Buradasınız
15-16 Haziran’dan “Metal Fırtına”ya

On binlerce metal işçisinin Türk Metal çetesine ve MESS’e karşı başlattığı mücadele birinci yılını doldurdu. Bu mücadele, “metal fırtına” olarak işçi sınıfının mücadele tarihine kazındı. Renault’da başlayan “metal fırtına”, Tofaş dâhil hızla Bursa’daki diğer fabrikalara, oradan da Kocaeli, Gebze, Ankara, Eskişehir, İstanbul gibi sanayi kentlerine sıçradı. Eylemler dalga dalga yayıldı. On binlerce metal işçisi Türk Metal’den istifa etti.
On yıllar boyunca ağır çalışma koşullarına, düşük ücretlere ve haksızlıklara katlanan metal işçileri “artık yeter” diyerek ayağa kalkmışlardı. 2014’ün sonbaharında metal patronlarının sendikası MESS ile işçileri temsil eden Türk-Metal, Birleşik Metal-İş ve Çelik-İş arasında toplu iş sözleşmesi görüşmeleri vardı. Metal işçileri, çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesini bekliyorlardı. Ancak Türk Metal çetesi, işçilerin taleplerine kulak asmadı. Bu sarı sendika, MESS’in dayatmalarına boyun eğerek sözleşmeyi 3 yıllığına imzaladı ve işçileri sefalet koşullarına mahkûm etti. İşçiler bir kez daha hayal kırıklığına uğramışlardı ve öfkeliydiler.
Tam bu günlerde Türk Metal, işçilerin basıncı altında kalarak Bursa’daki Bosch fabrikasında, MESS sözleşmesinden daha iyi bir sözleşme imzalamak zorunda kaldı. “Demek ki daha iyisi olabiliyormuş” diyen metal işçileri harekete geçtiler. İşçilerin 3 temel talebi vardı: Üç yıllık sözleşmeden vazgeçilmesini ve Bosch sözleşmesinin kendilerine de uygulanmasını, atama usulüne son verilerek işyeri temsilcilerinin kendileri tarafından seçilmesini, eylemlerden dolayı hiçbir işçinin işten atılmamasını istiyorlardı.
Çok geçmeden Bursa’da metal fabrikalarında başlayan eylemler hızla diğer kentlere yayıldı. Metal işçilerinin öfkesi tam anlamıyla patladı; fiili grev ve işyeri işgalleri günlerce devam etti. Ancak metal işçileri patronlar, medya, hükümet karşısında yeterince birlik ve uyanık değillerdi. Geçmişin mücadele deneyimlerini bilmiyorlardı. İşte bu yüzden, yüz binlerce işçide umut yaratan bu mücadele geri çekildi.
15-16 Haziran: Yüz Bin İşçi Yürüdü!
Metal işçileri, her dönem işçi mücadelesinin öncüsü olmuşlardır. 15-16 Haziran 1970’teki Büyük İşçi Direnişinin başını çeken de metal işçileriydi. Bu dönemde metal işçilerine Maden-İş ve onun başkanı Kemal Türkler yol gösteriyordu. Eğer bugünün metal işçileri, geçmişteki mücadele deneyimlerini bilselerdi, kuşkusuz her şey farklı olurdu.
15-16 Haziran direnişi, aradan geçen 46 yıla rağmen, işçilerin mücadelesine ışık tutmaya devam ediyor. İstanbul’dan Kocaeli’ne kadar uzanan ve 150 bin işçiyi kapsayan 15-16 Haziran eylemleri, işçilerin ne denli güçlü olduğunu ortaya koymuştu.
O dönem iktidarda olan Adalet Partisi, patronların isteği üzerine, bir yasa değişikliğiyle mücadeleci bir sendika olan DİSK’in önünü kesmek ve işçi sınıfının birliğine darbe vurmak istiyordu. Bu saldırıya karşı işçiler ayağa kalktılar; fabrikalarda üretimi durdurup meydanlara döküldüler. İşçinin gücünü gören patronlar, korkularından İstanbul’u terk ettiler. Daha sonra yasayı iptal edilmek zorunda kaldılar. Kazanan işçiler olmuştu.
İşçiler, sendikalarını, örgütlerini savunuyorlardı ve bu yüzden sonuna kadar kendilerini haklı hissediyorlardı. İşçiler bir sınıf olduklarının bilinciyle hareket ediyorlardı. O zaman da polis ve asker işçilerin karşısına çıkarılmıştı, ancak işçiler korkusuzca sonuna kadar mücadeleye devam etmişlerdi.
İşte patronlar, bu mücadele tarihinin bugünkü işçi kuşaklarına aktarılmaması için 1980 askeri faşist darbesini tezgâhladılar. Ancak her şeye rağmen işçiler mücadele etmeye ve öğrenmeye devam ediyorlar. “Metal fırtına” bir kez daha gösterdi ki, patronlar sınıfı ve düzen sahipleri ne yaparlarsa yapsınlar işçilerin mücadelesini önleyemezler. Lakin yenilmemek için geçmişin mücadele deneyimlerini öğrenmeli, bilinçlenmeli ve daha fazla birlik olmalıyız!
UİD-DER 10 Yaşında
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Netaş Grevi İlham Vermeye Devam Ediyor
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Dünya İşçilerinin Jones Ana’sı
- Kemal Türkler’in Mücadelesi ve Bugüne Mirası
- Kemal Türkler ve Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı
- MESS Grevlerinin 45. Yılında Metal İşçilerinin Mücadelesini Hatırlamak
- 30. Yıldönümünde Zonguldak Madencilerinin Uzun Yürüyüşü
- Tütüne Emek Veren Kadın İşçiler Anlatıyor
- Netaş: Yasaklara Rağmen Başarıya Ulaşan Grev!
- Eylül 1976: İşçilerin DGM Direnişi
- Bir Devir ve Bir İşçi Lideri: Kemal Türkler
- İki Farklı Dönem, İki Sözleşme ve İki Bildiri
- Maden-İş MESS’in Oyunlarını Nasıl Boşa Çıkarttı?
- Kavel’den Bir Anı, Geçmişten Bir Miras
- Maden-İş’teki Gömleğin Sırrı Neydi?
- “Bölge’ye Gidince Annemle Barıştım”
- “Baba İşveren” İmajı İle Mücadele
- “Kadın İşçiler Zampik-İş’e Aldanmadı”
- Maden-İş Karşısında MESS’in İzlediği Yol
- Maden-İş İşçilerle Bağını Nasıl Geliştirip Güçlendirdi?
Son Eklenenler
- Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...