyor musun?” sorusunu yöneltir. Daha önce hiç karşılaşmadığı bu soru üzerine genç kızın kafasında türlü düşünceler belirir. Bu sorunun cevabını bulmak için, içi içini yer. Cevabı bulmak için sık sık yaşlı adamı ziyaret eder. Genç kız, her sohbet sonrası konuştukları üzerine düşünür.
Ancak değişim sancılıdır. Değişime direnen tüm insanlar gibi genç kız da yaşlı adam karşısında direnir, her söylediğine itiraz eder. Geçen her gün onu biraz daha yoğun tartışma, konuşma ve öğrenme isteğiyle doldurur. Yaşlı adamın emeğiyle, kaygı yerini güvene bırakır ve derin bir saygıya dönüşür. Genç kızın bilinci doğru bildikleriyle savaşa girişir. Suyun önü açılmıştır artık. Genç kızın kafasının içinde bir dizi kavram yer eder; “sömürü”, “artı değer”, “haklar”, “mücadele”, “sendika”, “grev”, “direniş”, “sevgi”… Günler akıp gittikçe genç kız değişmeye, bu değişimi hayatının her alanına yansıtmaya başlar. Ve bir sonbahar günü gazete haberlerinde giyim işçilerinin iş bırakıp direniş başlattığı haberi yer alır.
Bu hikâyede olduğu gibi mücadeleye atılan kadın işçiler önemli değişim ve dönüşümler yaşarlar. Hayata dair kaygıları, ümitleri ve hayalleri değişir, edilgenlikten kurtulurlar. Emekçi kadınlar mücadele ettikçe özgürleşir ve özgüven kazanırlar. Kendine güven kazanan emekçi kadınlar mücadelede erkek işçi kardeşleriyle birlikte ön saflarda yer alırlar. Emekçi kadınlar mücadele ettikçe özgürleşecek, özgürleştikçe mücadeleyi güçlendireceklerdir.
Tuvalette Bebek Emzirmek Kader mi?
Öğretmenim İntihar Etme, BİRLEŞ!
- Jack London: İşçi Sınıfının Kalbinden Bir Yazar
- Sömürü Düzenine Paydos Örgütlü İşçilerle Gelecek
- Karıncalar ve Filin Hikâyesi
- Uyandıran Masalcı Samed Behrengi’nin Ekini
- “Mübadele Öyküleri” İzmir’den Anlatıyor…
- Ana Romanı ve Bugüne Yansıyanlar
- Gözbağı ve İşçi Hüseyin’in Dönüşümü
- Erzurumlu Emrah’ın Hikâyesi, Bizim Hikâyemiz
- Savaşın Gerçek Yüzünü Anlatan İki Kitap
- Sarı Mehmet Olmak!
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Şikago Mezbahaları ve Kapitalizm
- Cefakâr Galip Ustalar ve İnsanlığın Özgürlük Bahçesi
- “Ölümün Ağzı”
- Gücümüz Birliğimizden Gelir!
- Büyük Biraderler İş Başında!
- Rıfat Ilgaz: Ses Ol, Işık Ol, Yumruk Ol!
- Genç İşçi Xu Linzi
- İşçi Sınıfının Tarihe Tanıklık Eden Ozanları
- Bal Arıları, Bülbül ve Açgözlü Dev
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...