Buradasınız
Şirvan Faciası “Taksir”miş
Şirvan’da 17 Kasımda meydana gelen ve 16 maden işçisinin ölümüyle sonuçlanan iş cinayeti ile ilgili olarak devam eden dava için iddianame hazırlandı. Hazırlanan iddianamede, aşırı yağış sonrası çalışmaların durdurulması ve güvenlik önlemleri alınması gerekirken, önlem alınmadan maden ocağının alt kotlarında üretime devam edildiği ifade edildi. İhmalin bu kadar açık ifade edilmesine rağmen, 16 işçinin ölümü ‘taksir’e bağlandı.
İş cinayetlerine ‘fıtrat’ diyen hükümetin yargısı ‘taksir’ diyor!
Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede 11 sanık ‘taksirle’ birden çok kişinin ölümüne neden olmaktan yargılanacak. İlk duruşma 18 Mayısta görülecek.
Maden Ciner Holdinge bağlı Park Elektrik A.Ş. tarafından işletiliyordu.
1 Ocak 2017’de tamamlanan iddianame, 2 Aralık 2016 tarihli 6 kişilik bilirkişi heyetinin raporuna atıfta bulundu. Bilirkişi raporunda yer alan, kaymanın olduğu bölgede malzemenin suya karşı göstermiş olduğu reaksiyon ve güvenlik katsayıları belirlenmiş olmasına rağmen, risk taşıyan bölge ile ilgili yağış sonrası çalışmanın durdurulması ve güvenlik önlemlerinin alınması gerekirken, bu hususun göz ardı edilerek daha alt kotlarda patlatma yapılmaya devam edildiği tespiti iddianamede de yer aldı. Siirt Cumhuriyet Başsavcısı Seyit Ahmet Erikli tarafından hazırlanan iddianamede, “Her ne kadar teknik görüş ifadelerinde meydana gelen olayın çalışma alanı dışında gerçekleştiği ifade edilse de maden ruhsat sahasının bir bütün olarak değerlendirilmesinin gerektiği ve güvenlik önlemlerin de buna göre alınması hususunun göz ardı edildiği” ifadeleri de yer aldı. Evrensel’den Tamer Arda Erşin’in haberine göre, bilirkişi raporunda Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MİGEM) sorumluluğuna dikkat çeken tespitlere rağmen hiçbir kamu kurumu çalışanı veya yöneticisinin sanık olarak iddianamede yer almadığına dikkat çekildi.
İddianamede yer alan diğer tespitler şöyle,
- Bilirkişi asıl ve ek raporlarına göre de şüphelilerin görev ve unvanlarının gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirme noktasındaki dikkat ve özen eksikliği nedeniyle kusurlu bulundukları,
- İş sağlığı ve güvenliği açısından risk değerlendirmesi ve analizlerde, acil durum eylem planlarında, Park Elektrik Üretim Madencilik San. ve Tic. A. Ş. ve Antlar Yapı Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti firmalarında sağlık ve güvenlik dokümanlarında ve düzeltici- önleyici faaliyet formlarında toprak kayması riskleri ilgili herhangi bir tespit ve önlemin mevcut olmadığı,
- Antlar Yapı Madencilik San. Tic. Ltd. Şti. firmasında iş sağlığı ve güvenliği yönergesinin mevcut olmadığı,
- 11 sanığın, meydana gelen toprak kaymasına ilişkin “önlenemez ve öngörülemez bir doğal afet olduğu” savunması “suçtan kurtulmaya yönelik somutlaştırılmayan soyut beyanlardan ibaret.”
Maden mühendisleri ve iş güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinin raporunda, ocak işletme müdürü, başmühendis, daimi nezaretçi asli kusurlu, işveren/işveren vekili tali kusurlu; alt yüklenici firmanın şantiye şefi asli kusurlu ve işveren/işveren vekili tali kusurlu olarak değerlendirilmişti.
Şirketin 300 bin lira karşılığında ailelere davadan vazgeçmelerini teklif ettiği iddia ediliyor. Faciada hayatını kaybeden 16 işçiden 5 işçinin ailesine şikâyetten vazgeçme bedeli olarak 100 bin lira, tazminat olarak da 200 bin lira para ödendiği; 11 ailenin ise para teklifini kabul etmediği belirtiliyor.
İddianameyi hazırlayan savcı, göz göre göre önlem alınmamasını kasıt olarak değil taksir olarak değerlendirdi. Bu değerlendirme işçilerin ölümlerinden sorumlu tutulacak kişilerin 2 ila 6 yıl arasında düşük cezalar almalarına neden olacak.
Hazırlanan iddianamede, aşırı yağış sonrası çalışmaların durdurulması ve güvenlik önlemleri alınması gerekirken, önlem alınmadan madenin ocağının alt kotlarında üretime devam edildiği söyleniyor. Bilirkişi raporunda, taşeron firmanın iş güvenliği uzmanının önlem alınıncaya kadar üretimin durdurulması gerektiği yönündeki uyarılarının dikkate alınmadığı tespit ediliyor. Buna rağmen, önlem almamak ve işçilerin ölümüne neden olmak “taksir” ile açıklanıyor. Oysa bunun adı cinayettir.
Yarınlara Merhaba Demek İçin HAYIR!
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- Gayrettepe’de 29 İşçinin Ölümü Protesto Edildi
- Beşiktaş’ta İşçi Katliamı: 29 İşçi Hayatını Kaybetti
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Öğrenci Olmak: KYK Kredisi ve Motokuryelik
- İSİG Meclisi: Son 11 Yılda 671 Çocuk İşçi İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybetti
- 2023’ün İş Cinayetleri Bilançosu: 1932 Can!
- Çocuklarımızın Canı Hiçe Sayılıyor
- Yangın Değil İhmal Can Aldı
- Onun Oğlu Suda Yüzme de Bilmezdi…
- Artık Acılarda Birleşmek İstemiyoruz!
- İşçiler Ölüyor Sorumlular Hesap Vermiyor!
- Davutpaşa Davası Yeniden Görüldü Ama Yine Adalet Yok
- Madenlerden Denizlere Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
Son Eklenenler
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....