Buradasınız
Bir EYT’linin İstanbul Buluşması Notları
Bağcılar’dan bir işçi

İşyerinden arkadaşlar ile İstanbul EYT buluşmasına katılmayı kararlaştırdığımızda, toplantının nasıl geçeceği merak konusuydu. Özellikle de katılımın nasıl olacağını merak ediyorduk. Herkesin bir tahmini vardı ama hepimiz tahminlerimizde yanıldık. Toplantı sabahı kararlaştırdığımız gibi Beşiktaş’ta toplandık. Toplantı salonuna gitmek için otobüs durağında beklerken gelenlere şöyle bir bakıp ”EYT mi?” diye soruyor sonra da “gel, buradan kalkar” diyorduk. İşçiler olarak Beşiktaş’a pek yolumuz düşmediğinden hem de belli bir buluşma noktası belirlenmediğinden kaybolanlar, ufak bir kalabalık gördü mü “bunlar kesin EYT’lidir” deyip peşlerine takılıyordu. Kalabalıklar toplandıkça başladı sohbetler. Herkes birbirine “nereden geldin, ne iş yapıyorsun?” diye sorarken sonradan gelen Sivaslı ağabeyimiz aldı sözü ve “bakın ben Sivas’tan geliyorum. 1000 kilometre yol tepip geldim. Yazın inşaatlarda çalışıyorum kışın da taksi şoförlüğü yapıyorum. Çıkıp bize türedi diyorlar. ‘Çift dikiş yapacaklarmış’ diyorlar. Bunları diyenler ultra emekli olduklarında hiç sesleri çıkmıyor. Biz buraya hakkımız olanı istemeye geldik. Kimseden bir şey dilenmiyoruz” dedi. Sohbetler bu minvalde devam ederken, beklenen otobüs de geldi. Hepimiz sıkışa sıkışa bindik. Otobüste yer kalmayınca bazı arkadaşlar “sıkışalım arkadaşlar, hepimiz EYT’liyiz” diyerek yer açmaya çalışıyorlardı. Belediye otobüsü öyle dolmuştu ki, başka zaman olsa kesin tartışma veya kavga çıkardı. Ama burada kimse bu durumdan şikâyetçi değildi. Çünkü otobüsteki herkes ortak bir amaç için bir araya gelmişti ve ortak bir sorunu paylaşıyorlardı. Bu şekilde buluşmanın yapılacağı salona gittik.
Salona vardığımızda büyük bir kalabalık toplanmıştı zaten. Biz programın başlamasına henüz iki saat varken gidip koltuk tutalım dedik. Ama ne koltuk tutması salonun kapısına dahi varamadık. Salon dolmuş, hol dolmuş çok büyük bir kalabalık toplanmıştı. Bu kalabalığı hiç kimse beklemiyor olacak ki, kalabalığı görünce şaşkınlığımızı gizleyemedik. Bir yarım saat holde bulduğumuz bir köşede dinlendikten sonra dışarı bahçeye çıkalım dedik. Dışarı çıktığımızda toplanan insanları görünce bir arkadaşımız “yahu nasıl bir katılım olmuş. Keşke salon buluşması yerine miting yapılsaymış” dedi.
Program başladıktan sonra insanlardaki coşku daha da arttı. Kürsüden yapılan konuşmalarda EYT’nin nasıl ortaya çıktığı, taleplerin neler olduğuna dair konuşmalar yapıldı. Konuşmalar sık sık “Mezarda Emekli Olmak İstemiyoruz”, “Emeklilik Hakkımız Söke Söke Alırız” sloganlarıyla kesildi. Konuşmacılardan biri “bakın bir araya gelebiliyormuşuz, toplanabiliyormuşuz, birlik olmak o kadar da zor değilmiş, hepimiz buradayız işte!” dedikten sonra müthiş bir çığlık ve alkış tufanı koptu. Konuşmacılardan biri de sosyal güvenlik uzmanı Ali Tezel’di. Tezel, “siz gündüzün karanlığından akşamın karanlığına kadar çalışanlarsınız. Sizler üretenlersiniz yani emek sınıfısınız. Sizler bu davaya sahip çıkarsanız ancak o zaman kazanabilirsiniz” dedi. Konuşmaları ayakta alkışlanan Tezel’den sonra program diğer konuşmacılarla devam etti.
EYT, yani emeklilikte yaşa takılanlar... 1999 Gölcük depreminde yaralarını sarmaya çalışan işçilerin emekçilerin bu durumunu fırsat bilen egemenler, bir gece yarısı mezarda emeklilik yasasını Meclisten geçirdiler. Milyonlarca işçinin emeklilik yaşını uzatan bu yasa, çıktığı tarihten öncesine de işletildi. Yani yasanının çıktığı tarihten önce sigortalı olanların zamanında emekli olma hakları da ellerinden alındı. Katıldığımız toplantıdaki işçi arkadaşların itirazlarından birisi yasanın geriye doğru işletilmesiydi. Çalışma koşullarının daha da ağırlaşması, hayat pahalılığının artması ve emeklilik haklarını istemelerine karşılık egemenlerin “türediler, çift dikiş yapacaklar” tarzında hakarete varan sözler etmesi toplantıya katılan binlerce işçinin tepkisini çekmişti.
Kardeşler emeklilik sorunu sadece girişi 1999’dan önce olanları ilgilendirmiyor. Aslında biz bütün işçileri yakından ilgilendiriyor. Çünkü çıkan yasa bütün işçilerin emeklilik yaşını uzatmıştır. Bu koşullarda 65 yaşına kadar çalışabilmek hatta belki yaşayabilmek biz işçiler için hayli zor görünüyor. Bu yüzden genci yaşlısı bütün işçiler bu soruna sahip çıkmalı ve birlikte mücadele etmeliyiz. Yoksa mezarda emekli olacağız yani uzun yıllar boşu boşuna çalışıp göçüp gideceğiz!
Zonguldak Maden İşçilerine
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- Liseliler Ayakta: “Öğretmenime Dokunma!”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
- Rejimin Saldırıları Yeni Gözaltılarla Sürüyor
- Amasra Madenci Katliamı Davasından da Adalet Çıkmadı
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...