Buradasınız
Asıl Dert “Aileyi Korumak” mı?

Erdoğan, geçtiğimiz günlerde “aileyi korumak” için kanun hazırlayacaklarını açıkladı. Ailenin sosyal risklerle karşı karşıya olduğunu söyleyerek “güçlü aile yapısı huzurlu bir toplum olabilmenin ön koşuludur” dedi. Pek çok işçi ve emekçi ilk bakışta bu sözlerin iyi niyet taşıdığını, biz emekçiler için en temel sosyal risk olan yoksulluğa, işsizliğe çözüm aranacağını düşünebilir. Böyle bir dertleri olmadığını belirtelim. Ama yine de sarf edilen sözleri hatırımızda tutarak soralım: “Aileyi korumaktan” bahsedenler gerçekte neyi korumak istiyorlar?
Yüzde 180’i aşan enflasyon nedeniyle Eylül ayında açlık sınırı 7 bin 245 lira, yoksulluk sınırı ise 23 bin 600 lira oldu. Oysa Türkiye’de işçilerin çok büyük bir bölümü asgari ücret yani 5500 lira düzeyinde ücret alıyor. Yani yoksulluk çukuru genişleyip derinleşiyor ve her geçen gün daha fazla insanı içine çekiyor. İşte bu nedenle milyonlarca aile en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Mesela soğukların kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladığı şu günlerde evlerde doğalgaz açılmıyor. Sofralarımız gün geçtikçe fakirleşiyor. Bırakalım tatil yapmayı, gezmeye, misafirliğe gidemez olduk. Okula giden çocuğumuzun beslenme çantasına yiyecek bir şeyler koymak, çocuğumuza üniversite okutmak gittikçe zorlaşıyor. İnşaatlarda, fabrikalarda, madenlerde çalışan işçiler iş cinayetlerine kurban gidiyor, çocukları yetim kalıyor, aileler dağılıyor. Ekonomik sorunlar ve huzursuzluk büyüdükçe aile içi geçimsizlik ve kadına yönelik şiddet artıyor. Yani huzurumuz yok, sorunlarımız büyük, sorunlarımız çözüm bekliyor.
Peki, siyasi iktidar sosyal riskleri ortadan kaldırmaktan, aileyi güçlendirmekten, huzurdan bahsederken bu sorunlarımıza çözüm arıyor mu? Mesela ücretlere gerçek enflasyon oranında zam yapıyor mu? Asgari ücreti olması gerektiği şekilde 4 kişilik bir ailenin ihtiyaçlarına göre belirliyor mu? Zamları durdurmak, işsizliği azaltmak, iş güvencesi sağlamak için harekete geçiyor mu? İyice yoksullaşan işçilerin su, elektrik, doğalgaz borçlarını siliyor mu? Kredi borçlarını, ev kiralarını donduruyor mu? Okullarda çocuklara ücretsiz ve sağlıklı yemek verilmesinden, üniversitede okuyan emekçi çocuklarına ücretsiz ve nitelikli yurt sağlamaktan, çalışan kadınların bakım yükünü azaltmak için çocuklara kreş, yaşlılara tesisler açmaktan, sağlık hizmetinin, eğitimin niteliğini arttırmaktan bahsediyor mu? İşçilerin çalışma ve yaşam şartlarını iyileştirmek için örgütlenmesinin, haklarını aramasının önündeki engelleri kaldırıyor mu? İş güvenliği önlemlerinin alınmasını sağlayıp işçilerin ölmesinin, çocukların babasız kalmasının önüne geçiyor mu? Kadına yönelik şiddeti önlemek, kadın katillerini cezalandırmak için yasalar çıkarıyor mu? Tüm bu soruların yanıtı kocaman bir HAYIR’dır. Demek ki bu iktidarın bahsettiği sosyal riskler bizim canımızı yakan büyük sorunlarımız olamaz! Demek ki bu iktidarın amacı işçi, emekçi aileleri korumak değil!
Ailenin korunmasından bahsedip her fırsatta en az 3-4 çocuk isteyenler, “buna karşılık bazılarının geçim meselesini gündeme getirmesine” kızıyorlar. Yoksullaştırma politikalarına hız vererek, ücretleri düşürüp baskılayarak, enflasyonu yükselterek, vergileri arttırarak, tüm kaynakları yağmalayarak boğazımızdaki lokmaya, ailemizin, çoluk çocuğumuzun rızkına el koyuyorlar. Bartın/Amasra’da olduğu gibi işçilerin canını koruyacak önlemleri bile maliyet olarak görüp ihmal ediyorlar. Önlem alınmasını isteyen işçilere “bize kömür lazım, keyfiniz değil” diyorlar, işçileri bile bile ölüme gönderiyorlar ve sonra buna kader diyerek işin içinden sıyrılıyorlar. “Aileyi korumak” için önlem olaraksa erken yaşta evlenmemiz, çok çocuk yapmamız, itaatkâr, kanaatkâr nesiller yetiştirmemiz gerektiğini söylüyorlar. Kadınla erkeğin asla eşit olamayacağını, kadının ancak anne ve eş olarak kıymeti olduğunu ileri sürüyorlar. Nikâhta “eşler” yerine “karı-koca” denmesini istiyorlar. Kişi/birey olmak, yaşamın her alanında var olmak, nasıl giyineceğine kendisi karar vermek, çifte ezilmişlikten, baskılardan kurtulmak, özgür olmak isteyen kadınları aşağılayıp küçümsüyorlar. Kadına yönelik şiddeti normalleştirip meşrulaştırıyorlar, kadın katillerini cezasız bırakıyorlar, boşanmayı, nafaka almayı zorlaştırıyorlar… Çok açık ki bunları yapanların korumak istedikleri biz ya da ailelerimiz değil kendi iktidarlarıdır, sermayeleridir, zulüm düzenleridir. Asıl niyetleri bizi aldatmak, toplumu yapay temelde kutuplaştırmak, kontrol altında tutmak, sindirmek ve daha fazla sömürmektir.
