Buradasınız
Anna’nın Annesi ve Anneler Günü

Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz israfı, tüketimi, ikiyüzlülüğü, bayağılığı bile sevimli göstermeyi başarır. Yalanları masum ve sevimli görünen kılıflara sokarak insanların o yalanların peşinden sürüklenmesini sağlar. Tıpkı Nâzım Hikmet’in En Mühim Mesele şiirinde anlattığı gibi…
Toprak doyurası gözleri doymuyor
Çok para kazanmak istiyorlar;
Öldürmemiz ölmemiz lazım geliyor
Çok para kazanmaları için.
Elbette aşikâre yapmıyorlar bunu:
Renk renk fener asmışlar kuru dallara,
Yalanları salmışlar yollara,
Hepsinin de kuyruğu telli pullu.
Emekçi kadınların, işçi sınıfının kadınlarının mücadelesinin, bu mücadelede ödediği bedellerin, kazandığı zaferlerin sembolü olan 8 Mart’ı düşünelim. Egemenler, 8 Mart’ı bir çırpıda tüm kadınların günü ilan ediveriyorlar. Kadınlara hediye, çiçek alınan bir güne dönüştürmek, bize tarihimizi unutturmak istiyorlar. Anneler Gününün hikâyesi de kapitalizmin ürettiği yalanların, tüketimi, israfı nasıl kışkırttığının çarpıcı bir örneğidir.
Günümüzde Mayıs ayının ikinci Pazar günü tüm dünyada “Anneler Günü” olarak kutlanıyor. Kadın sağlığı hastanelerinin kapatılması, doğum ve emzirme izinlerinin kısalığı, kreşlerin yetersizliği, düşük ücret, kadına yönelik şiddet gibi sorunlardan, kadınların ihtiyaç ve taleplerinden, bunun için neler yapılabileceğinden asla bahsedilmiyor. Bunun yerine duygusal reklamlar, cazip görünen kampanyalar, rengârenk vitrinler bizleri annelerimize alacağımız hediyeler konusunda yönlendiriyor, anne olanlarımızın beklentilerini belirliyor. Satın alacağımız hediyenin değeri kadar annelerimizi sevdiğimiz ima ediliyor, ancak hediye alırsak annemize sevgimizi gösterebileceğimiz, onun sevgisini kazanabileceğimiz algısı yaratılıyor. Evlatlarımızdan beklenti içine girmemiz sağlanıyor. Anne ile evladı arasındaki sevgi, bağlılık ve değer ilişkisi parayla ölçülebilir, parayla gösterilebilir bir şey olarak sunuluyor. Kapitalistler için bizlerin birbirimizi, annelerimizi gerçekten sevip sevmediğimiz, evlatlarımız tarafından sevilip sevilmediğimiz önemli değil. Bu duygularımızla zerre kadar ilgilenmiyorlar. Tek ilgilendikleri şey, “hediye” olarak türlü türlü metalar satın almamız, tüketmemiz, bunu yapmadığımızda kendimizi eksik, yetersiz, kusurlu hissetmemiz! Annemize hissettiğimiz sevgi, onlara kâr sağlamıyorsa sevgimizi göstermekte, ifade etmekte kusur ettiğimizi zihinlerimize nakşediyorlar.
Anneler Gününün ortaya çıkmasının hikâyesi kapitalistlerin bu zihniyetini çok çarpıcı biçimde ortaya koyuyor. 1850’li yıllarda Amerika’da bir taraftan iç savaş yaşanıyor, diğer taraftan hijyen malzemesi ve doktor yetersizliği nedeniyle bebek ve çocuk ölümleri olağanüstü derecede yüksek seyrediyordu. Bebek ve çocuklarını kaybeden annelerin acısını yüreğinde hisseden aktivist Anna Jarvis, 10 Mayıs 1908’de barışseverliği, insan ve doğaseverliği, fedakârlığı nedeniyle ölen annesini, annesinin arkadaşlarıyla birlikte anmak istedi. O gün düzenlediği “Anneler Günü” buluşmasını annesi anısına her yıl o tarihte tekrar etmek istedi. Ama bu anmadan haberdar olan kartpostal şirketleri, hediye şirketleri anma gününü hediye alma gününe dönüştürdü. Dönemin ABD Başkanı, alışverişi canlandırmak için Mayısın ikinci Pazar gününü ulusal çapta “Anneler Günü” ilan etti. Annesinin hatırasını yaşatmak isteyen Anna Jarvis ise ömrünün son yıllarını Anneler Gününe son vermek için çalışarak geçirdi. Annesine duyduğu sevgi ve özlemle düzenlediği anma toplantısının, tüketimi kışkırtmak için kullanılmasını protesto etti. Bir daha annesini aynı şekilde anamadı.
“Sevgililer günü, kadınlar günü, anneler günü” diye listelenen günler, ardı arkası kesilmeyen reklamlar, alışverişe, tüketmeye teşvik, içi boşaltılan, unutturulan değerler, insanla insan arasındaki ilişkinin bozulması, artan mutsuzluk, güvensizlik ve tatminsizlik… İşte kapitalizm budur. Bu düzende insanlıktan uzaklaşmamak, insan kalabilmek bile çaba gerektiriyor. Unutturulmak isteneni hep akılda tutmayı gerektiriyor. Kapitalistlerin yalanlarına, tuzaklarına direnmeyi, gerçeğe tutunmayı, örgütlü olmayı gerektiriyor.
Aldanıp aldanmamak,
İşte bütün mesele.
Aldanmazsak: varız!
Aldanırsak: yok!
Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Engelli de Saralı da Olsa Çalışacak!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...