Buradasınız
İnsan Sorunu Kavramadan Çözümünü Üretemez!
Brillant’tan bir grup işçi
Son günlerde elektriğe, suya, ulaşıma, sağlığa ve genel giderlere yapılan zamlar biz işçileri olumsuz etkiliyor. Sigorta hastanelerinde katkı payı adı altında bir sürü para alınması, ulaşıma getirilen zamlar, biz işçileri yatağa ve eve mahkûm ediyor. Eğlenceyi, gezmeyi bir tarafa bıraktık, aldığımız ücretler en doğal ihtiyaçlarımızı bile karşılamıyor. Sağlık, ulaşım ve gıda ürünlerine yapılan zamlar ile ücretlerimize yapılan zamlar karşılaştırıldığı zaman, insan yapılan haksızlıkları daha iyi kavrıyor.
Bir yandan çalışma saatlerimiz artıyor, bir yandan ücretlerimiz düşüyor. Ne ilginçtir ki bir yandan da işsizlik had safhada. Çalıştığımız işyerinde tam 13 yıldır çalışan ve ömrü fazla mesailerle geçen bir ağabeyimiz şöyle demişti: “Bir ay içerisinde kişisel masrafım 5 lirayı geçmiyor.”
İnsan sormadan edemiyor, bir ayda bir insan 5 lirayla ne yapar. Akla şu cevap geliyor hemen, bir insanın yapması gereken en temel şeyleri bile yapmazsan 5 lira çok bile. Her Allahın günü 12 saat vardiyalara eklenen 2 saatlik yolla birlikte hayatının 14 saatini patronlar için harcarsan, geriye kalan zamanını evde geçirmen kaçınılmaz olur; evden işe işten eve, para harcamaya zamanın bile olmaz. Ama sen de insan olmazsın! Yine başka bir arkadaşa nelerden hoşlanırsın diye bir arkadaşımız sorduğu zaman şu cevap gelmişti: “İnan ki çalışmaktan dolayı nelerden hoşlandığımı bile unuttum.”
Evet dostlar gerçekten de biz işçiler yoğun çalışmaktan nelerden hoşlandığımızı, neleri sevdiğimizi, mutluluğun anlamını bile unutur durumdayız. Halbuki işi olan, çalışan bir insan az da olsa huzur içinde olur, ama bizler huzurun ne demek olduğunu unuttuk. İşe azıcık geç kalsak sanki suç işlemiş gibi bir korku duyuyoruz. Postabaşlarımız ses çıkarmasa bile bu korku işçi arkadaşlarımızın içine sinmiş.
Çalıştığımız işyerlerinde meslek hastalıkları da had safhada, uyku dengesizliği, varis, stres, bel fıtığı vs. Ama ne yazık ki birçok arkadaş bunların meslek hastalığı olduğunu dahi bilmiyor.
Bir arkadaşımızın bir sözü ise hiç aklımızdan çıkmıyor, ona gezmeye gidelim demiştik. O ise “pazar günü mesaiye gideceğim, gitmeyip evde kalırsam 1 kuruş param yok aç kalırım, mesaiye kalırsam en azından hafta sonu yemeğini bedavaya getiririm” demişti. Gerçekten de biz işçiler ne durumlara düşüyoruz, eşek gibi çalışıyoruz, köpek gibi muamele görüyoruz, ne için? Kocaman bir hiç için. Peki, neden adam gibi mücadele etmiyoruz?
Biz Brillant’tan bir grup işçi olarak, bu sorunların çözümünün biz işçilerin ortak mücadelesinden geçtiğini düşünüyoruz. İnsan sorunu kavramadan çözümünü de üretemez, onun için bizler işçi arkadaşlarımıza sorunlarını ve çözümünü usanmadan anlatmak zorundayız.
Öğren, öğret, mücadele et!
46. Yılında Kavel Destanı
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...