O halde şimdi yalanlara kulak tıkama, büyük işçi sınıfı ailesinin bir parçası olarak birleşme ve “artık yeter” deme zamanıdır! Şimdi birlik ve mücadele zamanıdır!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Örgütlü Olamayan Ucuz İşgücü Olur
- Komşunun Evi Yanarken…
- İşçi Gençlik Patronların Kölesi Olmayacak
- On Depo Benzin İle Ölçülen Emek
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- “Greve Çıktık, Elimize Ne Geçti?”
- Sağlıksız Bir Sağlık Anlayışı
- Kim Bu Herkes?
- Zeytin Ağacına Bile Düşmanlar!
- Sorunlarımızı Aşmak İçin Birlik Olmaya İhtiyacımız Var!
- İşçi Dayanışması 207. Sayı Çıktı!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- En Büyük Engelimiz Kapitalizmdir
- “Ekonomi Tıkırında” Masallarına Devam!
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- İşçi Dayanışması 206. Sayı Çıktı!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Komşunun Evi Yanarken…
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- “Greve Çıktık, Elimize Ne Geçti?”
- Kim Bu Herkes?
- Sorunlarımızı Aşmak İçin Birlik Olmaya İhtiyacımız Var!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- En Büyük Engelimiz Kapitalizmdir
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
Son Eklenenler
- Mersin’in Tarsus ilçesi 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren PMS Tıbbi Cihazlar fabrikasında 12 işçi, sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı. Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS), 16 Ağustosta fabrika önünde basın açıklaması...
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....
- Pakistan’da binlerce tekstil işçisi, hakları için haftalardır mücadele ediyor. Arjantin’de emekliler her Çarşamba günü düzenledikleri protestolar devam ediyor. Tunus’un en büyük işçi sendikası Tunus Genel İşçi Birliği (UGTT) üyesi toplu taşıma...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair, Kamu İşveren Heyeti teklifinin açıklanmasının ardından, 13 Ağustos Çarşamba günü Türkiye’nin pek çok kentinde ortak basın...
- Artık ben de anlıyorum ki; bir işçi hayata bu pencereden bakmaya başlar, işçi sınıfının bir ferdi olduğunu kavrar, hayatını buna göre dizayn etmeye çalışır, örgütlü davranır, mücadelenin ve dayanışmanın gücünden beslenirse gözleri hakikati görmeye...
- Egemenler zenginlik, güç ve iktidar uğruna kavga ederken bunun bedelini hep işçilere ödettikleri için oyunlarında, şiirlerinde işçileri emperyalist savaşa karşı çıkmaya çağırıyordu Brecht. Kendisi 1898’de doğmuştu ve çocukluğu dünyanın da Almanya’...
- 12 Ağustos gece saatlerinde Evrensel Gazetesinin İzmir/Alsancak’ta bulunan bürosuna silahlı saldırı gerçekleştirildi. Gazetenin tabelası hedef alınarak 7 kurşun sıkıldı. Saldırının ortaya çıkmasının ardından bir kişi gözaltına alındı.
- Trendyol Go işçileri, artan iş yükü, düşen kazançlar ve şirketin aldığı tek taraflı kararlar nedeniyle 11 Ağustos’ta Bursa’da eylem gerçekleştirdi. HepsiJet işçileri işyerindeki ağır çalışma koşulları, sendikal örgütlenmeye yönelik baskılar, ücret...
- Kamu İşveren Heyeti 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde ilk zam teklifini 12 Ağustosta açıkladı. İktidar 2026 yılının ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6, 2027...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana 61 binin üzerinde Filistinlinin hayatını kaybettiği Gazze Şeridi’nde İsrail’in soykırımı ve işgali ilerliyor. Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, insani yardım dağıtım bölgelerini hedef alan İsrail, öldüremediklerini aç...
- Türkiye’de rejim ekonomik krizin bütün yükünü işçi ve emekçilerin sırtına yıkmaya odaklanmış durumda. Her alanda darboğazı yaşayan emekçiler bir de vergi yükü altında ezildikçe eziliyor.
- DİSK/Sosyal-İş Sendikası 8 Ağustosta Kadıköy Süreyya Operası önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında mağaza ve market çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Edremit Şubeler...